Sinema veya televizyona uyarlanan eserlerini saymazsak, Orhan Kemal ile gerçek anlamda bir tanışma oldu bu kitap... Genelde bunu dedikten sonra 'Orhan Kemal'le geç kalmış bir tanışmaydı' şeklinde bir mahcubiyet cümlesi kurmam beklenebilir ama ben iyi ki de bu kitaplar bu yaşlarıma denk gelmiş diye büyük bir memnuniyet duyuyorum açıkçası.
Zaten
Suskunluğun öbür yüzündeki çığlığın tabiatı nedir? Bazı hatıraların dile getirilemez, unutulmuş ya da amnezi içinde kaybolup gitmiş olmasının anlamı nedir, önemli midir? Bu bihaber kalma rahatlığının gizli bir bedeli var mıdır?..
Uzun yıllar boyunca büyük ses getiren, Freud'dan bu yana yayımlanmış en önemli psikiyatrik eserlerden biri olarak
Aşağısı manda ayağı , yukarısı koyun kafası , kutuya benzer boş ve hafif kafatasından ibaret vücutlara sahip olmaktan memnuniyet duymamız mümkün değil !