Om Yaratılışın başında tanrı kalbimizde ve inançlarımızda yaşıyordu. Insanlar birlik içinde doğa ve hayvanlarla uyumluydu. İnandıklarımız bize yol gösterdi. Bir su damlası yeryüzüne düştü, yavaş yavaş büyüyüp engin denizleri yarattı, okyanuslara ulaştı. Ormanların içinden geçip ayrik vadileri aşıp dağların zirvelerine tırmandı. Gördükçe
" Ne vicdan ne merhamet, zerrece insanlık yok içlerinde. "
Reklam
Bir öğrenciye fen ilimleri verilerek, mantık kurgusunun olgunlaşması; din ilmi de okutularak kalp ve gönül ikliminin yeşermesi sağlanmalıdır. Eğer yalnızca fen ilmi verilirse mana dünyasından kopar, inanç bağını bitirir, yalnızca madde ve para derdine düşer. Bu ise merhamet, vicdan, yardımlaşma ve saygı gibi duyguları yok eder. Yalnızca din ilmi verildiği zaman ise, büyük bir saplantı ve taassup içinde radikalleşir; elinde kılıç asıp kesmeye başlar.
Yok O'ndan başkasından yakınlık...
"Bu karanlık geceden, sonsuz merhamet sahibine sığınıyorum."
Sayfa 117
Neyin var? Unutmak istemiyorum. Neyin var? Zamanın kalbi yok. Neyin var? Sevmek neden bu kadar yıkıcı. Neyin var? Merhamet ruhunu yitirdi. Neyin var? Yalnızlık tanrıya şarkı söylüyor. Neyin var? Acı, sevinçten çok büyük. Neyin var? Yaşıyorum, neyim olsun daha.
Fatıma demek ; biraz Hazreti Hatice demek. Hazreti Hatice'den sonra babasının annesi demek. Tüm acıları; kalbinde nura, sıkıntıları huzura dönüştüren demek. Nefes demek , soluk demek; sevgi, şefkat,merhamet demek... Fatıma demek; bir yüzü risalete , bir yüzü velayet makamına dönük demek. Biraz hüzün , biraz tebessüm demek. Peygamber kızı da olsa , "Kendinizi Allah'tan satın alınız!" hitabının muhatabı demek. Fatıma demek; babanın yaşadığı her acıda , içe doğru sessizce atılan canhıraş feryat demek. Kabe'de secdedeyken Baba uzerine dökülen işkembeleri gözyaşları içerisinde temizleyen el demek. 'Kurusun Ebu Leheb'in elleri!' duasına canıgönülden amîn demek... Fatıma demek ; açlık demekm Nefisten arınmış, dünyasiz demek. Yokluğu sabırla yok etmek demek. Nasırlı ellerle un öğütmek , omuzları yaralanıncaya kadar kuyulardan su taşımak demek. Ailesi için yorulmak demek. Maddi gıdalardan ziyade , manevi tespihlerle gıdalanmak demek. Ruhu dünyaya küskün demek... Fatıma demek; iyi bir sırdaş , iyi bir teselli, iyi bir gönül ferahlatan demek. Sabır demek , sükûnet demek. Baştan ayağa edep demek, hayâ demen. Kendisi her daim gecede, gözleri yerde demek. Eline Ali'den başka el , gözüne Ali'den başka göz değmemiş demek. Ali'yi kalbinde örterek herkeslerden gizlemek demek... Fatıma'yı üzmek demek , Hazreti Peygamber'i üzmek demek. Fatıma'yı sevmek demek , Hazreti Peygamber'i sevmek demek. Onu sevmek demek , cennete yakın olmak demek. Fatıma demek ; Zehra demen , Betül demek. Raziye demek. Seyyid-i Nisa demek , Binti Ebiha demek, Meymune demek. Cennet kadinlarinin sultanı demek.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Seni teselli etmiyorum. Sana sevdamı söylüyorum. Ve benim aşkımda merhamet yok ki teselli olsun. Seni çıldırasıya seviyorum dediğim zaman, sen bundan nasıl olur da teselli manasını çıkarırsın.
Merhamet istemiyorum, hiç kimsenin acımasına ihtiyacım yok, merhamet de zulmün bir parçası.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.