Kuyucaklı Yusuf'u uzun zaman önce okudum, büyük bir hevesle,bir çok beklentiyle...
Ne yazık ki umduğumu bulamadım daha sonra bulunduğum ruh hali, yer ve zamanın etkili olduğunu düşünerek biraz zaman tanımam gerektiği kanısına vardım...
Evet ,uzun bir zaman diliminden sonra yeniden okudum ancak fikirlerimde olsun duygularımda olsun pek
🎶BADEM "SEN AĞLAMA"🎶
Sene 2009
17 yaşındayım bizim mahalleye yeni bir aile taşınmış... Tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır hediye verilir sohbet edilir... Mahallede apartmanın önlerine masa sandalye koyulur çekirdek yenir sohbet edilir falan... Güzel zamanlar tabi :) Yeni taşınan ailenin 2 çocuğu var biri 19
✒ " Dünya ne sana ne de bana kalmaz.. Sultan Süleyman'a kalmadı böyle hiçbir kitap yazmaz.." Kalmadı ya koca Süleyman'a kalmadı. Deyin hele şimdi ağalar paşalar, kalır mı dünya kimselere ? Kefeninde; daşını toprağını, evini damını, parasını pulunu götüren var mı ola gördünüz mü heç ? Düşünün hele bir bunca dövüş niye o vakit ? Nece
Ve bir gün 'ölüm' fikrini değiştirir..
"Ertesi gün hiç kimse ölmedi."
Ölmemek; insanların başına gelmiş ve gelebilecek olan en güzel şey midir? Yoksa bir felâket midir?
Hızlı bir girişle "Ertesi gün hiç kimse ölmedi." diyerek başlıyor hikaye. Böyle bir girişle kitabın içine girmemek ve o dünyada kaybolmamak çok zor..
Ölümün
Üç Silahşor
Sürekli bir heyecan söz konusu bir olaydan diğer bir olaya geçiyorsunuz. Kitabın tamamı bu şekilde ilerliyor diyebilirim. Bitmek bilmeyen bu heyacan ve merak duygusu okudukça sizi daha da içine çekiyor. Kitabı sevdiğim kadar sevmediğim yönleri de vardı. #Örneğin; Karakterlerin tümü Kraliçe de dahil olmak üzere ya evli birine aşıktı yada evli biriyle sevgiliydi. Silahşörler mert, yiğit, delikanlı, sözünün eri, güçlü kuvvetli dahası güvenilir karakterler olarak anlatılıyordu. Ama gel gör ki her birinin evli ve parasını yediği güzel bir sevgilisi vardı. :)) Bir diğer noktaysa silahşörler kendilerine tapar derecede sadık olan bir hizmetkâra görev veriliyorlar. Bu görevi canı pahasına yerine getireceğini bilmelerine rağmen her bir silahşör hiçte gerek yokken onu tek tek ölümle tehdit ediyor. Ancak bu kadar yersiz olabilirdi. :)) Bu da spoi olur mu bilmiyorum ama söylemeden edemeyeceğim. Bir kadını bir ordu zaptedemiyor desem yeri var.
Yinede ben bu kadar akıcı bir kitap görmedim. İnsanı inanılmaz sürüklüyor. O tuğla görüntüsü yanıltmasın bir çırpıda gidiyor. Kütüphanemde kesinlikle olmasını istediğim dedemin yıllar önce okumuş olduğu bir kitaptı. O nedenle çok başka duygularla ele aldığım bu kitap benim için çok ayrı, çok özel bir yere sahip.
Halkımız, ömrünü bilime adamış insanların sözlerine değer vermek yerine, insanlara duymak istediklerini söyleyen kişilerin sözlerine kanmış, inanmıştır. İşte bir toplumun cahilleştirilmesinin en kolay yolu budur.
Etkinliğimiz sona ermiştir, katılmayı başaran, düşünüp de başaramayan herkese çok teşekkürler.
_____________
Etkinlik başlamıştır , paylaşımlarınızı #35045482 iletisi altında yapabilrsiniz - iyi okumalar herkese.
-------------------------
İyi pazarlar, başka bir etkinlikle devam edelim dedim hikaye ile ilgili