Ölü O şimdi yalnızdır. Anasız,babasız, Şapkasız, elbisesiz. Her şeyi arkada bıraktı. Ne konuşacak arkadaşı, Ne okuyacak kitabı var, Yalnız Yapayalnız.
Rahatı Kaçan Ağaç
Alışamadım Bu dünya ne tuhaf Alışamadım bir türlü denize, Beş kıtaya, insan sesine. Her gün yeniden düşünüyorum hepsini. Alışamadım desem doğrudur Ellerime.
Reklam
Kimi zaman gerçek, araştırmalara Iüzum kalmadan , düpe düz gözümüzün önünde durur oluyordu.
Başımıza ne geldi ise, büyüklük ardında koşanlardan geldi. Türkiye, Türk halkını mutlu kılmayı düşünebilen insanların elinde kurtulacaktır ancak.
Savaş demek politika demek değildir. Savaş insanların bir deliliğidir.
Bir ülke nasil batar?
Şu ülkenin elli altmış yıllık geçmişini iyi bilirim. Bu güne bakarken onu dünün yarattığını anlıyorum. Siz yüz yıllık bir çürümenin sonucusunuz. Bir ülke nasıl batar? Yalnızca savaşlarda yenilmekle değil, elindeki toprakları başkalarına yaptırmakla da degil... Ruhça çökerek, yaşamaktan kaparak batar.
Reklam
Melih Cevdet Anday' dan aydınımıza : UYUMAYACAKSIN !!
Uyuyamayacaksın Memleketin hali Seni seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Çünkü sen artık o sen değilsin Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin Uyuyamayacaksın Düzelmeden memleketin hali Gözüne uyku girmez ki... Uyuyamayacaksın Bir sis çanı gibi gecenin içinde Vakur, metin sade Çalacaksın.
Sayfa 158 - Evrensel Basım Yayın 1. Baskı 2000Kitabı okudu
Olsun da gör.
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör Seyreyle gülü bülbülü Çifter çifter aylar gökyüzünde, . . .
Sokağa bir diyalog gibi çıkıyorum Umrunda değilim gecenin. Gece Yarınki gecedir ve tanrıdır Tanrının umrunda değilim.. Kimileyin seviyorum. (Sevmek kuşların Bir an boş bıraktıkları ağaçtır) Ve yalnızlığın kırmızı yapraklara Çalan büyüsünü duyuyorum: Ey cesaret Hep dolu tut bardağımı. Sevgi ve umut Birdir, yalnızlık ve cesaret bir.
Sayfa 205
Reklam
Kendimi düşünemeyecek kadar çalışmalıyım. Herhangi bir amaca yönelmiş olmamalı bu çalışma. Doğanın, insan için-bütün canlılar için olduğu gibi- hiçbir ereği yoktur. Etimde, kanımda bir enerji var; bunun işletilmesi gerekiyor, işlemezse bizi bekleyen sadece deliliktir. Onun için koşuşuyorum, yorgun düşünceye kadar didiniyorum. Enerfimle deliliğim arasında korkunç bir yarışma başladı. Bir an dursam, sanki dağılacağım, zerrelerime ayrılacağım, beni bilincimle yaşatan denge altüst oluverecek. Bilincimi korumak değil ereğim, onun üstünlüğünü ezmek, egemenliğini ortadan kaldırmak. Bilinç, onu baskı altında tutmak için, tutacak kadar gerekli bana.
Sayfa 249 - EverestKitabı okudu
Oysa ben, istençle bir iş yapılabileceğine, bir şeyin değiştirilip, bir şeyin yaratılabileceğine inanmazdım. Böyle bir gücüm olduğunu bilmiyordum. Sadece yönetilmiştim, sürüklenmiştim. Umutsuz olduğum için de bir gün bile kendimi sınamaya kalkışmamıştım. Ama bundan şikayetçi değildim. İnsanın alınyazısıdır bu, diye düşünüyordum. Meğer alınyazımız bu değilmiş. Çok mutluyum.
Sayfa 253 - EverestKitabı okudu
Bomboş olan içimi sahici duygular ve sahici düşüncelerle doldurulmalı. Bende sahtekar olma kabiliyeti yok. Ya gerçekten kendimi yaratacağım ya da bir yana çekileceğim.
Sayfa 260 - EverestKitabı okudu
Dünyadan hiçbir şey beklemediği için kimse de onun rahatını kaçırmıyordu. Bir kat elbise, bir yatak, iki lokma ekmek... yetiyordu ona.
Sayfa 252 - EverestKitabı okudu
Resim