MERCUTIO
Demem şu ki efendi, böyle gecikerek, gündüz yanan lâmbalar gibi boş yere israf ediyoruz ışıklarımızı. Siz bizim iyi niyetimize bakın sadece, çünkü erdemimiz bir kez zekâmızdaysa. be'ş kez niyetimizdedir.
Romeo: bir güş gördüm dün gece
Mercutio: bende gördüm
Romeo: senin gördüğün neydi?
Mercutio: düş görenlerin çoğu kez yalan söylediğini.
Romeo: uyurken hep gerçek olanlar görülür düşte
Mercutio:
-Olmaz,sevgili Romeo,sen de dans edeceksin.
Romeo:
-Hayır ,etmeyeceğim yeminle,
Sizin dans için hafif ayakkabılarınız var;
Benimse ruhum kurşun gibi ağır,
Kımıldayamıyorum,mıhlıyım sanki yere.
Mercutıo - Demek istiyorum ki, boş yere harcıyoruz ışıklarımızı. Gündüz yanan kandiller gibi, iyi niyetimiz yeter; aklımız beş kez önündedir beş duyumuzun çünkü.
ROMEO
biraz olsun sıkıcı kederimin ötesine,
batıyorum aşkın ağır yükü altında
MERCUTIO
içine batmak için aşkına yüklenmelisin,
öyle duyarlı bir şeye sen çok ağır gelirsin.
ROMEO
aşk duyarlı bir şey mi ki?
öyle kaba, öyle hoyrattır ki, acıtır diken gibi.
ROMEO
Aşk duyarlı bir şey mi ki?
Öyle kaba, öyle hoyrattır ki, acıtır diken gibi.
MERCUTIO
Aşk sana hoyrat davranırsa, sen de hoyrat davran ona.
Acıtırsa diken gibi, dikeninle sokup
Yeniver aşkı sen de.
Yüzümü örtmek için bir maske verin bana!
Maske üstüne maske! Beğenmesin ne çıkar
Şu maskeli yüzümü meraklı bakışlar.
İşte çatık kaşlı bir surat yerime utanacak.