Deliorman..
Deliorman, Balkanlar'da yer alan bir bölgenin adıdır. Osmanlı zamanında çok sayıda Türk yaşarmış orada. Ancak çoğu daha sonra Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış. O bölgenin ormanları çok sık ve gür olduğu için atalarımız oraya Deliorman adını takmışlar. Soyadımız oradan gelir çünkü atalarım oradan göç etmişler. Deliorman'daki Şumnu şehri yakınlarından.
Sayfa 13 - Roza Yayınevi, 1. Basım, Mayıs 2016
Ne bahçe kaldı, ne çiçekler...
Gül yetiştirmek Rumeli Türklerinin geleneğidir. Oralardaki Türklerin evi gülsüz olmazmış. Bahçesinde mutlaka güller bulunurmuş. Baksana şu güzelliklere, hay maşallah. ... Belli dönemlerde belli çiçekler ön plana çıkmışsa da hiç biri gülün yerini alamamıştır. Görüntüsüyle, kokusuyla, içerdiği anlamlar ile gül her daim bir adım önde olmuştur. Türklerde çiçek, hayatın içinde yer alırdı. Göçebe kültürden beri bu böyledir. Türkün evi çiçeksiz düşünülemezdi. Üstelik bilhassa kız çocuklarımıza çiçek isimleri vermiş bir milletiz biz. Şimdi bizi apartmanlara tıktılar. Avrupa'da insanlar bahçeli evlerde otururlar. Öyle yüksek binalar hoş görülmez. Ama biz, bizim ürettiğimiz şehircilik anlayışının dışına çıktık. Apartmanı muasırlık diye yutturdular bize. Ne bahçe kaldı, ne çiçekler...
Sayfa 17 - Roza Yayınevi, 1. Basım, Mayıs 2016
Reklam
Savaş büyük bir felaket. Toplu bir cinayet. Emin olun savaşın kazananı yok. Kazanan dediklerimiz daha az kaybedenler aslında. Savaşta insan kalabilmek kolay değil. Ne olursa olsun barıştan yana olmak lazım.
Sayfa 46 - Roza Yayınevi, 1. Basım, Mayıs 2016
Mehmet Yılmaz Okuduktan sonra sigaraya bakışım :))
Durakta otobüs beklerken yanımdan yükselen hüzünle ince narin parmakların arasından gökyüzüne ahenkle uğurlanan dumandan bir balerin edasıyla uzaklaşıyorum... :))
Aliya İzzetbegoviç
"Bence o modern çağın en büyük Müslüman filozoflarından biriydi."
Roza YayıneviKitabı okudu
Tarih zorlanmayı sevmeyen nazlı peridir
Atatürk soyadını tarihte ilk kez TBMM'de resmi olarak kabul edilmeden önce, 8 Kasım 1934'te Sümerbank tarafından açılan serginin hatıra defterine yazdı. Şakşakcılar devreye girdi. Ankara'nın isminin Atatürk olarak değiştirmeyi önerdiler. Kanun tasarısı bile hazırlandı. Kesinlikle kabul etmedi. "Tarih zorlanmayı sevmeyen nazlı peridir" dedi. "Bakın İstanbul'un ismi İstanbul ama, İstanbul deyince hemen Fatih Sultan Mehmet'i hatırlıyoruz. Bir ismin dillerde kalabilmesi için şehrin temellerine sığınmasına gerek yoktur dedi.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Âşık,genç bir çift gördüğümde genellikle mutlu olurum. Çünkü aşk ,insan olmanın belirtisidir ve en çok da gençlere yakışır.
Bazı acılar böyledir.geçtiğine siz bile inanırsınız ama geçmez. O sızı hiç dinmez ve bir yerlerde gizlenir kalır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.