"Babaannem on sekizine bastığı gün yanına sadece annesinden kalan hatıraları alarak dedeme kaçmış. Dedem yıllar sonra bile anlatırdı, Meryem çocuktu, onu ben avuçlarımda büyüttüm. Sonra uzun uzun babaannemin masmavi gözlerine bakardı. Derdi ki, Meryem cesurdu, hem de öyle cesurdu ki hiç kimsenin olamayacağı kadar Karadeniz kadınıydı."