“…tıpkı H. G. Wells'in Görünmez Adam'ı gibi, bu Tanrı vergisi yeteneğimin de bir bedeli olduğunu ve yine tıpkı Görünmez Adam gibi beni de ruhsal bir karanlığa doğru ittiğini anlamaya başlıyordum. İnsanlar gözlerimin içine bakmıyormuş, içimden geçip gidiyorlarmış gibi geliyordu; batıl inançlarım adeta cinnet haline dönüşmeye başlamıştı.”