Benim Hikayelerim IV FİNAL
Böyle bizimkisi de ondan sebep; Her hikayenin bir sonu var yani, geldik bizim hikayenin de sonuna. Bazen gerçeklerden ne kadar korksanda onlardan ne kadar kaçmak istesen de zamanı belirsiz bir anı yüzüne tokat gibi çarpıyor bildiğin bütün gerçekleri.Umursamamak olan biteni; memleketi, dostları, öleni, düşeni yani hiç hiç umursamamak. Bakınca
Akış Sevinci
Her arayış hakikat sevgili Cümle kavuşmalar yalan Var olmak zamana karşı yarış ya da bitimsiz bir koşu Sürekli uzaklarla anılan o ezeli yolcunun ardından Bildim, sevinç çiğnediğim yolda bir yakınlık duygusu yalnızca Veya bir yakın temas umudu ve belki de hepsi bu Tuz dökmekmiş yaraya, buymuş diyorlar serencam, ne gam Sana yürüyorum işte, durmak
Reklam
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Benim Hikayelerim III
Valla nereden bulaştık bu işe bilmiyorum.Böyle aşk dediğin şey yanmak ise ben kül olmuşum yani.Böyle bütün rüzgarları sırtıma almışım; o güzelim yüzlerinize, gülüşlerinize, ellerinize, böyle kadehlerinize dökülüyorum tek tek yani. Bazen en başından bellidir filmin sonu da lakin görmek anlamak istemez işte insanoğlu. Böyle sonunu bildiğin halde
Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Savrulan külleri ömrümüzün
Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm bulutların dağlara sessizce çöküşünü Çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci Ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda Harelenen sularda bir yanık kokusu ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi Işık zamana bağlı zamansa onun
Reklam
Böyle bizimkisi de ondan sebep; Her hikayenin bir sonu var yani, geldik bizim hikayenin de sonuna. Bazen gerçeklerden ne kadar korksanda onlardan ne kadar kaçmak istesen de zamanı belirsiz bir anı yüzüne tokat gibi çarpıyor bildiğin bütün gerçekleri.Umursamamak olan biteni; memleketi, dostları, öleni, düşeni yani hiç hiç umursamamak. Bakınca
Hayat bazen...
“Bir menekşe kokusunda seni aramak var ya” Gibi.. Not:(Menekşe çiçeğinin kokusu yoktur..)
Edip Cansever - Manastırlı Hilmi Bey'e Üçüncü Mektup
Yaşamaya yerleşiyor Seniha Kendi yaşamına -Güvercinsiz bir avlu mu? olabilir Sırları dökülmüş bir ayna?- Oysa çok geçti Yıllar yıllar yıllar Her geçen yıl elinde sanki Yıprak, filizi yıllar ‘Şey’ sözcüğü gibi bağıntısız Ağaççileği gibi durduğu yerde bir ezinti Piyano tuşları -tek tek bakıldığında- Çarçabuk bir göz atıldığında aynntısız
- Kadem. Menekşeler kokmaz. -Hayır! Menekşelerin kokusu var, saçların gibi kokuyor. -Hayır, kokmuyorlar. Bizim menekşe çiçeğinin aldığımız kokunun adı aslında umuttu....
402 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.