Bizim işimiz, sizin yalnız zekalarınızı işlemekten ibaret değildir. Aynı zamanda kalplerinizi yoğurmaktır. Biz, sizin birtakım dersleri öğrenen zeka makinaları olduğunuzu hiç düşünmedik.
Şahsiyet ve halleriniz, bizim hünerimizin gerçek eserleridir. Yapılan bir halle, yükseltilen bir ruh, bir deha eserinden daha fazla bir şeydir, bir âlemin yaratılışı gibidir. Bize "siz ne iş yapar, ne vazife görürsünüz?" diye soranlar olursa onlara, sonsuz sevinçle içimiz taşarak "Bizim vazifemiz karakter yapmaktır, şahsiyet yaratmaktır" diye cevap vermede saadet buluruz...
Mektep koridorları gerçek fetihlerin yeridir Harp cephesindekinden daha derin ve trajik duygular sisteminin yaşandığı muhteşem ve ilahi sahnedir
...
Bugüne kadar vazifeyi yapan ben,
yarının mürşidleri siz olacaksınız
Sayfa 212den aldığım bu son sözlerle vazifeyi aldim kabul ettim mülakata girmeden 20 gün önce okumak istedim bir günlük yahut not defteri tutmadığım icin burada paylaştığım notlar alıntılar incelemeler bir nevi kendi geçmişime yolculuk oluyor o yüzden bunu da buraya eklemek istedim bir de mto listesinde yer aldığı için onu da es gecmeyelim:)
Bütün öğretmenler adaylar eğitim camiası derdi anlatmak yasamak yaşatmak olan herkes okusun çok isterim
TÜRKİYE’NİN MAARİF DAVASI
Yarınki hayatı yaşanmaya değer yapan çocuklarımızdır. Onlara ne verdik ki, gençliğimizden ne bekleyelim?.
Evet ne yaptık? Yazarın yakındığı hangi şeyi düzelttik? Mesela halen bir çocuk şehrimiz yok. Evlerimizde her türlü akıllı alet var ama çocuk ruhundan anlayacak bir cihaz üretemedik. Yine dediği gibi çocuklar