“Kesif bir heyecanla akşamdan nevalemi hazırlayarak eski kirli sofra bezinin içinde bohçalayıp yatağa uzandım; lakin uyku çoktan gayba karışıp gitmiş, bilinmeyen memleketlere iltica etmişti. Sağa sola devinip durdum saatler boyunca; gözkapaklarım bağımsızlıklarını ta kadim zamanlarda ilan etmişlerdi sanki. O Kutsal Yurt’un yollarına revan olma kararımın zihnimde ve ruhumda estirdiği fırtınalardı uyumama mani olan. Kutsal Yurt… Ne hikmetse, koşuşturmak için hayallerimin uçsuz bucaksız bozkırlarına daldığım zamanlarda, bütün tutukluğum, eblehliğim uçup gidiyor; kırk dokuz yıllık hayatımın aşağı yukarı her yirmi yılında bir yenilenerek üstüme yapışan lakaplarım yoklar diyarına firar ediyor. İlk yirmi yıl ‘aptaldım’, ikinci yirmide ‘gerzek’ oldum; henüz dokuzuncu senesinde bulunduğum üçüncü yirmideki lakabım ise ‘delidir.’ İçimden bir ses, başka bir yirmi yıl daha olmayacağını fısıldıyor; beni Kutsal Yurt’un yollarına düşürecek olan da o lakırdılardır, söyleyeyim. Kutsal Yurt… İyi ama nasıl bir yerdir Kutsal Yurt?"
BEN RAMO/ARİFZADE