“Hayat çözülmesi gereken bir sorun değil, her gün olabildiğince akıllıca, olabildiğince bütün olarak yaşanması gereken bir şeydir. Katlanmamız gereken bir şeydir. Onun çözümü yoktur.” –Thomas Szasz [Kemal Sayar, Melekleri Ürkütmek, Albaraka Yay. (s. 226)]
‘Şeytanlarımı kovayım derken meleklerimi ürkütmekten korktum.’
Reklam
“Birisi, başka insanların merhametine muhtaç olduğunda risk altındadır.” .
“Birisi, başka insanların merhametine muhtaç olduğunda risk altındadır.”
Sayfa 226
Sosyal medyada bolca örneği var...
Türkiye'nin yaşadığı hızlı sosyal değişim yaşam sorunları olarak ofislerimize yansıyor. Popüler kültür el çabukluğuyla buna da çözüm buluyor ve özgürleşme ideolojisi şırınga eden pop psikoterapistler insanlara anlık çözümler sunuyorlar. Zincirlerini kır, bağlarını kopar, özgürleş, rahatla. Pop psikoterapistler kendi yaşam biçimlerini ya da anlayışlarını bilimsel bir jargonla sarıp sarmalayarak müşterilerine servis edebiliyorlar. Yaşam hakkında şuradan buradan edinilen hakikat kırıntıları terapinin malzemesi olabiliyor. Pop psikoterapi, "sev, anlayışla karşıla, kendini gerçekleştir, hayatını yaşa" gibi genel geçer düsturlarla bir yaşam biçimi terapisi yapmaya sıvanıyor.
"Psikoterapi değerlerden bağımsız bir girişim değildir."
Değişik bir düzlemde psikoterapi de reklam endüstrisine benzer bir işlev göstermekte ve müşterilerine "yaşam biçimi çözümü" vaat etmektedir. Hasta kişi, bilinçdışı bir süreçle, boş benliğine terapistin kişisel değer ve davranışlarını yerleştirebilir.
Reklam
84 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.