Artık 15 yaşına gelen Merlin aslında o kadar da zor olmayan bir büyü yaparken bir anda kendini büyülü bir bataklığın yakınlarında bulur ve maalesef bu bataklık fazlasıyla tehlikeli bir yerdir. Merlin 6.hissi ile bataklığa yardım etmesi gerektiğini hisseder. Yardım etmeye çalışırken ise kılıcını kaybeder, yaralanır ve eski düşmanı ile karşılaşır. Tüm bunlarla nasıl baş etmesi gerektiğini bile bilemezken bir aynanın içerisinden gelen bir el Merlin’e uzanır ve ona gelecekten yardım gönderir. Merlin kendi kaderinin yolunu bulurken fazlasıyla zorlanır ama zaten hangimiz zorlanmıyoruz ki?
~Sırf dizisi için başladığım ama dizisiyle alakası olmadığını öğrendiğim, okumaya devam edip aslında güzel bir seri olduğunu fark ettiğim bir seri ile karşınızdayım. 3.kitabı galiba 3 yıl önce okumuştum. Belki hatırlarım diye 4.kitaba başladım ve birazda olsa hatırladım hatta okurken özlediğimi fark ettim. Fantastik severler için güzel bir seri, okumanızı öneririm. Bende 2 devam kitabı daha var, ben piyasada yokken 2 kitap daha çıkmış ve daha çıkmayan 4 kitap var. Umarım Merlin ve Arthur’un büyük hallerini görürüz, o kadar çok istiyorum ki.. Bu arada spoiler olsun Arthur az da olsa bu kitapta var ama daha çocuk. Şimdiden keyifli okumalar…
"-Gelecek insanı korkutabiliyor,değil mi?"
"-Hele böyle bir yerde, hem de nasıl korkutuyor. Attığın her adım... seçim yapmayı, zor seçimler yapmayı gerektiriyor. O yüzden hangi yolu seçersen seç, ne tam doğrudur ne de tam yanlış."
“Hayat dediğin her biri kendi seçimlerini, mucizelerini ve gizemlerini taşıyan anların akışından ibarettir, evladım. Korkarım ki bu anlar kötü şeyleri de barındırmaktadır. Ama ben bir tek şunu öğrendim: Bir an lanet gibi görünen bir şey başka bir anda nimet gibi görünebilir.
“Herkesin -büyücü ya da kral, şair ya da bahçıvan, terzi ya da demirci fark etmez herkesin- hayatının değeri, ne kadar uzun yaşadığıyla değil yaptıklarının değeri ve hayallerinin gücüyle ölçülür.”
Biz ne kadar zeki ve akıllı olduğumuzu düşünsek de evren daima bizi şaşırtmaya devam edecektir. Çünkü bu doğasında var, insanın doğası da bunu anlamaya çalışmaktan bir türlü vazgeçmemesidir.
“Herkesin -büyücü ya da kral, şair ya da bahçıvan, terzi ya da demirci fark etmez herkesin- hayatının değeri, ne kadar uzun yaşadığıyla değil yaptıklarının değeri ve hayallerinin gücüyle ölçülür.”
“Hayat dediğin her biri kendi seçimlerini, mucizelerini ve gizemlerini taşıyan anların akışından ibarettir, evladım. Korkarım ki bu anlar kötü şeyleri de barındırmaktadır. Ama ben bir tek şunu öğrendim: Bir an lanet gibi görünen bir şey başka bir anda nimet gibi görünebilir.