Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Dikkat ediniz kardeşler, dikkat!" diye devam ediyordu, "Yüksek meclisin kararına aykırı bir şey yapmayasınız! Katliam sosyal bir ilaçtır. Sosyal varlıklar da organik varlıklar gibi aynı kanunlara tabidir. Bir hastayı tedavi ederken fena mikropların vücutta kalmasına müsaade etmek, onların yeniden üreyip hastayı öldürmesini istemek demektir. Bir memleket alındığı vakit yabancı bir unsurun kalmasına müsaade etmek de, bu mağlupların galiplerine karşı besleyecekleri pek tabii olan kin, garezle silahlanarak üremelerini, bir gün vatanın en zayıf zamanında kalkıp intikam almalarını istemek demekten başka bir şey değildir.
Cemiyetle beraber hakikatler de gelişir. Tek tehlike bunu kavramamak, kızıl şal görmüş İspanyol boğası gibi, her düşünceye ve her düşünene saldırmak: Bu canım memleket bu yüzden bir cüzzamlılar ülkesidir.
Sayfa 55 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"(...)Acaba bu Lâtince kabul edilebilir mi? Bu kabul edildiği gün memleket herc ü merce girer. Her şey bir yana kütüphanelerimizi dolduran mukaddes kitaplarımız, tarihlerimiz, yazılarımız ve binlerce cilt eserlerimiz bu lisanla yazılmış iken büsbütün başka bir şekilde olan hurûfu kabul ettiğimiz gün en büyük bir felakete maruz kalacağız. Ve böylece derhal bütün Avrupa'nın eline güzel bir silah vermiş olacağız(...)" Kazım Karabekir
Sayfa 260
Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava.. Bir başka yolculuk dalından düşmek yere yaşadığından uzun. Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerde gördüklerim? Nerde o beklediğim Rengi başka Tadı başka..
Can Yücel
Can Yücel
"Memleketten çok değişik şeyler anlayabiliriz. Memleket bir kır parçasıdır bakarsınız, ya da bir bahçedir ya da bir atölye. Bir çan sesi de memleketi oluşturabilir, hatta bir koku da. Söz konusu olan, büyüyüp gelişme dönemini anımsayış, yaşamımızın ilk, güçlü, alabildiğine kutsal izlenimlerini anımsayıştır.."
DARBELER ve MUZ CUMHURİYETİ!..
Celâl Hoca şunları da söylemişti: - "Türk imânının düşmanları, Celal Bayar'ı, Adnan Bey'e ayak bağı olarak koymuşlardı... Biliyorlardı ki, bu millet bütün felâketlere, musibetlere rağmen, daima imânına aşina olan kimselere rey verecek, onları kazandıracaktır. Bunun için, milletin sevdiği kimseler seçimle iktidara gelseler bile, bir iş yapamasınlar diye, hem onların arasına kendi adamlarını soktular hem de bir sürü engeller, kanunlar koydular. 27 Mayıs hükûmet darbesinden sonra yapılan anayasalar, çıkarılan kanunlar hep, başa gelecek vatan evlâdı dindar insanların eline, ayağına, diline vurulan kilitler, zincirlerdir. Milleti temsil eden birileri başa gelse bile, önlerinde kaç tane engel vardır. Anayasa Mahkemesi engeli, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay engeli daha bilmem neler... Yâhu şu kadar milletvekilini, şu kadar senatörün ittifakla aldıkları bir kararı, bilmem ne mahkemesi bozacaksa, o kadar adamı seçmeye, meclisleri toplamaya ne lüzum var? Yâhu bu memleket orman çiftliği mi? Maalesef bu işler çözülmesi beklenen kör düğümlerdir..."
Sayfa 288 - 299 2.Kısım, (Kahire, Ezher'de Okuduğum Yıllar), -Mustafa Runyun Bey-, Celâl Hoca, Menderesler ve Bayar, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkes birbirine düşman olmak için sebep arıyor, bulamazsa yaratıyor. Sağ sol, inançlı-inançsız meselesi değil bu; para meselesi, sınıf meselesi. Paraya doyanın ne yönü kalır ne kitabı. Ne yönü ne kitabı kalan insanlarla tıka basa dolunca memleket,bu yangınlar bu kıyımlar bu patlamalar doğal bir sonuç. İnsan, kendi kaderini lanetleyen bir canavar.
Sayfa 453Kitabı okudu
Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun. Olursa bir şikayet ölümden olsun. ~ Cahit Sıtkı Tarancı ~
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.