Gazze'de, I. Selim'in Kahire yolunda bozguna uğradığı söylentileri dolaşır ve kent ayaklanıp Osmanlı garnizonunu dağıtır. Fakat Osmanlı sultanı Mısır'da olduğu gibi Mekke'de de zafer kazanıp, ayaklanan halkın üzerine öfkeyle yürür ve yaptığı katliamlar ona "acımasız" anlamındaki Yavuz lakabının verilmesine neden olur. Gazze'deki dört asırlık Osmanlı varlığı böylece acımasız bir katliamla başlamış olur, öyle ki 1525'te nüfus bin ailenin altına düşmüştür 69.
Bâb-ı Ali tarafından bu şekilde cezalandırılan Gazze, bu yeni im- paratorluk içinde bütün stratejik meziyetlerinden mahrum kalır çünkü hem Filistin'i hem de Mısır'ı sıkı sıkıya elinde tutan imparatorluk Gazze'nin birbirlerine karşı kullanılmasına imkân tanımaz. Bununla birlikte Ümit Burnu üzerinden gerçekleştirilen deniz trafiği gelişme kaydettiğinden, daha önceleri Akdeniz'in bu kısmına yönelen ticari yolların büyük bir kısmı yön değiştirmek durumunda kalır. Vergi kayıtlarına göre Gazze'deki dinî azınlıkların nüfusun beşte birini hatta dörtte birini tem- sil ettiği söylenebilir çünkü belli bir vergi biçimine tabi olduklarından "Ehl-i Kitabın" kayıtları daha kesin tutulmaktaydı
Sayfa 45 - Encyclopédie de l'Islam, Leyde, Brill, cilt II, 1960, s. 1081.