Sevgili 1K ailesi.. Böyle bir sey yazacagim aklimin ucundan gecmezdi.. Ama bende yazma ihtiyaci hissettim. Biraz uzun olabilir, sabredip okuyanlara simdiden tesekkür ederim. Neticede burada, takip eden, birseyler paylastigimiz, sohbetimiz olan degerli insanlar oldu. Yaziyi okuyanlar ”bu adam sizofren” diyebilir. :) Onun yerine en azindan
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
Reklam
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Peki ya onlar? Bizim gibi olmadıkları için kendimizden kabul etmediklerimiz? Kimi yerde bizden olmasını arzuladıklarımız, kimi yerde çeşitli biçimlerde asimile etmek istediklerimiz, kimi yerde de etnik temizlik zor ve şiddetle “biz” haline getirmeye çalıştıklarımız? Ya onların “biz"i? -Mehmet Uzun
Arada bir hayatında değişiklik yap; mesela gök yüzüne bak hiç yoktan. Sırf yağmurda ıslanmak için uzun yürüyüşler düzenle yalnız başına. Otlarla, böceklerle konuşmayı dene; soru sor onlara, anlamış gibi yap cevaplarını, hatta gülümse hafiften. Şehrin gürültüsünden, kalabalığından kaç. Uzaklara git; bolca gökyüzü, papatya ve ala bildiğince manzarası olan... Bir de teheccüd vakitleri kat bu değişikliklere. Mesela gecenin üçte birinden sonra uyan. Kimseler görmüyor, duymuyor, bilmiyor seni. Abdest al en sağlamından . Çok değil iki rekat namaz kıl. Selam verdikten sonra hiç kalkma seccadenden, otur öylece. Yavaşça ellerini kaldır yukarı ve duyabileceğin bir sesle seslen "Ben geldim Rabbim, hani şu kulluğunun abdesti bozulan..." İşte değişik bir şeyler yap; çağın alabildiğince bozulmuşluğuna inat. Hiç tanımadığın ümmete, kardeşlerine "bizi" diye dua et bir de.. Kendine bir iyilik yap; yüreğin sana geri gelsin... Mehmet Deveci
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.