İnsan denen varlığın yükleri vardır sadece.. O doldurur heybesini dünyanın kiriyle pasıyla, her günah çeker onu toprağa doğru da bilmez.. Her kara leke uzaklaştırır insan kalbini gökyüzünden de ruhu bile duymaz... Kuşlar var halbuki.... Çok şeyler söyler insana.. Kimi yaratıcısını zikreder sabah akşam , kimi insanı çağırır iyi olana , güzel olana... Kimi uçar sadece , uçarak konuşur insanlarla... Kuşlarda çeşit çeşit sizin anlayacağınız , aynı insanın yükleri gibi.... DUA kuşları vardır mesela , duayı taşır üstünde..Gittiği her yere dua götürür dua getirir.. DERT kuşları vardır...Onlar derdi taşır , derdi alır , derdi götürür.. HASRET kuşları vardır...Gidenin ardından el sallayan , kalanın hasretiyle yanan, gurbeti yüklenir onlar , hasreti yüklenir.. SEVDA kuşları vardır...Sevgiyi , aşkı yüklenmiş.. Kanatlarında merhamet ve kanatlarında sonsuzluk vardır... TEVBE kuşları vardır bir de... Pişmanlığı taşır kanatlarında , gözyaşını taşır , affedilmeyi taşır... Bir de ıstırap kuşları vardır... Onlar ıstırabı taşır kanatlarında , kanatları yanar , gönlü yanar , içten içe yanar dururlar... Vesselam...
Reklam
Kişinin özel yaşami kutsaldır ve içlerinde özel mektupler barındıran çekmeceler açılmamalıdır. Ama yazgısı (ya da uğradığı bela) merhamet olduğu için, açık çekmecenin önünde diz çökmüş, Sabina'nın mektubundan gözlerini ayıramayan kendisiymiş gibi geldi Tomas'a. Tereza'yı anladı ve sadece ona kızamamakla kalmadı, sevgisi daha da arttı.
Merhamet, iyilik duygusu, ancak temiz bir vicdanın ürünleri olabilir.
Merhamet
Gözlerinde keskin gözlemci bakış yerine insanlara olaylara güvenle bakabilmek Tanrı'nın bir lutfudur.
Merhamet duymak; sadece başkasının başına gelen talihsizliklere katlanabilmek değil, her türlü duygu yoğunluğunu -sevinç, kaygı, mutluluk, acı- onunla paylaşabilmek anlamına gelir. Bu çeşit merhamet, duygusal düşgücünün ulaşabileceği en uç noktaya, duygu ve heyecanlar arasındaki telepati sanatına işaret eder böylelikle. Duygular hiyerarşisinde benzersiz bir tektir demek ki.
Reklam
Ama insan kendini ve yakınlarını o an söz konusu olan ölümcül bir açlıktan kurtarmak için hırsızlık yapıyorsa, merhamet mi yoksa ceza mı görmeli ?
Sayfa 44 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
687 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Okuduğum en sarsıcı kitaptan söz etmek istiyorum. Edebi, gerilim, psikoloji, felsefe, polisiye türlerinin mükemmel şekilde ele alındığı bir kitaptan söz etmek istiyorum. Raskolnikov iyilik yapmak için ya da bir ideal uğruna kötü biri(leri) öldürülür mü sorusunu getiriyor akla. Bir katil için ölüm alışkanlık haline gelecek olmasaydı bu soruya evet diyebilirdim. Ama kendisinin katil olmadığını savunan Raskolnikov bile, tefecinin kardeşini istemeden öldürüyor ve kapıcıyı öldürmeyi aklından geçiriyor. Dolayısıyla ben bu soruya birey olarak hayır demek istiyorum. Bazen o kadar kötü insanlarla karşılaşırız ki bu insanla aynı dünyada nefes almamalıyım deriz. Masum bir çocuğu kaçıran bir insanla, cinsel sapkınlıkları olan bir insanla, hayvanları işkence ederek öldüren bir insanla.. Bu insanlara ne yapılması gerekir? Bence insan tek başına kahraman olmaya çalışmak yerine, bu onu katil de yapabilir, toplum olarak bir şeyler yapmalı. Bazı insanların cezasını toplum belirlemeli. Çünkü o toplumda o insanla yaşayacak olan onlar. Belki bu sayede ağır suçların cezasını daha adaletli verebilirdik ve bazı suçlar bile azalırdı. Belki tüm bunlar olurken bu kadar korkuyla yaşamazdık. Meğer, neler yapabileceğini kendine kanıtlamak, bir şey olabilmek, düşüncesi ne kadar büyük bir duyguymuş. İnsana vicdanını yok etmek pahasına neler yaptırabilirmiş bu duygu. Meğer, Dostoyevski ve Nietzsche birbirine ne kadar benziyormuş. Güç istenci, merhametle ata sarılma sahneleri.. Meğer, suç işleme eğilimi herkeste varmış. Herkesin içinde az ya da çok merhamet olduğu gibi.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,8bin okunma
Sevgili gül, sana kendimde kaynayan kazandan birikmiş, sonra silinmiş sularla geldim. Sorma bana, nasıl kurulur ömrün kaygısız bahçesi bir ayağım tek hücreli bir hatırada bastığım bin yıllık toprakta öbür ayağım. Yaktığım kadar yandım. Yaşım başıma vursun geçtim aşk dediğimden, -gülme bana gülümsün, gülüm kal, ömrüm kendime yeni bir merhamet seçtim.
Ve iyiden iyiye, yaşadığımız zamanlardan ürküyorum.
Bu kadar ruh dikiziyle, eminim, hiç kimse şu yeryüzünde kendisine bir ruh ikizi bulmayacak. Ruhlar bu kadar didiklenip dikizlendikten sonra, insan insanın yurdudur diyenleri değil, insan insanın kurdudur diyenleri haklı çıkartacak bir 'ruh hali' ortalığı kuşatacak. Bırakalım, bazı şeyler de analiz edilmeden kalsın. Zira ruhlarımıza tutulan büyüteçler hep kötü yönleri büyütürken iyilikleri gizliyor. Merhamet de bu esnada yitip gidiyor hayatlarımızdan...
Sayfa 19 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Rasûlullah ﷺ şöyle duâ ederdi:
“Allahım! Senden; hayırlar yapmayı, kötü şeyleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi, senin beni bağışlayıp bana merhamet etmeni niyâz ederim.” [ Tirmizî, Tefsir 38 ]
Biliyorum ki; iyilik kötülükten, merhamet ise nefretten daha güçlü.
Sayfa 99 - Everest yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.
Resim