HALA KOYNUMDA RESMiN
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hala koynumda resmin
Sezai Karakoç'u çok okuyunuz. Sezai, yeni şiiri çok iyi bilir. Çok yüklü, çok enteresan bir insandır. Sizden, Tanpınar'ın Huzur ile Beş Şehir'ini, Mithat Cemal'in Mehmet Akif'ini, Safiye Hanım'ın Ciğerdelen'ini, Orhan Veli'nin nesir yazılarını, Ataç'ın Günlerin Getirdiği'ni, Halikarnas Balıkçısı'nın Merhaba Akdeniz'ini, Cahit Beğenç'in Yol Notları serisini okumanızı rica ediyorum. Yukarıda sıralamaya çalıştığım kitaplarda Türkçe, muvazeneli ve güzeldir. Türkçe, ana sütü gibi ak ve helâl olmalıdır. Çok göznuru ve emek istiyor.
Merhaba ey aşk-ı baki merhaba
Pür-vefasın pür-vefasın pür-vefa
Gel salın gönlümde ey can-ı cihan
dil-rübasın dil-rübasın dil-rüba
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Sezai Karakoç'u çok okuyunuz. Sezai, yeni şiiri çok iyi bilir. Çok yüklü, çok enteresan bir insandır. Sizden, Tanpınar'ın Huzur ile Beş Şehir'ini, Mithat Cemal'in Mehmet Akif'ini, Safiye Hanım'ın Ciğerdelen'ini, Orhan Veli'nin nesir yazılarını, Ataç'ın Günlerin Getirdiği'ni, Halikarnas Balıkçısı'nın Merhaba Akdeniz'ini, Cahit Beğenç'in Yol Notları serisini okumanızı rica ediyorum. Yukarıda sıralamaya çalıştığım kitaplarda Türkçe, muvazeneli ve güzeldir. Türkçe, ana sütü gibi ak ve helâl olmalıdır. Çok göznuru ve emek istiyor.
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hâlâ koynumda resmin
Dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
Sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi
.
Merhaba hoş geldin ey ruh-ı revanım merhaba
Ey şekerleb yar-ı şirin lâmekânım merhaba
Çün lebin cam-ı cem oldu nefha-i Ruhülkudüs
Ey cemilim ey cemalim bahr ü kânım merhaba
Ey melek suretlü dilber can fedadır yoluna
Çün dedin lâhmüke lâhmi kana kanım merhaba
Gönlüme hiç senden özge nesne lâyık görmedim
Suretim aklım ukulüm cism ü canım merhaba
Geldi yârim naz ile sordu Nesimî nicesin
Merhaba hoş geldiniz ey hurdedanım merhaba
Nesimî
.
*****
Cânıma bir merhabâ sundu ezelde çeşm-i yâr
Şöyle mest oldum ki gayrın merhabâsın bilmedim
(Ruhuma bir merhaba sundu ezelde sevgilinin bakışı,
Öyle kendimden geçtim ki, başkalarının merhabasın bilmedim.)
Ahmed Paşa
*****
Sayfa 170 - Zeytinburnu Belediyesi Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
Sımsıcak konuşurdun konuşunca
Hâlâ koynumda resmin
Dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
Sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi
Akşama dek çardakta otururdu gözü yolda
Şimdi küçük harflerle fısıldıyor bir rüzgâr
-Merhaba ey yaşlı adam mangalın sönmüş
Evinse virane, kimdi zamanın tökezlettiği