İşte namaz da tohum hükmündedir ve insan, tohumunu bu iman dersleri ile suladıkça, iradesinin namazı kılma ve arttırma yönünde kullandıkça, Allah'a kulluğunu yerine getirmede mücadele ettikçe, çekirdek hükmündeki namazı büyüyecek ve koca bir ağaç olacak. Meyve vermeye başlandığında: "Aman Yarabbi! Namazın lezzetini duyuyorum." diyecek.
Huzur bu dünyada aranmaz. Çünkü dünya huzur yeri değil, imtihan yeridir ve imtihan diyarında stres olur. Huzuru arayanın kabre gitmesi gerekir. Kabirdeki huzur ise dünyadaki meşakkatten geçer.
Zira ahiretin yaratılmasında asıl amaç cennet cehennem değil senin kulluk vazifeni yapmandır. Cennet teşvik cehennem ise korkutmak için vardır. Asıl maksat, Allah'ın sana kendini bildirmesi, senin de bildiğini Allah'a bildirmendir.
Bizim fıtratımızda cezalar anlık verilmediğinde umursamama hastalığı oluyor, tıpkı cehennemi umursamadığımız gibi.
Bizler namaza giderken yüzsüz olursak, şeytan bizi hiçbir vesveseyle kandıramaz. Zira Allah'a giderken yüzsüz olmak:"Ya Rabbi bana diyorlar ki senin gibi gafilin kıldığı namaz kabul olmaz. Ama ben o gafletimle bile gidecek başka kapı bulamadım. Bu yüzsüzlüğümle yine sana geliyorum" demek lazım.
Namaz, insanın olmazsa olmazıdır. Nasıl kuşun kanadı uçmaya, aslanın pençeleri parçalamaya programlandıysa, insanın ruhu da namaza programlanmıştır.
Neden tesettüre girilmesi gerekiyor ve hikmetleri nelerdir sorusuna cevap yine Risalelerden gönlümüze sızıyor:
"Malumdur ki, insan sevmediği, istiskal ettiği (hoşlanmadığı) adamların nazarından sıkılır, müteessir olur."
{ Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a }
Kur'an-ı Kerim'in algoritması insan ruhuna göre yazılmış. Ayette kadınların tesettüre girmesi buyurulmuştur.
Buna rağmen bir bayan, tesettüre giremiyorum diyorsa anlaşılır ki ruhunda bir hastalık, bir maraz mevcuttur.
Ruha en uygun şekilde teçhiz edilmiş bedenler sizlere emanettir. Ve bu cihazatın sahibi nasıl emir buyurmuşsa, emanete öyle davranmanız gerekir.
Sayfa 23Kitabı okuyor
"Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi
seninle göz göze gelmek."
"Fani mahbublara müteveccih olduğu vakit, o aşk kendi sahibini daimi bir azap ve elemde bırakır."
[ Mektubat, Dokuzuncu Mektup ]
Aşk, şiddetli bir muhabbettir..
Sayfa 17Kitabı okuyor
Perde arkasında sonsuz bir ilim var!
Çünkü ölüm bir yokluk değildir. Tırtılın kelebek oluşudur.
Sanki kulluk emir değilde lütfedilmiş!