Olay yeri Merec-el Bahreyn
"Şimdi söyle bana mana âleminin sarrafi," dedim bütün saflığımla. "Tanrı dostu, büyük Alim Bistamlı Bayezid mi büyüktür, yoksa Hazreti Muhammed mi?" Güzel kaşları çatıldı Celaleddin'in. Yok, bu kadarını tahmin etmemişti, benden başka hangi deli kalkışırdı bir din âlimi ile yeryüzünün müjdesi Muhammed Mustafa'yı
Sayfa 203Kitabı okudu
"Merec-el Bahreyn" "Yani iki denizin buluştuğu yer. Aslında bu deyim Kuran'da geçer. 'Yaradan, acı ve tatlı sulu iki denizi buluşturdu' denmektedir. Kuran'dan esinlenenler de Şems-i Tebrizi ile Mevlâna'nın Konya'da ilk karşılaştığı noktaya 'Merec-el Bahreyn,' demişler."
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
Heyecan içinde, âdeta kutsal bir sözcük söylermiş gibi, "Merec-el Bahreyn" diye yineledi. "Yani iki denizin buluştuğu yer. Aslında bu deyim Kuran'da geçer. 'Yaradan, acı ve tatlı sulu iki denizi buluşturdu' denmektedir. Kuran'dan esinlenenler de Şems-i Tebrizi ile Mevlânâ'nın Konya'da ilk karşılaştığı noktaya 'Merec-el Bahreyn' demişler."
Bizim buluşmamıza Merec el Bahreyn derler. Arapça bir deyimdir. Allah'ın kitabında Furkan suresinde şöyle anlatılır. "İki denizi buluşturduk ki birisi tatlı, susuzluğu giderir, diğeri ise tuzlu ve acıdır. Aralarına da görünmez bir perde koyduk ki birbirlerine karışmasınlar." İşte bu yüzden Celaleddin ile ben kavuşuruz ama kendi meşreplerimizi koruruz.
Sayfa 203Kitabı okudu
Şems-i Tebrizi ile Mevlana nın konya da ilk karşılaştığı noktaya 'Merec - el Bahreyn' demişler
Merec el Bahreyn
"İki denizi buluşturduk ki birisi tatlı , susuzluğu giderir, diğeri ise tuzlu ve acıdır. Aralarına da görünmez bir perde koyduk ki birbirlerine karışmasınlar. "(Furkan Suresi)
Reklam
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.