"Ne zaman kuşku uyandıran bir şeyler döndüğü hissine kapılsa, rahatsız edici bir biçimde melekten şeytana dönüşüyordu. Kafasındakini halledene kadar da onu hiçbir şey durduramazdı."
Sayfa 195Kitabı okudu
Zuhruf Sûresi 36, 37, 38. Âyetler
36. Allah'ın mesajını görmezden gelen kimseye bir şeytan tahsis ederiz; artık bu onun arkadaşıdır. 37. Kendilerini doğru yolda zannederken bu şeytanlar onları yoldan saptırıp dururlar. 38. Sonunda o kişi bize gelince -şeytana hitaben- "Keşke seninle aramız doğu ile batı kadar uzak olsaydı!" der. Ne kötü arkadaş! [İnsanın iç dünyasında daima bir ikilik, çelişkili eğilim ve çekim vardır. Bunların iyi olan, yani Allah rızasına çeken kısmı, insan fıtratına yüklenmiş bulunan din duygusundan, ezelî sözleşmeden, ilâhî ruhtan ve melekten gelir. İnsan gördüğü eğitimin de yardımıyla iradesini kullanarak kendini bu çekime bıraktığı (İslâm'ın anlamı da budur), resulün mesajını rehber edindiği sürece nefsin ilâhî ruha dönük yönü gelişir, bunun rengi bütünü kaplar. Kötüye, aşağı varlık tabakalarına çeken güce teslim olduğu, ilâhî mesaja kulaklarını tıkadığı sürece de artık onun danışmanı kendine mahsus şeytandır. Şeytanın işi, meleğinkinin aksine insanı Allah'tan uzaklaştırmak, beşerî arzuların tutsağı haline getirmektir.]
Sayfa 491Kitabı okudu
Reklam
Melekle şeytanı aramızda hiç gören yoktur. Fakat çok teşbihlerimizde bu iki tabiri kullanırız. Ruhen insan, melekten ziyade şeytana yakındır. Adamı adam etmek için her asırda değişen ahlak ve terbiye sis­temleriyle uğraştılar. Hala uğraşıyorlar. Ve daha nihayet­siz asırlada uğraşacaklar.
İnsanın melekten bir şeytana, şeytandan bir meleğe dönüşmesi an meselesi olur bazen. 'Asla bu kötülüğü yapamaz' dediklerimiz yapar, Asla bu iyiliği beklemeyiz' dediklerimizden o iyiliği görebiliriz. İyilik yapanın kötülük yapmayacağının, kötülük yapanın ise iyilik yapmayacağının bir garantisi de yoktur."
Din adamlığı bu değil midir?
Ağzını her açtığında korku saçacak. Kaldı ki, ahlak yalnızca ahlaksızlıktan söz etmektir. Ahlakın konusunu ahlaksızların yaptığı oluşturur. Din ise dinsizlere atıp tutmaktır. Bir meleği tanımlarken şeytana hiç değinmeyecek olan var mı? Şeytanı tarif ederken melek hiç akla gelmez. Çünkü şeytan tek başına bir paragrafı doldurur. Melekten bahsetmek bir tekrardır, can sıkar.
Ruhen insan, melekten ziyade şeytana yakındır. Adamı adam etmek için her asırda değişen ahlak ve terbiye sistemleriyle uğraştılar. Ve daha nihayetsiz asırlar uğraşacaklar. Maksat ne oldu? Ne oluyor? Ne olacak? Galiba hiç...İnsan daima insan kalacaktır.
Reklam
Onyedinci Lem'a (Zühre'den gelmiş "Onbeş Nota"dan ibarettir.) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ Mukaddime Oniki sene evvel inayet-i Rabbaniye ile, marifet-i İlahiyede bir hareket-i fikriye ve bir seyahat-i kalbiye ve bir inkişafat-ı ruhiyede tezahür eden bazı lemaat-ı tevhidiyeyi Arabî olarak Notalar suretinde
Ali Bey'in annesi Fatma Hanım
Şeytana üstün gelmek için melekten yardım istemek gerekliliği gibi kötü yola düşüren bir güzelliğin tesirlerini olsa olsa masumiyet rengiyle süslenmiş bir güzellik etkisiz hale getirebilir.
Şeytana üstün gelmek için melekten medet umduğu gibi insanı bozan bir güzelliğin etkilerini olsa olsa namus rengi ile süslenmiş tatlı bir yüz mahveder.
Zuhruf Sûresi 36,37,38. Âyetler
36. Allah'ın mesajını görmezden gelen kimseye bir şeytan tahsis ederiz; artık bu onun arkadaşıdır. 37. Kendilerini doğru yolda zannederken bu şeytanlar onları yoldan saptırıp dururlar. 38. Sonunda o kişi bize gelince -şeytana hitaben- "Keşke seninle aramız doğu ile batı kadar uzak olsaydı!" der. Ne kötü arkadaş! [insanın iç dünyasında daima bir ikilik, çelişkili eğilim ve çekim vardır. Bunların iyi olan, yani Allah rizâsına çeken kısmı, insan fıtratına yüklenmiş bulunan din duygusundan, ezeli sözleşmeden, ilâhî ruhtan ve melekten gelir. İnsan gördüğü eğitimin de yardımıyla iradesini kullanarak kendini bu çekime bıraktığı (İslâm'ın anlamı da budur), resulün mesajını rehber edindiği sürece nefsin ilâhî ruha dönük yönü gelişir, bunun rengi bütünü kaplar. Kötüye, aşağı varlık tabakalarına çeken güce teslim olduğu, ilâhî mesaja kulaklarını tıkadığı sürece de artık onun danışmanı kendine mahsus şeytandır. Şeytanın işi, meleğinkinin aksine insanı Allah'tan uzaklaştırmak, beşeri arzuların tutsağı haline getirmektir.]
Sayfa 491Kitabı okudu
Reklam
Şeytana üstün gelmek için melekten yardım istemek gerektiği gibi kötü yola düşüren bir güzelliğin tesirlerini olsa olsa masumiyet rengiyle süslenmiş bir güzellik etkisiz hale getirebilir."
"Şeytana üstün gelmek için melekten yardım istemek gerektiği gibi, kötü yola düşüren bir güzelliğin tesirlerini olsa olsa masumiyet rengiyle süslenmiş bir güzellik etkisiz hâle getirebilir."
Şeytan Nedir ve Sembole Dair Yorumlar
Hazreti Muhammed'in şeytan hakkındaki telkinini, insan iradesini kuvvetlendirmek ve bir işe başlamadan evvel, onun hayır ve şerle münasebetini derinden düşündükten sonra hareket etmek, yani her akla gelen geçici, faydalı ve doğru gibi görünen hallere kapılmamayı ihtar etmek gibi bir ahlâkî ödev saymak lâzımdır. Şeytana günah işleten, onu
Sayfa 114-115
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.