Araf Suresi 153. Ayet
O kötü amelleri işleyip de sonra arkasından tevbe ve iman edenler için hiç şüphe yok ki, Rabbin bundan sonra yine de affedici ve merhamet edicidir.
Sayfa 130 - Altınpost YayıncılıkKitabı okuyor
Ne diyelim, biz böyleyiz. Toplum olarak olmayacak yerde olmayacak tepkiler veririz, ağlanacak halimize güleriz, kimi zaman ölümüne misafirperveriz, kimi zaman en yakınımızı kapı dışarı edebiliriz. Her daim yardımseveriz ama ara sıra ne me lazım da diyebiliriz. Bazen merhamet abidesi, zaman zaman biraz asabiyiz. Karıncayı incitmekten çekinir, her şeyi kırıp dökebiliriz. Üzerinize afiyet acaba az biraz acayip miyiz? Lakin kimse düzeltmeye çalışmasın bizi. Yok yahu, vallahi biz böyle güzeliz!
Reklam
Sonra namaz kılan kişi hadislerde varit olan çeşitli niyazları dile getirerek dua eder ki biri de şudur: "Allah'ım, ben nefsime çok zulmettim ve günahları senden başka bağışlayacak kimse de yok. Katından bir bağışlama ile beni bağışla. Bana merhamet eyle. Muhakkak ki sen çok bağışlayıcı ve çok merhametlisin. Allah'ım, bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri senden istiyor, bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden sana sığınıyorum. Allah'ım, salih kullarının senden istemiş olduğu şeylerin hayırlısını senden istiyor ve onların sana sığınmış olduğu şeylerin kötülerinden sana sığınıyorum. Allah'ım, senden cenneti ve cennete yaklaştıran söz ve fiilleri istiyor, cehennemden ve cehenneme yaklaştıran söz ve fiillerden sana Sığınıyorum. Rabbimiz, bize dünyada ve âhirette iyilik ver, bizi cehennem azabından koru."
Frankenstein
Sadece şu iç karartıcı gökleri selamlarım ben, zira onlar bana insanlardan daha iyi davranıyorlar. İnsan kalabalıkları varlığımdan haberdar olsaydı, senin yaptığını yapar ve beni yok etmek için silahlanırdı. O halde benden tiksinenlerden nefret etmem gerekmiyor mu ? Düşmanlarımla masaya oturmam. Ben nasıl sersefilsem onlar da benim gibi perişan olacaklar. Yine de telafi etmek senin elinde ; öfkesinin kasırgasıyla sadece seni ve aileni değil, binlerce başka insanı da yok edecek büyük bir şerden herkesi kurtarabilirsin. Merhamet et, beni hor görme. Hikayemi dinle; dinleyince, karar senin, ister bırak git ister acı bana. Ama önce bir dinle. İnsan yasalarına göre, suçlulara, eli en kanlı olanlara bile, mahkum edilmeden önce savunmalarını yapmaları için izin veriliyor.Bir dinle beni , Frankenstein. Beni cinayetle suçluyorsun, ama sen de vicdanın sızlamadan kendi yaratığını yok edecektin.
"Sarhoş. Orda akıl yok,düşünce yok,kalp yok,merhamet yok,ne yapıyorum ben yok.."
Sayfa 172Kitabı okudu
İnsanlık tarihinde her şeye rağmen kazanan vicdan, merhamet, sabır ve metanet olmuştur. Zalim hanlar, krallar, imparatorlar, liderler yok oldu, hatta zamanında tüm Mezopotamya'yı ve bu yöreleri de kasıp kavuran, ölümsüz olduklarına inanılan ulu Cengiz Han, başbuğ Timurleng bile yok oldu. Ama insanlığın vicdan ve merhamet sevdası, eşitlik ve özgürlük tutkusu dimdik ayakta. Diyarbakır, bu sevdanın, bu tutkunun merkezi olmalıdır.
Reklam
Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ihtiyacım yok. Merhamet de zulmün bir parçası, merhamet zulmün merhemi olamaz.
Büyük bir hata yaptık! ... Büyük bir hata yaptık! ... Yok yok, kuşlara ekmek almayı unuttuk! Merhamet Sezai Karakoç'ta bir davranış politikası değil, kendi ırasından tüten bir doğal haldi.
Yeryüzündeki her şeyin yaptığı gibi kendini yenmekle son buluyor. Bu adaletin kendini yenme- si: Kendine verdiği güzel ad biliniyor-merhamet; söylemeye gerek yok, merhamet, en güçlü insanların, dahası, hukukun ötesinde olan- ların bir ayrıcalığı olarak kalıyor.
BİRİNCİ KURAL
"Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.”
Reklam
Burada yargıç kürsüsünde oturan adalet değildir; burada kararı veren ise merhamet hiç değildir: yaşamdır yalnızca, karanlık, sürükleyen, doymazcasına kendi kendini arzulayan o güçtür kararı veren. Onun kararı her zaman acımasız, her zaman adaletsizdir, çünkü asla katıksız bir bilgi pınarından kaynamış değildir; ama çoğu durumda karar, adaletin vereceği bir karar gibi verilir. "Çünkü ortaya çıkan her şey, yok olmaya değerdir. Bu yüzden, hiçbir şeyin ortaya çıkmaması daha iyi olurdu." Yaşayabilmek ve yaşamanın ve adaletsiz olmanın nasıl da bir ve aynı şey olduğunu unutmak için çok fazla kuvvet sarf etmek gerekir.
Bedenleri kirlenmek üzere yaratan ve temizliği emreden; akışkan, kuvvetli ve şeffaf olan suyu yaratıp ona herkesin ihtiyacı olmasından dolayı merhamet ve şefkatinden suyu bolca veren Allah'a hamd olsun. Nimetlerini ve lütuflarını bilen, afetlerden selim bir şekilde birliğini kabul eden kimsenin hamdiyle O'na hamd ederim. Bütün kainatı ve etrafını, dünyayı ve etrafını davetiyle doldurup dalaleti silip kökten yok eden elçisi Muhammed'e; onun kavrayış, ilim ve zarafet sahibi ashabına, kendilerine salāt edenleri o korkulu günde korkulardan emin kılacak şekilde salāt ve çokça selām ederim.
Tarihin Öz Evladı; Türkçemiz
Devrimizde ana babaların bile dünyaya getirdikleri çocukları üzerindeki tasarruf haklan, medeni kanunlarla, hemen hemen hiçe inmiş iken; yüzlerce senelik bir tarihin öz evladı olan Türkçemizi kimin öldürmeye hakkı olabilir? Anlıyo­rum, samur kürke ihtiyacı olan dostlar var. Fakat, merhamet buyurulsun, pösteki bizimdir. Ve düşü­nülsün ki bugün dinmek bilmeyen ihtiraslar yarın son nefeste bir yudum su ile sönecektir.
Şimdilerde hep ezici ve tesellisiz bir kederle fotoğraflardaki yüzünü okşuyorum onun. Bu yüzde zulmün izi yok, kesinlikle yok. Ve bunun için yüreğim soğuyana dek ona aşık olacağım. Çünkü giderek bakmasını ve görmesini öğreniyorum: Yüzünde zulmün izi olmayan bir kadın, bir insan pek göremiyorum artık. Rüyalarımda, binbir karışık duyguyla onun merhamet dolu yüzünü okşuyorum...
Sayfa 211 - Romy Schneider, Yüzünde Zulmün İzi Yoktu
Neyin var? Unutmak istemiyorum. Neyin var? Zamanın kalbi yok. Neyin var? Sevmek neden bu kadar yıkıcı. Neyin var? Merhamet ruhunu yitirdi. Neyin var? Yalnızlık tanrıya şarkı söylüyor. Neyin var? Acı, sevinçten çok büyük. Neyin var? Yaşıyorum, neyim olsun daha.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.