Sabahattin Ali
Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?
"Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir karış toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanlarin benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?"
Sayfa 59 - YKYKitabı okuyor
Reklam
Oğlum bu memlekette keçi etine koyun eti damgası basar, satarlar. Sen sonra uğraş dur ben keçiyim diye. Mühür koyun mührü. Artık koyunsun.
“Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket için kurtuluş yoktur.”
Bu memlekette değerli ve başarılı yaşamak için Türk'ten başka bir şey olmak gerekiyor.
İttihat ve Terakki'nin İstanbul mebuslarından gazeteci Hüseyin Cahit (Yalçın), Cemiyet'in bu konudaki endişelerini şöyle anlatır: "Rütbesiz, nişansız, şan ve şöhretsiz bir gencin Vezaret unva­nıyla Sadrazamlığa çıkmasını, bu memleketin havsalası almazdı. Hükümetin başına çıkmayı onların zihinleri almadığı gibi, mem­leketin de hazmedebilmesi imkansızdı ... 1908 Temmuz'unda İttihat ve Terakki Cemiyeti bir posta başkatibi olan Talat Efendi'yi Sad­razam ilan edemezdi; buna şartlar ve haller imkan vermezdi... Eğer böyle bir şey olsaydı, memlekette muhakkak anarşi çıkardı. .. İttihat ve Terakki Cemiyeti mensupları da bunu fark etmişler ve yüksek makamlara geçmeye kalkışmamışlardı."
Reklam
Bizim memlekette baş ol da, istersen soğan başı ol.
Sayfa 68 - Nesin yayıneviKitabı okuyor
Bu memlekette, Kürt sorunundan yoksulluğa, hemen her meselede bir görmezden gelme, yok sayma alışkanlığı vardı. Bir muhalif kişi bunlardan söz ederse, sanki sorunları o yaratmış gibi ona öfke duyulurdu. Farklı düşünmek, çok zaman düşman kabul edilmenin nedeni olurdu.
"Çünkü bir suç düzleminde yaşıyoruz. Bu memlekette 'güç' denince akla 'kötülük yapabilme kapasitesi' gelir. İnançlar, kabuller, ideolojiler, tahminler, kanaatler, varsayımlar, iddialar... grup çıkarına, kişisel arzulara göre biçimlenir. Tutkuyla savunulan görüşlere dikkat; hiçbirinin mantıksal dayanağı yoktur. Velhasıl mevcut koşullarda ellerinizi kirletmeden adım atamazsınız. Masumiyet önünde sonunda, öyle ya da böyle cezalandırılır."
Harbiye Nazırı Nâzım Paşa, 30 Temmuz 1919 tarihli şifre telgra fında Kâzım Karabekir Paşa'dan şu istekte bulundu: "Mustafa Ke mal Paşa ile Refet Bey'in mukarreratı hükümete muhalif fiil ve hareketlerinden dolayı hemen derdestleriyle İstanbul'a gön- derilmeleri konusunda mahalli memurlara emir verildiği ve ko lorduca da ciddi
Reklam
Oğlum bu memlekette keçi etine koyun eti damgası basar, satarlar. Sen sonra uğraş dur ben keçiyim diye. Mühür, koyun mührü. Artık koyunsun.
Oğlum bu memlekette keçi etine koyun eti damgası basar, satarlar. Sen sonra uğraş dur ben keçiyim diye. Mühür, koyun mührü. Artık koyunsun.
Sayfa 56 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Bizden sonra gelenler de bizim yaptıklarımız doğru ve iyi bile olsa, sırf biz yaptık diye yıkacaklar. Hatta o değil, bizim bir valimiz arkadaşının yaptığını yıkar. Bu halle bu memlekette terakki olur mu? İstediğin kadar çalış! Biz bunu anlamıyoruz..."
Sayfa 135 - Yapı Kredi Yayınları, 1. BaskıKitabı okuyor
Oğlum bu memlekette keçi etine koyun eti damgası basar, satarlar. Sen sonra uğraş dur ben keçiyim diye. Mühür, koyun mührü. Artık koyunsun. Şimdi size bir basarsak "komünist" mührünü, ömrünüzün sonuna kadar çıkaramazsınız. Hadi gidin buradan."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.