Babamın bahçesinde iki kafes var: Birinde, babamın kölelerinin Ninova Çölü'nden getirmiş oldukları bir aslan, öbüründe de artık ötmeyen bir serçe. Her gün, tan ağarırken, serçe aslana seslenir: "Günaydın sana, tutsak kardeş."
Sayfa 25 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Şeyhim 14 milyar yıl ne çabuk geçti
Yaş kırk oldu kırklara karışamadım.
Ben defterden sildim ölümsüzlüğü
Şeyhim kâinata alışamadım.
youtu.be/tkABhOWSeak
“Bir mücahit tevhide sıkı sıkı sarılır ve şirki reddeder. Hakikate sarılır ve batılı reddeder. Hakka sarılır, haksızlığı ve zulmü reddeder. Dürüstlüğe sarılır ve hilekârlığı reddeder. Ana babasının sözünü dinler ve onlara itaatsizliği reddeder. Akrabalarıyla ilişkilerini sürdürür ve koparmaz. Komşularıyla iyi geçinir ve komşularına zarar vermez. Bir mücahit, her iyi davranışa sıkı sıkı tutunur ve her rezilliği reddeder.”
(Şamil Basayev Kafkasya'nın Mücadele Eri/ Dünyabizim/ Muaz Ergü)
Raşit Ulaş'ı dinlediğim bir şiir vesilesi ile tanıdım. Şiir kendisine aitti. Şiirin adı, Ya Rahmet Ya İncirlik. Sonrasında takip etmeye başladım.Lacivert isimli dergide editörlük yaptığını, itibar dergisinde şiirlerinin yayımlandığını öğrendim. Daha sonra Lacivert dergide editörlük yapmayı bıraktı. Şu sıralar kendisi Budak isimli dergiyi çıkarıyor. Yazarın daha çok şair tarafını biliyorum. Yayınlanmış bir tane şiir kitabı var "Kavga Başlıyor" isminde. Nesir kaleme aldığını bu kitap ile öğrenmiş oldum. Yazarın etkilendiği iki ismi kesin olarak söyleyebilirim. Bunlar İsmet Özel ve Süleyman Çobanoğlu. İki güçlü şair yazarın dünyasında çok önemli yere sahip. Bunu kendisi de bir çok yerde dile getiriyor. Yazara dair küçük bir profil çizebildiğim kanaatindeyim. Kitaba dair söyleyeceklere gelirsek yazar anılarından, rahatsız olduğu hususlardan bahsediyor. Ergenlik dönemine ait anılarından, güncel meselelere, şehirleşme ile alakalı sorunlardan gençlerin karşılaştığı problemlere varıncaya kadar bir çok konuya kitapta değiniyor. Benim yer yer çözümlemelerine itiraz ettiğim noktalar olsa da yazarla aynı safta yer alıyoruz diyebilirim. Üslubunu ise oldukça başarılı buluyorum. Sadeliği tercih eden anlatacağı şeyi -bazı kitaplarda yapıldığı gibi- dolambaçlı yollardan anlatarak okuyucuyu anlam karmaşasında yorarak değil doğrudan basit bir şekilde ifade ediyor. Bu da muhatabının meramını anlamasını kolaylaştırıyor. Kalemine ve emeğine sağlık diyerek daha fazla yazmasını temenni ediyor, kendisini itirazları olan samimi bir insan olarak görüyorum. Görebildiğim kadarıyla tabi.
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!
Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!