Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimse uyanmamıştı. Uyananlar da daha iyi bir yere uyanmamıştı işte. Şehir, giyim kuşam, yeme içme her şey değişmişti. Ama hiçbir şey değişmemişti. İnsan hâlâ zalim, güçlü yine gücünü aldığı dava adına kan dökücü, fesat çıkarıcı; kurban kurtulduğu anda zamanenin celladı. Haklıymış Karadeniz sürgünü şair, hâlâ "insan insanın kurdu." O millet, şu coğrafya, öbür ülke, diğer kavim... İnsanın yaratıldığı günden bu yana sadece iki millet vardı aslında. Çünkü insanın bir yanı melekse öbür yanı şeytandı. Yarısı Habil'se öbür yarısı Kabil'di. Bir yanı suysa bir yanı ateşti. Güldü, dikendi, acıydı, şerbetti. İhtişamdı, sefaletti. Ve insan bu, Meryem'in beyaz zambağı, bozgun çıkarıcı kan seviciydi.
Sayfa 593 - Timaş Yay.Kitabı okudu
Huzursuzluk
Adam yanık sesiyle;bu dünya bir penceredir/Her gelen baktı geçti diyordu. Hele o zenginler,hele o paraya, kata,yata tapanlar,hele o gösteriş düşkünleri,Hepsini o süslü saatleriyle,pırlanta yüzükleriyle,limuzinleriyle birlikte gömmeli. Bu dünya bir penceredir/Her ge- len bakın geçti. Rafdan çıkartılan onca kitap,onca üniversite,anlı şanlı felsefe
Sayfa 113 - İnkilap kit.Kitabı okudu
Reklam
Geçen gün biri yazmış, sanırım Karadeniz Bölgesinden, yeni doğan kızına Rumca isim koymak istediğini söyleyip fikrimi sormuş. Ağır sorumluluk, ama pas geçmeyi de gururuma yediremedim, Maryam adını önerdim. Hem Türkçe karşılığı var, hem sanki Meryem’in biraz "modern"/alafranga versiyonu gibi duruyor. Yarın öbür gün soran olursa kıvırtabilirsin. (..) İsa’nın annesi olan Meryem ilk adaşından bin küsur yıl sonra yaşamış. Adının Miryâm değil fetha (yani pattah) ile Maryâm olması Aramice etkisi gösterir diyorlar; zira bu tarihte Yahudistan ahalisi İbranice konuşmayı çoktan unutmuş, onunla akraba ama ayrı bir dil olan Aramiceyi benimsemişti.    İncil’de Meryem’in adı kısaca ve yüzeysel olarak geçer.
Tespit**
İnsan hala zalim, güçlü yine gücünü aldığı dava adına kan dökücü, fesat çıkarıcı; kurban kurtulduğu anda zamanenin celladı. Haklıymış Karadeniz sürgünü şair, hala, "İnsan insanın kurdu" O millet, şu coğrafya, öbür ülke, diğer kavim... İnsanın yaratıldığı günden bu yana sadece iki millet vardı aslında. Çünkü insanın bir yanı melekse öbür yanı şeytandı. Yarısı Habil'se öbür yarısı Kabil'di. Bir yanı suysa bir yanı ateşti. Güldü, dikendi, acıydı, şerbetti. İhtişamdı, sefaletti. Ve insan bu, Meryem'in beyaz zambağı, bozgun çıkarıcı kan seviciydi.
Sayfa 593Kitabı okudu
Meryem Karadeniz
Hayatta kalmak ve yaşamı idame ettirmek bireysellikten önce ailenin ve yaşanılan çevrenin kabulüne göre çizilen sınırlarla belirleniyordu.
"Babaannem on sekizine bastığı gün yanına sadece annesinden kalan hatıraları alarak dedeme kaçmış. Dedem yıllar sonra bile anlatırdı, Meryem çocuktu, onu ben avuçlarımda büyüttüm. Sonra uzun uzun babaannemin masmavi gözlerine bakardı. Derdi ki, Meryem cesurdu, hem de öyle cesurdu ki hiç kimsenin olamayacağı kadar Karadeniz kadınıydı."
Sayfa 139 - Mendirek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
iste bu devlet ki kahraman kadını seks kölesi yapabiliyor
Semra Hanım, 1895 yılında doğmuş olmalı. Türkiye Komünist Partisi lideri Mustafa Suphi, gazete işleri için Kırım'ın Kerç limanında bulunan Murat Sarı'nın yanına gitmişti. Murat Sarı'nın evinde iki misafiri vardı. Bunlardan biri sarışın bir kız, diğeri ise bu kızın annesiydi. Novorosisky şehrinde yaşayan bir Türk ailesindendiler. Misafir kız