Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
192 syf.
·
Puan vermedi
Hepimizin bildiği o Pamuk Prenses,Sindrella ,Hansel ve Gretel gibi klasik haline gelmiş masalların bilinçaltına yolculuk yapmaya ne dersiniz? Farkettirmeden geleceğimize,düşüncelerimize şekil vermemizi sağlayan masalların içyüzünü gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.Kullanılan metaforlar ,kadına toplumların bakışaçısı ve kadın ve erkek arasındaki güç mücadelesini o kadar iyi gözlemlemiş ki Melek Özlem Sezer'i bir kez daha alkışlamak geliyor içimden.Kitap yazarın bir tez çalışması ve 2010 yılında Halkbilimi ödülüne layık görülmüştür.Sosyolojiden,psikolojiye,felsefeye,siyaset ve dine yaklaşımını da işlemiş olup ,ebeveynlere de çocukları için seçecekleri masallar ve yapacakları yönlendirme konusunda yol gösterici bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.Sanırım bu kadının tüm kitaplarını okumadan ölmek istemiyorum.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011544 okunma
Masal analizi, diğer edebi metin incelemeleriyle karşılaştırıldığında, şu noktalarda özel dikkat gerektirir. Kaynağını ne kadar bireysel arzulardan almış olursa olsun, son döneme kadar daha çok halk anlatı geleneğine dayandığı için yaşamaya devam etmesi toplumsal kabule bağlıdır.
Reklam
Ne çok işe yarar şu hiç. Bir şeye cevap vermeye üşendiğimizde “Hiç” der geçeriz. Her derdimizi hiçin içine sıkıştırır, tepiştiririz. Ama işte onu nasıl anlatacağımızı bilemeyiz. “Hiç” çok şeyi tanımlar da, onu tanımlamak zordur. Hatta neredeyse bir deha gerektirir.
BARDAK GÖLE SIĞINCA
Usanmış Hint usta, çırağının gün boyu olur olmaz her şeyden şikâyet etmesinden. Bakmış ki söylemekle olacak gibi değil, söyletmenin çaresine bakmış. Çırağına bir bardak suya bir avuç tuz atıp içmesini söylemiş. Çırak tuzlu suyu içmiş ya, içer içmez de tükürmüş. Sanki cevabı bilmiyormuş gibi “Tadı nasıldı?” diye soran ustaya öfkeyle “Berbat!” diye karşılık vermiş. Yaşlı usta çırağını alıp göl kıyısına gitmiş. Göle bir avuç tuz atmasını ve sonra su içmesini isteyerek sorusunu tekrarlamış. “Tadı nasıl?” “Ferahlatıcı.” diye karşılık vermiş genç. Ve böylece dersi başlamış: – Tuzun tadını aldın mı? – Hayır. – Yaşamdaki acılar da tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının şiddeti, neyin içine konduğuna bağlıdır. Acı çektiğinde yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.
192 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yıllarca hayranlıkla dinlediğimiz masal ve öykülerin toplumsal cinsiyeti pekiştiren en tehlikeli unsur olduğunu öğreten kitabın sarsıcı olduğunu söyleyebilirim. Farkındalık oluştururken kitabın sonunda çözüm niteliğindeki tavsiyeler de oldukça etkileyici.
Masallar ve Toplumsal Cinsiyet
Masallar ve Toplumsal CinsiyetMelek Özlem Sezer · Evrensel Basım Yayın · 2011544 okunma
Reklam
SOSYOLOJI OKUMALARI (200 kitap)
SOSYOLOJİ’YE GİRİŞ Bu Ülke- Cemil Meriç Devlet - Platon Eric Voegelin İnsanlık draması - Bengül Güngörmez Siyaset Bilimi- Atilla Yayla Gorgias- Platon Sosyoloji- Anthony Giddens Öküzün A'sı-Barry Sanders Sosyolojik Düşünmek-Zygmunt Baumann Yasakoyucular ve Yorumcular-Zygmunt Baumann Akışkan Aşk- Zygmunt Bauman Minervanın
128 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Bir sınıf öğretmeni olarak ebeveynlere önereceğim bir kitap oldu. Açık ve net bir şekilde sözü dolaştırmadan en önemlisi okuyucuyu sıkmadan çocuklara sözcü olan sevimli bir kitap. Çocuklarımızı anlamak istiyorsak her gün bir mektup okumayı ödev edinmeliyiz. Keyifli okumalar
Büyüklere Mektuplar
Büyüklere MektuplarMelek Özlem Sezer · Can Yayınları · 201425 okunma
Altben Toplumsal Cinsiyet
Bazı masallarda, çirkin bir kurbağanın içindeki gerçek güzellik gösterilerek kişiye belli bir bilgi kuramı aşılamaya çalışılır. Fakat büyünün bozulması için öpücüğe gereksinim duyan hayvan, her zaman için yakışıklı bir prenstir, prenses değil.
Sayfa 25 - Efrat Tseelon- Kadınlık Maskesi (Çev: Raşide Kekeç Ekin Yayınları)Kitabı okudu
"Erkeğin güzeli olmaz," bu bilgi kuramının Türkçe deyişlerdeki karşılığıdır. Böylece hiç de cezbedici olmayan bir evlilik, zaten "erkeğin evlenince kadına güzel geleceği" ya da değişeceği, ancak bunun karısının sevgisine, sabrına, kadınlık başarısına bağlı olduğu gösterilerek mümkün kılınır. Bu vaat, kızlarını takas ekonomisi içinde kullanmak isteyen ailelerin işini de kolaylaştırmaktadır. (Tılsımın bozduğu güzelliğine gerçek aşkın öpücüğüyle geri dönen erkek ya zengindir ya prens.) Kadınsa altbeninde masalın bu rahatlatıcı fantezisiyle bir süre oyalanır. Bu, umutla bekleme aşamasıdır, sonra da kararsız bir obsesyona geçilir. Metamorfozun anahtarının kendisinde olduğu söylenen eş, bu anahtara uyacak bir kilit bulmak için ömrünü tüketirken ikili bir acı yaşar: Sevmediği, huysuz ve çirkin bir adama katlanmak ve onu dönüştürümediği, dahası sevemediği için kendini suçlamak. Ancak başka bir seçeneği olmadığı ve hocasını değil de kendini ya da yaşamını değiştirmeyi aklına getirmesi bile imkânsız kılındığı için, en azından kaderciliğin verdiği huzura sahiptir.
Sayfa 25 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
Masal bir aysberg gibi istediği kadarını göstererek, ama dev cüssesinden de vazgeçmeden, tam da arka planındaki toplumsal ideolojiye uygun, ustaca kurgular yapmış, ayrıca simgeler ve amaçları açısından tutarlı davranmıştır. Bu masallarda bir ölünün öpülmesinin normal koşullarda dehşet verici olabilecekken dikkat bile çekmemesi de, evrensel bilinçaltında simgelerin yerli yerinde anlaşılmasından kaynaklanıyor olsa gerek. Öte yandan yine müthiş bir dikkat söz konusudur: Prensesi ancak bir prens öper ve sınıf düzeni korunur. Prenses gözlerini açar açmaz, onca özenle koruduğu cinselliğine yapılan müdahaleye karşı hemen aşık olmak dışında hiçbir tepki vermez. Oysa burada iki ihlalden söz edebiliriz: Bir ölünün öpülmesi ve rızası olmadan öpülmesi, öpüşme cinsel birleşme simgesi olduğuna göre de bekâretin bozulması.
Sayfa 29 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.