DİKKAT!
Kitap,film ve müzik aşığı;felsefe,ekonomi, sosyoloji ve siyaset bilir, şiir sever.
Çok düşünüp az konuşur.
Kendini devirmeye çalışan bir beşer.
Yola meftun bir yolcu.
“İnsanlara iki soru soruyordum ‘sen kimsin’ ve ‘sen ne istiyorsun?’…Aynı soruları kendime yönelttim ve anladım ki hiçbir cevabım yok. Bilmiyorum ki ben kimim ve ben ne istiyorum. Eğer varsa biraz huzur ve sessizlik isterdim.”
Kieślowski.
Her şeyi öğreneceksin. Her şeyi bileceksin. Daha çocuksun. Kundaktaki bebe ne kadar biliyorsa sen de hayat hakkında o kadar biliyorsun. Okul bir şey öğretmez. Tembellikten başka bir şey öğretmez. Öyleyse okulu bırak da herkes gibi tavada piş.
Göğsünü toprağa her koyduğunda yerin kalbini, sanki cehennemin en derinliklerinden hareket ediyor ve sarp bir yolu yara yara ışığa doğru ilerliyormuşçasına hissediyordu.
Heft, Farsçada 7 demek. 7 gün anlamındaki hefte'ye hafta demişiz. Hafta, pazar gününden başlıyor.
Pazar, Farsça bâzâr, alışveriş yapılan yer demek, pazar günü alışveriş günüymüş.
Pazartesi, erte Türkçede "sonra" demek. Pazardan sonraki gün.
Salı, Arapça yevme’s-salîs, yevme’s-selâse: üçüncü gün
Çarşamba, Farsça çehâr + şembih/şenbe: dördüncü gün.
Perşembe, Farsça penc + şembih/şenbe: beşinci gün.
Cuma, Arapça cem olma, toplanma, bir araya gelme
Cumartesi, "erte" sonra demek
Alıntı
KLASİK TEPKİ: Sıraya geç kardeşim.
NEOKLASİK TEPKİ: Şeker kardeşim sıraya geçiver.
REALİST TEPKİ: Sıra var.
SÜRREALİST TEPKİ: Sallandıracaksın bunlardan ikisini kızılay da bak bir daha yapabiliyorlar mı?