Türk ordusuna karşı Ingilizleri destekleyen Filistinli Müslümanlar başlarına nasıl bir bela aldıklarını, Türklerin varlığının ne anlama geldiğini kısa sürede anladılar.
19. yüzyılda Batılı devletler artık çelik gemi yapımına geçtiklerinde 1829 yılında Istanbul Tersanesi'nde 15. yüzyıl teknolojisine dayalı ahşap Mahmudiye Kalyonu üretilmişti.
Şerif Hüseyin iki karakter ve iki yüz taşıyordu. Ingilizler ile pazarlık yaparken kurnaz, düzenbaz, acımasız maskesini, Binbaşı Ziya Bey ve Türk subaylarla görüşürken zavallı, saf, masum bir ihtiyar maskesini takıyordu.
Şerif Hüseyin kendi şahsi hırsları için Filistin ve Suriye'den Ingilizler lehine vazgeçecek, oğlu Abdullah 1919 yılında Paris Barış (Paylaşım) Konferansı görüşmeleri esnasında Haim Azriel Weizmann ile görüşüp, Filistin'de bir Yahudi Ulusal Yurdu (Israil Devleti) kurulmasını kabul edecektir.
Yazar doktora tezini kitaplaştırmış. Bilimsel bir eser olduğu için zaman zaman sıkıldım kitabı okurken. Bağdat ve Basra'nın yakın tarihini merak edenler için güzel bir kaynak olabilir. Kitapta şu dikkatimi çekti, evet Ingilizler çok sinsi yöneticilere sahip ama kesinlikle çok donanımlı insanlara sahipler. Irak'a yolladıkları konsolosların diplomatlığın yanı sıra bilimsel araştırmacı kimlikleri de var. Hem arkeolojik araştırmalarda hem de dilbilimsel araştırmalarda bulunmuşlar.
Osmanlı Devleti bütün Avrupa devletlerinin genel mali politikası olan korumacı politikaları uygulamamakta, tam tersine ilişki içinde olduğu devletlerin imparatorluğa yaptığı ihracat günden güne artmaktadır.
Okuyucuyu sıkmayan, anlaşılır ve akıcı bir dille yazılmış çok güzel bir eser. Yazar savaşı kronolojik olarak değil de cephe cephe şeklinde anlatmış. Çok fazla kaynaktan yararlanılmış, yazar kendi düşünceleri hemen hemen hiç ön plana çıkarmamış ve objektif bir dille her şeyi yazmaya özen göstermiş. Büyük Savaş meraklılarına kesinlikle tavsiye ederim bu kitabı.
"...Almanlarla savaştıkça Türklere olan saygım daha da arttı. Düşmanımızdılar, ama mertçe dövüşüyorlardı. Almanlarda ise savaş ahlakı diye bir şey kesinlikle yok"