Ölüm bendeyse yaşıyorum,
Senin otun öylesi taze,
Senin atın öylesi huysuz,
Senin ayakların öylesi tanrı.
Doğduğunda gülümsemiştin,
O gün bugün gökyüzümdür,
Yıldız konacak şaşıran dal,
Aya bakarken susan bahçe.
Parçalanıyordum kimse bilmeden,
Ateştim cevizin içinde,
Ve bir gece içinde bilmeden öldüm.
Ey gece, nereden yol bulacağız,
Ey yaralı göğsüme düşen yelken,
Ya sen kürek, solmuş rüzgâr gülüm,
Ya sen ne diyeceksin, söyle!
Ah yalnızlığın gömük kapıları,
Aysız ayışığı gibiydim,
Geceleyin gece, gündüzleyin gün
Gibi suyun altına vuran yalaz.
Ah yalnızlığın gömük kapıları
Bir yağmuru dinlercesine bütün
Anları iç içe bilirim.