Carl Jung ve Wolfgang Pauli'nin işbirliği, psikoloji ile kuantum fiziğinin kesişiminde devrimci bir diyalogdu. İkili, 1930'lardan itibaren mektuplaşmalar ve görüşmeler yoluyla,
İki yakın dostun birbiriyle mektuplaşmaları... Tezer Özlü'yü yakından tanımak için oldukça güzel bir kitap. Bu kitapla resmen Tezer Özlü'nün yaşamına dahil olunuyor. Arkadaşlıkları, Zürih'teki psikolojisi, yaşamı... Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabının adını en başta Bir İntiharın İzinde koyacağı, sonrasında Ferit Edgü'nün bu ismi koyduğu bilgisini de bu kitap aracılığıyla öğrendim. Ayrıca kitabın basım süreci hakkında da bilgiler bulunmakta. Ferit Edgü ile de müthiş bir dostlukları varmış, Yaşar Kemal'e karşı yorumları da beni oldukça şaşırttı.
Okumaktan müthiş keyif alınacak bir kitap. Okurken nu mektuplaşmalar hiç bitmesin istedim.
"Kimseyi dinlemeyi sevmediğim halde, birini dinlemeyi kendimi dinlemeye yeğliyorum"
Stefan Zweig ile ilgili okumalarımıza onun dostlarıyla olan mektuplaşmalarıyla devam ediyoruz.
Dostları derken bizim için yine çok önemli düşünürlerden olan Maksim Gorki, Rainer Maria Rilke, Arthur Schnitzler, Hermann Bahr, Hermann Hesse ve nihayet Sigmund Freude’den bahsediyoruz.
Şüphesiz Zweig gibi bir düşünürün kendi dostları da seçkin olacaktır.
Dostlar arasında sürüp giden o dönemin en önemli ve edebi iletişim aracı olan mektuplaşmalarda incelmiş insan duygularının en nadir olanlarını bulmak da mümkün.
Düşünürlerin bir birlerini algılama biçimi ve yaptıkları eleştirilerin en sade şekilde sunulduğu mektuplarda saf insanı bulmak daha kolay olacaktır. Okuduğumuz bu mektuplarda hem Zweig’in hem de dostlarının sanatlarını, düşünce yapılarını, olgunlaşma merhalelerini, gelecek kaygılarını, özlemlerini birlikte gözlemleme şansı buluyoruz.
Mektuplar onların en mahrem iletişim şekli olduğundan çok değerli eserlerdir.
Okunması çok ufuk açığı bir kitap.
Haziran ayı içerisinde okuduğum bir diğer kitap, birden fazla türe göz kırpan ama sonunda "anlatı" olarak değerlendirilen, yazar ile tanışma kitabım oldu.
Yazarın kalemini, hissettirdiklerini ve duygu aktarım biçimini çok sevdim. Kitap, küçük ama yoğun bir duygusal yumağın içine sizi usulca bırakıyor. Kendi başınıza kalıp o duygunun içinde salınmanıza imkân tanıyan bir okuma deneyimi sunuyor. Konudan da kısaca bahsetmek gerekirse; ölümün dahi engel olamadığı mektuplaşmalar sonrasında da anılara referans veren iç döküşler yer alıyor kitapta.
Ben kitabı okurken ve sonrasında üzerine sıkça düşündüm, arkadaşlarımla da paylaştım. Bazı yerlerde fikir ayrılıkları yaşasak da büyük ölçüde ortak bir noktada buluştuk: Bu kitap, duyguların güçlü bir şekilde ve birden çok metaforla anlatıldığı, okurda yankı bırakan özel bir eser.
Kitap hacim olarak büyük bir zamanınızı almayacaktır; ama eğer duygusal yoğunluklara girmekten çekinmiyorsanız, kesinlikle okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Tavsiyemi de bu şekilde iletmiş olayım. Keyifli okumalar
Boşluğun Üst KatıElif Erdoğan · Yapı Kredi Yayınları · 202520 okunma