Bayramın kalplerde sevgiye merhamete;toplumda diğerkamlığa;yeryüzünde gözyaşının dinmesine adil eşit ve yaşanabilir bir dünyaya dair özlemimizin son bulmasına,Müslümanların birliğine;Gazze’de zaferin muştusuna,Filistin ve Türkistanın özgürlüğüne vesile olmasını Rabbimden dilerim
Unutmayalım ki asıl engelliler aklını, gönlünü, kalp gözünü, elini, dilini bilgiye, şefkate, merhamete, hikmete ve ilahi gerçeklere kapayıp, insanlığını ayaklar altına alanlardır.
Reklam
Merhamet, insanı başkalarına iyilik yapmaya yönlendiren acıma duygusu olup bütün yaratılmışlara sevgiyle yaklaşmak, onları kötülüklerden korumak ve kurtarmak, zor durumlarında onlara yardım etmek, acımak, affetmek ve bağışlamak anlamlarına gelir. Tabiidir ki, Allah'ın merhameti sonsuzdur. Dünya üzerindeki bütün canlılar, Allah'ın rahmeti sayesinde varlıklarını sürdürebilmektedir. Allah, insanların dünya ve ahirette mutlu olmaları için ilahi kitaplar ve peygamberler göndermiştir. İşte bunlardan Hatemü'l- Enbiya olan Hz.Muhammed (s.a.v) için Allah'u Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır:“Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya 21/107) Hz. Peygamber'in âlemlere rahmet olması, onları karanlıktan aydınlığa çıkarması, cehaletten bilgeliğe, farkındalığa, insan olarak eşitliğe, ahlâkiliğe ve erdeme, merhamete ve doğru bilgiye ulaştırmasıdır
Tüm dünyanın gözü önünde yaşanan emsalsiz bir katliam. Gün başına öldürülen çocuk sayısı, 45 milyon insanın öldüğü II. Dünya savaşından dahi fazla. Bu katliamdan tüm insanlık evet, ancak en çok müslümanlar sınava çekildi ve net olarak kaybetti. Şunu açıkça söylemekte fayda var. Bugün 'orası Filistin, bizimle ne alakası var' denilen ateş, yarın tüm dünyayı saracak -ki- zaten plan/nihayet de bu. Yaşanılan hayal dünyasının ve bana/bize birşey olmaz sanrısının sonuna gelindi. Hala uyanmamış olanlar ve vicdanını yaşadığı şaşaalı(!) hayat içinde kaybedenler; merhamete en fazla ihtiyaç duyanlar olacak.
Vahyin pırıltıları göz kamaştırır Ve en üst bilgi vahiy Pratiği ise sünnettir Sabitelerimiz, vahiy ve sünnet Mihenk taşımız Altını da bakırı da ona vururuz. Vahiy, kuşatıcıdır ve
Büyük Kurban
sen varken ben günaha inanmadım hiç olup biten şeyler var bir de feci pişmanım kal yanımda çöl hala yağmur yağmasın köprü koydum aşımız hep dinamit kokuyor bu şehri ellerinle düzeltemezsin kovan yasta kraliçe vefat etti az önce çiçeklere bu durumu anlatamazsın bir tren bir tünele girer sonra kaybolur ellerin dert görmesin durma beni yağmala durma
Reklam
İnsan insana muhtaçtır. Evvela sevmeye. Bazen ufacık bir dokunuş, bir bakış, tebessüm, insana dair iki kelâm dâhi onu tekrar diriltmeye, yarasına merhem olmaya kâfidir. İnsan bazen ona uzanacak eli bekler de durur. O merhamete, sadeliğe hayran olur. #gönüldağı
Aldır gönül!
Merhamet ve mesuliyetin diğer kutbu ahlâkî kayıtsızlıktır: Ötekinin ıstırabını görmezden gelmeyi mümkün kılan bilinçli cehalet, ihtimam yokluğu ve inkâr hali. Kalbin ölümü. Ahlâkî kayıtsızlık başkasının iniltisini duymamak için kulaklarımızı tıkadığımız ve ortalıkta dönen büyük yalana hiç itiraz etmediğimiz gün başlar. İyiler ayrı bir