Din-i Mübin-i İslam'ın devam ve bekası; kişi kendi vazifesini ifa ettikten sonra milleti uyandırmak için çalışmaya bağlıdır.
Sayfa 410Kitabı okudu
Bir çöpçü, bir kere attarların (güzel koku satanların) mahallesinden geçerken güzel kokuların fazlalığından bayılarak düştü. (Onu ayıltmak için uğraşırlarken) büyüklerden birisi geldi, işinin sırrına muttali olunca (çöpçü olduğunu öğrenince) burnuna at pisliği saçılmasını emretti, onlar da yaptılar hemen ayıldı, kalktı ve yoluna yürüdü.
Sayfa 396Kitabı okudu
Zikrullah, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve sellem)in en büyük yoludur. Allah-u Teâlâ Hazretleri, Bakara suresi'nin 152. ayetinde "Siz Beni zikredin, Ben de sizi zikredeyim." buyuruyor. Ankebut suresinin 45. ayetinde
"Elbette Allah-u Teâlâ'yı zikretmek her şeyden büyüktür."buyurmaktadır.
Her ibadeti Mevlâ'yı hatırlayarak yapmak zikirdir. Ve ibadet de, o zaman değerini bulmuş olur.
Kıyafetimizi Avrupa modalarından kurtarıp, aslımıza rücu' edelim. Velhasıl dindar yaşayalım ve dindar olarak Mevlâ'ya kavuşmayı son derece düşünelim vesselam.
Sayfa 386Kitabı okudu
Hocaların ve şeyhlerin vazifesi, Seyyid-i kâinat efendimize ittibayı anlamak ve anlatmak, yapmak ve yaptırmaktır.
Sayfa 382Kitabı okudu
"Kişi sevdiği ile beraberdir." Hadis-i şerîfinin beyan ettiği beraberlik odur ki, insan kimi sever ise her bakımdan onunla beraber olur. Yani mümkün oldukça onun gibi giyinir, onun gibi inanır, oturur kalkar, her elinden geldiği yerde ona benzemeye çalışır ve onu unutmaz. İşte Müslümanlar ki Peygamber-i zîşân Efendimizi ve onun varisleri olan pirânımızı severler, mümkün olduğu kadar onlara benzemeye çalışırlar.
Sayfa 374Kitabı okudu
İmamı Rabbanî (k.s) Mektubatı'nda diyor ki: "Teheccüde kalkmak, tarikat-ı aliyyenin zaruriyyatındandır."
Sayfa 372Kitabı okudu
Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin en büyük yolu zikrullahtır. İnsanı insan eden onun sünneti şerifesidir.
Sayfa 370Kitabı okudu
Bu dünyaya niye geldin bilenden al haberi.
Sayfa 370Kitabı okudu
İlim ise hocadan ve kitaplardan öğreniliyor. Amel ise yine senin elindedir. İhlas ise İslam'ın üçüncü rüknüdür ki İslam'ın ruhu mesabesindedir. Bu ihlâsın husûlü tarikat-ı aliyye ile hakikati kazanmaya bağlıdır. Bunlarsız ihlas olmuyor. Zira ihlâsın mahalli kalptir. Kalp insanın elinde değildir. Mevlâ hazretleri'nin elindedir.
Sayfa 368Kitabı okudu
Din-i Mübin-i İslam'ın erkanı üçtür. İlim, amel, ihlastır.
Sayfa 366Kitabı okudu
"O kimse ki kalbinde susam tanesi kadar Hak Teala hazretleri'nin masivasına sevgi vardır, bil ki o hastalıktır."
Sayfa 338Kitabı okudu
Imam-ı Rabbani (Kuddise Sirruhu) Hazretleri'nin en büyük tembihi şöyledir: "İnsana en evvel lazım olan, iman ve itikadını Ehl-i Sünnet Vel-Cemaat Mezhebi'nin beyan ettiği şekil üzere tashih yani sağlamlaştırmak, ondan sonra fukaha-i izam Hazretleri'nin öğrettiği şekil üzere amel etmesidir. Ondan sonra sûfiyye-i aliyye hazaratının yolunda çok gayretle çalışacak. Ancak böylelikle selameti ümit edecek.Dünya bozuldu isede Mevlâ Teâlâ Hazretleri'ne yaslanarak Din-i Mübin-i İslâm üzerine yaşayıp ölmeye gayret edecek."
Sayfa 145Kitabı okudu
Zikr-i Hüda en büyük sünnet-i seniyyedir.
Sayfa 139Kitabı okudu
"İki cihanın asayişi şu iki harfin tefsiridir; Dostlarla iyi geçinme,düşmanları idare etme." Bu nasihat üzere ol!
Sayfa 133Kitabı okudu
Her kimin kalbinde Allah olursa, onun dünyada ahirette yardımcısı Allah'tır. Her kimin kalbinde Allah'tan başkası olursa, onun dünyada ahirette hasmı Allah olur.
Sayfa 131Kitabı okudu