Uzak durulması gereken 7 kişi; 1-Hep haklılar 2-Hep eleştirenler 3-Hiçbir şeyi beğenmeyenler 4-Her zaman 'Ben' diyenler 5-Cahil olup bunun farkında olmayanlar 6-Menfaatçiler 7-Girdiği her kabın şeklini alanlar.
352 syf.
10/10 puan verdi
GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
Kitap, Mustafa Kemâl'in 1905 Harp Akademisi zamanından başlayarak 1918 yılındaki işgale kadar olan süre zarfını içermekte. Biz, gördüğümüz eğitim ve araştırmalarımız dâhilinde, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemâl Atatürk hakkında yalnızca temel şeyleri bilmeye çalıştık hep (bkz. ön söz). ''1881 yılında dünyaya geldi, 1938
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i Anlamak
Yarının Adamı Mustafa Kemal'i AnlamakCon Sinov · Masa Kitap · 2022942 okunma
Reklam
Bazı ülkücülükten geçinen lümpenler, ANAP hükümetinin verdiği görevleri kabul eden arkadaşlarına ve Kurt'a da "Menfaatçiler" diyerek saldırıyorlardı ama Kurt, Atsız Hoca'nın; "Bir kemiğin peşinden saatlerce iz süren İtler bile gülecek kimsesizliğimize." dizelerini hatırlayarak kendini teselli ediyor ve biraz daha, biraz daha yardımcı olabilmek için uğraşıyordu.
Sayfa 333 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
“Kara cahillerle menfaatçiler arasına sıkışıp kaldık. Ama birini eğitip ötekini de ortadan kaldıracağız.” – Ernest Hemingway
ASIRLARDAN ASIRA SÜRÜKLENİŞ
Yüzyıllar boyu başta kendileri olmadan; bizi bozkırlarda kavrulmuş ekin, kurumuş ekmek, kurumuş çalı, yalın ayaklı nala ihtiyaç duymayan bir çift çarığı fazla görerek yürüttü yönetenler! Yırtık mintanlarımıza sökülmüş çoraplarımıza bakıp saraya yakışmaz bunlar diyerek şükrederek biyat ederek yaşamanın erdeminden bahsettiler. Sömürmüyoruz sizi diyerek horladılar. Kimimiz Ferhat oldu, kimimiz Köroğlu oldu, Yunus oldu ama bin yıla yakın unutulageldik hep. Günü geldi kafa tuttular. Kah Bolu Beylerine kah saltanat ağalarına. Bir gün geldi koyun güderken kendilerini Tolstoy’u Balzac’ı okurken buldular. O zaman korku dağları sardı yine, dediler ki bunlar okunmamalı! Horon teptiler, kol kola el ele halay çektiler türkülerle. Duvarlar ördüler, çatılar inşa ettiler bir daha yıkılıp açıkta kalmayalım diye. Harman yerlerinde yattılar yaz gecelerinde yıldızlara bakarak, dilek tuttular yarınki havayı tahmine çalışarak. Bel vurdular bahçelere suyun yolunu çevirdiler arklara, kazma salladılar yorulmadan maden ocaklarında. Bakıp nasırlı ellerine sızlanmadılar emek dediler, alın teri dediler, yaşam dediler sarıldılar yarınlara umutla. Ta ki kendilerinden olup olmadığını anlayamadıklarını sessizce ne yapıyorlar diye sabırla bekleyerek. Karanlık dehlizlerinden sinsice, nice gammaz ve menfaatçiler ortaya çıkıp zehirli hançerlerini böğürlerine vurana dek. Doyamadı düşmanlık besleyenler, üşüştüler sarıldılar sülükler gibi milletin yoktan varettiği şeylerin üstüne. Pireler gibi emdiler emdiler yıksalar da umutları tüketemediler ümitleri. Yazar Burhan Buruk
“Korkaklar şu soruyu sorar: Güvenli mi? Menfaatçiler şu soruyu sorar: Faydalı mı? Kibirliler şu soruyu sorar: Popüler mi? Ama vicdanlılar şu soruyu sorar: Adaletli mi?” – Eduardo Galeano
127 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.