Mustafa Kutlu okumanın en kötü tarafı yeni bir hikayesi için bir sene beklemek olsa gerek; ama kesinlikle değiyor.
Hüzzam bir hikaye ve Kutlu üslubuyla yine.
Mustafa Kutlu'nun ilk okuduğum eseri. 1000k okurlarından ve yazarlarından Mehmet Yılmaz'ın okuduğum bir yorumu üzerine okunacaklar listeme almıştım yazarın eserlerini. Okuduğum en iyi hikaye yazarı diyebilirim. Hiç sıkılmadan okudum, lakin bence kalıbına sığmıyor yazar, o kadar akıcı ve güçlü yazmış ki bittiğini sona geldiğinde anlıyor insan. Devamı olmalı dedim sonuna geldiğimde. Kendimi yarım kalmış hissettim ve günün geri kalan vaktinde kitaptaki hikayeleri kendi kafamda yeniden kurguladım. Yazdığı romanları var mı yazarın bilmem ama roman yazsa bir o kadar daha başarılı olur kanaatindeyim. Kısa olduğu için bir günde bitirdiğim bu kitap günüme ve hayalime renk kattı. Okunmalı..
... Ne zaman leylaklar açsa, nerede papatya görse, bir kuş çalıların arasından pırr diye havalanıp ufka doğru uçarak kaybolsa, kalbindeki kapandı denilen yara kanamaya başlıyor, ak güllerin üzerine kızıl kan damlıyordu.
Kendisi de Erzincanlı olan Mustafa Kutlu'nun en sevdiğim kitaplardan biriydi.Daha önce de kitaplarında olan kurguyu yine kitabında yansıtan Mustafa Kutlu bu hikaye kitabında 3 hikâyeden oluşuyor.Bunlar Menekseli Mektup, haca gidebilmek,Kar üstene kar damlar hikayeleri.
"-Ama aşk dediğin nedir ki?
Postacı: Nedir?
Kahveci gülümsüyor; hafifçe eğilerek:
-Muhabbet iki başlı olacak arkadaş. Tek taraflı oldu mu sakat. Kara sevdaya girer.
-Çaresi?
Hikmetli bir söz söylüyor kahveci:
-Ya tahammül ya sefer!"
... Ne zaman leylaklar açsa, nerede papatya görse, bir kuş çalıların arasından pırr diye havalanıp ufka doğru uçarak kaybolsa, kalbindeki kapandı denilen yara kanamaya başlıyor, ak güllerin üzerine kızıl kan damlıyordu.