Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
…artık cesaretim iyice sinmiş, saklanmış durumda. Kendime bakıp, ‘Cesaretim ne zaman sahneye çıkacak acaba?’ diye merakla bekliyorum. İşte beklediğim şey bu. Günün birinde içimden bir canavar çıkacak ve başkası olacağım. O zaman hala hayattaysanız gelip sizi bulur, yüzünüze tükürürüm…Ama nefretten değil, bilakis benim için yepyeni bir şey olacak cesaretimi denemek için…
Sayfa 67
Şu masanın başında pek çok gece uyumadan, yolunu büyük bir merakla beklediğim sevgili dolunay. Ey geceleri görünen kederli dost!Keşke bana bu bakışın, benim ıstırabıma son bakışın olsaydı. Ah!Dağların en yüksek yerlerinde senin sevimli ışığında yürüyebilsem, yeşil çimenler üstünde senin renkli ışığında dolaşabilsem ve edindiğim bütün bilgilerden sıyrılıp senin çiğinde yıkanarak yeniden sağlığıma kavuşabilsem.
Reklam
İsmet Özel yeni şiirlerini her zaman büyük merakla beklediğim, kendisiyle ölçündüğüm bir şair olmuştur. Bugün de öyledir.
“Baştan beri, bilinçdışıyla gönüllü karşılaşmamı, benim yönettiğim ve sonucunu büyük bir merakla beklediğim bir deney olarak algılamıştım. Oysa bugün düşündüğümde, onun ‘bana’ uygulanan bir deney olduğunu söyleyebilirim. Karşılaştığım zorlukların en büyüklerinden biri, olumsuz duygularımla başa çıkabilmekti. Onaylamadığım duygulara boyun eğiyor, çok direndiğim ve sık sık saçma bulduğum fantezileri not etmek zorunda kalıyordum. Anlamlarını çıkartamadığımız sürece, o fanteziler bayağılığın ve gülünçlünün şeytanımsı bir karışımı gibi gelirler. Onlara dayanabilmem bana pahalıya patlıyordu ama kaderdi beni zorlayan. Sonunda, olağanüstü bir çaba harcayarak o labirentten kendimi kurtarabildim.”
Sayfa 213 - Can YayınlarıKitabı okudu
BİR KİMLİK VAKASI "Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokağı'ndaki evde ateşin karşısında otururken, "hayat, insan aklının düşünebileceğinden çok daha gariptir. İnsan, gerçekte sıradan denen şeyleri çoğu zaman hayal bile edemez. Eğer şu pencereden el ele uçup, bu büyük şehrin üzerinde dolaşarak çatıları hafifçe kaldırıp
"Baştan beri, bilinçdışıyla gönüllü karşılaşmamı benim yönettiğim ve sonucunu merakla beklediğim bir deney olarak almıştım. Bugün onun 'bana' uygulanan bir deney olduğunu söyleyebilirim."
Sayfa 53 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
merakla okumayı beklediğim kitabın başındaki şiir, hadi başlayalım..
Acıya, aşka ve kışa Rengi savura savura Bozkır çiçeği Kavrulur zamanla.. Metin Altıok, Aşk da geçer
Kesin başına gelmiştir
Sözlerimin sonuna doğru gerçekten epey coşmuştum; şimdi bu hal gururuma dokunuyordu. Sessizlik epey uzamıştı. Neredeyse kızı dürtecektim. -Siz neden öyle... diye başladı ve sustu. Fakat bu kadarı bana yetmişti: Sesi deminki gibi haşin, kaba, inatçı değildi; şimdi yumuşak, utangaç bir titremesi vardı, hatta o derece utangaçtı ki, ben bile utanıp, kendimi ona karşı suçlu hissettim. Şefkat dolu bir merakla: -Ben ne? diye sordum. -Siz şey... -Ne? -Siz şey... kitap gibi konuşuyorsunuz. Sesinde gene alaya benzer bir ton belirmişti. Bu sözleri yüreğimi sıkıştırmıştı. Beklediğim bu değildi. Liza'nın alaycılığının, utangaç, kalbi temiz insanların, ruhlarına paldır küldür, izin almadan girmek isteyenlere karşı gururlarını korumak ve bir çeşit çekingenlik perdesinin ardına gizlenip hislerini açık etmemek için başvurdukları sıradan bir son çare olduğunu anlayamamıştım. Halbuki o alaylı sözleri söyleyinceye kadar geçirdiği kararsızlıktan, ürkeklikten bunu tahmin etmeliydim. Fakat edemedim işte ve kötü bir duyguya kapıldım. (...) Zoraki, yapmacıklı, kitap gibi konuştuğumu biliyordum, ama ancak "kitap gibi" konuşabiliyordum.
Sayfa 106Kitabı okudu
55 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.