güzel bir dünyada, bir tüy gibi süzülebileceğimiz bir eser. nereye varılacağı bilinmeyen bir yolda gidiyormuş gibi hissedeceksiniz. yürürken etrafta gördüğünüz evlerin hikayelerini merak ediyorsunuz. bir bakıyorsunuz ki o evin içindesiniz. sonra pencereye yaklaşıyorsunuz ve yol kenarında kendinizi görüyorsunuz. yalnızlığı ve kalabalığı, düşüncelerinizdeki sıçrayışların hepsini kelimelerin yan yana gelişinde buluyorsunuz.
öyküde gelinen en müthiş nokta, muhakkak ki hasan ali toptaş’tır.