Yeni dünya Sabahattin Ali' nin bir diğer öykü kitabı. Diğer öykü derlemesi kitaplarını da okuyalı uzun zaman geçmedi. Öykü anlatımı gerçekten insanı tesiri altında bırakıyor. Tasvirler, betimlemeler ve olay kurgusu ders niteliğinde. Birçok öyküsünü kısa film izler gibi okudum. Edebi olarak benim gözlemleyemediğim daha bir çok incelikler muhakkak mevcuttur. Lakin tesiri altında bırakan bir diğer husus ise sürekli insanın canını acıtan, yürek burkan sahnelerle dünyaya bakan ve dünyayı adeta dikenli bir gözlükle seyreden yazarın insanı değerlendirirken ki tek boyutluluğu. En acılı dram filmlerinde dahi tatlı anlar barınır, en kötü insanın dahi güzel bir yönü şakacı bir tavrı vardır. Sabahattin Ali'nin
Kağnı, Ses, Yeni Dünya ve diğer kısa öykülerinde ise önüne geçilmez bir acı var. Öyküler, karakterler, mekanlar, zamanlar değişiyor ancak iç sıkıntısı, hüzün ve kahır baki kalıyor. Bir an evvel bitireyim de son bulsun artık bu çile diye düşünmeye başlıyor insan.
Elbette bu eleştiri benim olayları ele alış perspektifimle ilgili de olabilir. Yahut yazar acıların sesini duyurmak için bu tür bir yol haritası çizmiştir kendine. Sürçü lisan ettiysek affola.