bu dünyada
acı çekmeyi bir türlü beceremedim.
belki yaşarken yüzüme gülmeyen hayat,
ölünce güler dedim.
ben de intihar** edip
yeryüzüne si*tir çeken şairlerden olmak istedim,
fakat dö*üm yemedi,
intihar dersinden sınıfta kaldım.
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
...
Ali'nin Ayşe'den daha çok kalemi oluyordu hep. Ve çözmek için mutlaka bir problem gerekiyordu.Ayşe'ye üzülen merhametli çocuklarken o problemlerde, Ali olmak isteyen insanlar olduk.
...
Biz ne zaman "insan" olduğumuzu unuttuk?
Adım Ferah. Emekliyim, 2 çocuk annesi ve bekarım. Hayır dul değil bekar. ‘’Dul’’ eşi ölenler için nüfusta uygun görülen medeni hal ibaresi artık.
Hani şu ‘’ dulun ambarı dolu dahi olsa bir çini buğday götürülmeli ‘’ tabirine uygun düşmeyen kadınlardanım.
Eşin ölürse bağlanan dulluk maaşı, ayrılırsan (sosyal gelirin yoksa ) alacağın nafaka
Nasıl anlatsam nereden başlasam bilemiyorum. Buket Uzuner mutlaka tanışılması gereken şahane bir kaleme sahip. Kumral Ada Mavi Tuna'yı yıllardır neden beklettim ???
Aslında benim için kitapların hep bir zamanı olduğunu düşünürüm o vakit gelmeden okuyamam. Bu sene çok doğru bir zamanlama oldu. On yıl önce aynı lezzet aynı tat olur muydu ??? Sanmıyorum...
Aşk..Tutku..Sadakat.. Ustaca örülmüş olaylar örgüsü ve her biri için ayrı üzülüp sevindiğimiz karakterler ile bezenmiş hikâye. Herkesin kendinden bir parça bulacağı hatta mutlaka kendini gördüğü bir karaktere rastlayacağı muazzam bir kitap..
Vee Tunaaaa...Erkek olmak için maço, duygusuz, ruhsuz olmak gerektiğini düşünenlerin tam tersi bir erkek profili Tuna. Öldürmeyi, savaşmayı, kadın üzerinde baskı ve hakimiyeti sevmeyen, sağduyulu,düşünceli, merhametli, sadık nahif Tuna...
Kendi iç savaşını yaşadığı anlar ülkede çıkan iç savaş ile paralel anlatıldı bize. Yanılsama ve gerçeklik o kadar iç içe geçti ki çoğu zaman gerçek olan ne ?? Rüya olan ne ?? anlamakta güçlük çektim ama sonunda netleştirebilmeyi başardım.
Bu hikâyede benim kahramanım Tuna...
" Bir çocuk gördüm uzaklarda
Gözleri kederli hatta korkulu.
Her şeye rağmen bir an gülümsedi çocuk,
Sıcak, sade ama biraz kuşkulu....
** ***
Ben böyle yürek görmedim, böyle sevgi
Şimdi çocuk büyümekte günbegün
Bütün hüzünleri okşadı birer birer
Gizli bir ümide sarılarak, biraz küskün."
youtu.be/eoOZj7CYmL0