"Dante cehennemi anlayamamış dostum. Cehennem hatıraların küllenmesi, ümitlerin susması. Cehennem haykıramamak, ağlayamamak. Cehennem çöl değil, kuyu; sularında yıldızlar parıldamayan kör bir kuyu cehennem. Çölde yıldızlar konuşur, rüzgâr konuşur. Görmek yaşamaktır. Vuslattır görmek. Her bakış dış dünyaya atılan bir kementtir. Bir kucaklayıştır, bir busedir her bakış. Gözbebeklerimizden fışkıran seyyale, mekân canavarını bir anda ehlileştirir. Görmek sahip olmaktır. Gören, hangi hakla yalnızlıktan şikayet edebilir? Mevsimler bütün işveleriyle emrindedir, renkler bütün cilveleriyle hizmetindedir. Çiçekler onun için açılır, şafak onun için pırıldar. Gütenberg matbaayı onun için icat etmiştir. Hugo o okusun diye yazmıştır şiirlerini. Şehrin bütün kadınları onun için giyinip süslenir. Çocukların tebessümü onun içindir."
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Cemil Meriç, ideolojilerin kinlerimize takılan maskeler olduğunu söylemişti. Bütün ideolojiler biraz kindardır ama islamcılığın, Türkiye tecrübesinin en kindar ideolojisi olduğunu söylemek fazla abartı olmaz. Özdemir asaf'ın ," bütün renkler aynı hızla kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler" demesinde olduğu gibi yani. İslamcılığın avantajı ve açmazı aslında aynı noktada: bir dinin ideoloji haline gelmesi. dindarlığın güçlü olduğu bir toplumda dini ideoloji haline getirmek elbette bunu yapanlara önemli kazançlar getirebilir. Ancak bu durumda ideoloji kaybederken beraberinde dini de sürükleyebiliyor.
Reklam
Cemil Meriç, 7 Temmuz 1955 günü, göz ameliyatı için gittiği Paris'ten İstanbul'a döner. Gözlerini bir yıl önce kaybetmiş, yeniden görme umudu ise pek kalmamıştır. Dönüşünden dokuz gün sonra yazmaya başlar. 38 yaşındaki Cemil Meriç kendisini son derece yalnız hissetmektedir. Görmemekte, tabiata tahakküm edememektedir. "Görenin yalnızlıktan şikâyete hakkı yoktur: mevsimler, renkler, çiçekler, şehrin bütün kadınları, bütün çocuklar gören içindir", "görmeyen bir insan bozuk bir ampul gibi, manasız, bıraktığınız yerde kalan bir paket; içinde eski hatıralar olduğu için arada bir karıştırılmaya layık... Çocukken oynadığımız bir taş-bebek gibi, atmaya kıyamadığımız acayip bir külçe." (Jurnal, 16.7.1955)
Hasan Hüseyin
KIZILIRMAK Silâh ve şarkı ben bütün karanlıkları bunlarla yendim doğacak çocuğumun kanında esen emekçi karımın dimdik bakışlarında ve çetelerin sipsivri uykusuzluğu
Cemil Meric
"Gören,hangi hakla yalnızlıktan şikayet edebilir? Mevsimler bütün işveleriyle emrinde,renkler bütün cilveleriyle hizmetindedir. Yıldızlar onun için doğar,çiçekler onun için abideleşir" Cemil Meriç
Cemil Meriç
"Görmek yaşamaktır, vuslattır görmek. Her bakış, dış dünyaya atılan bir kementtir, bir kucaklayıştır, bir busedir her bakış. Göz bebeklerimizden fışkıran her seyyale mekân canavarını bir anda ehlileştirir. Görmek sahip olmaktır. Gören hangi hakla yalnızlıktan şikayet edebilir? Mevsimler bütün işveleriyle emrindedir, renkler bütün cilveleriyle hizmetindedir. Çiçekler onun için açar, şafak onun için pırıldar. Gutenberg matbaayı onun için icat etmiştir. Hugo, o okusun diye yazmıştır şiirlerini. Şehrin bütün kadınları onun için giyinip süslenir. Çocukların tebessümü onun içindir."
Reklam
Görenin yalnızlıktan şikâyete hakkı yoktur: mevsimler, renkler, çiçekler, şehrin bütün kadınları, bütün çocuklar gören içindir. (Cemil Meriç )
36 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.