#tevbe #21..30 Rabb'leri onları kendi öz bağışı olan bir rahmetle, hoşnutluk ve bitmez tükenmez nimetlerle dolu cennetler ile müjdeler. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır. Hiç şüphesiz büyük ödül Allah katındadır. Ey müminler, eğer babalarınız ve kardeşleriniz kâfirliği, müminliğe tercih ediyorlarsa sakın onları dost, yandaş
Hz. Mûsâ döneminden itibaren tarih boyunca Allah’a verdikleri sözü unutmuş, ahdi bozmuş ve O’na isyan etmişlerdir. Eski Ahid, onların Tanrı’ya isyan edişlerinin hikâyerleriyle dolu olup bu isyan ve günahları yüzünden yahudiler, milâttan sonra 70 ve 135 yıllarında Romalılar tarafından Filistin topraklarından atıldıktan sonra hep o topraklara dönme hayaliyle yaşamışlar, zaman zaman mesîh iddiasıyla ortaya çıkan kişiler de bu duyguyu tahrik etmişlerdir. Siyon dağı ile sembolleşen siyonizm hareketinin ana hedefi de yahudileri, vaad edilen bu topraklara tekrar kavuşturmaktır. Günümüz İsrail Devleti’nin siyasî yayılmacılığının temelinde de, arz-ı mev‘ûdla ilgili dinî motif bulunmaktadır
Reklam
Işığın Gücü
Bu ışığın gücü insanlara bahşettiği öz bilgidir. Bir kimse bu ışıkta aydınlanırsa, gerçek durumu ona açıklanır. Pek çok imanlı kendi kendine yeten, doymuş ve kibirle dolu hayatlar sürmektedir. Sarf edilen hiçbir insan sözü, teşvik, öğüt, açıklama, uyarı ya da kınama böyle bir kişiye kendi düşmüş durumunu gösteremez. Ancak Tanrı lütfunu göstererek
Aşiyan'a doğru Mezarımı göreceksin Sakın Şaşırma Belki yüreğin burkulacak, ölümüme üzüleceksin. Rakıyı anlamsız kılacak belki ölümüm, neden mektuplarıma cevap gelmedi diyeceksin. Cebimden çıkan yirmi beş kuruş yüzünden acıyacaksın bana, vicdanını sızlatacak yoksulluğum. Doktorlar beyin kanaması demiş, kimileri çukurdan, kimileri sefaletten,
Şu intihar eden Kelebekler.
Şu diasporanın haritası, görünmeyen kentler ,şu intihar eden kelebekler... Şakaktan seken mermi, klor gazıyla doldurulan kuvöz, kapı eşiklerinden sızan kan... Devrilen gökdelende uyuyan kamikaze , vodvil fiyaskosu, çünkü deltalar dolusu kan kokuyorum! Medeniyetin usturasına bilek dayadım ben . Heyhat heyhat ! Beni ölmüş insanlığın küllerine boğun ve gömün. Ve içimde göndere çekilen bayrağın duygusu... Affınıza sığınırım , o gün mavi parkelerle döşediğim bir gökyüzüne titrek ellerle döktüğüm travmaydı. Kırmızı desenleri silmeye çalışırken , akşam rengine buladım mıntıkayı. Velhasıl kelam, ısrarcıyım hala ; Ölemez Rimbaud, ölemez Mayakovski, ölmez Neruda... Memleketi cennet halkı olan Hasan Sabbah’da aynı söyler. İsmet Özel yoksa, dadansıysa kapıya kış , elemlerden düğümlendiyse kalp... Erbain’in anahtarını dipsiz kuyular yutsun , girenler çile penceresinden kaçsın. Nutkumu yutmuşken şu pervasız heykel , Neden hala yakutlarla rötüş yapılır ki ? Tam zamanı şimdi; çölleri içerek, kendimden geçip galeyanına gelmenin. Ya da göz bebeklerinize birikmenin... 26 senedir bir kayboluştu , tırnaklarla kazıp vardığım yer. Bir gecedir beni misafir etmek isteyen , ah nasıl da gösterir bana toprakta ki bir kaç metrekarelik yerimi. Alın işte ! Sümbül dağı , damlalarca mağara ve de allah... Sanırım ben bütün bunları, o son gecenin uykusunda, köpek gözlerinde ki rüyada görmüştüm.. Tam şimdi sizler , İsa mesih gibi çarmıha gerilmiş vaziyetle, rüyalarınız da sabahı sökmeyi umarken, Nasıl da hayat memat meselesi olur acül varoluşunuz!!!
.............Kendimizi Tanımaya Çalışalım........... 1 / Kalp Diriliği Kalp devamlı kendi vazifesini görmek, Rabb’ini zikretmek ister. Nefis de hep uyanıktır, hiç uyumaz ve sahibine kötülükleri emretmekten geri durmaz. Kul, Allah Teâlâ’nın emirlerine kulak verdi ise ne âlâ, aksi durumda o nefis ve şeytanı dinler. Hakk’ı işitme yolunu kapatan her
Reklam
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.