meryem

meryem
@meryemozturk
İstanbul
5 okur puanı
Mayıs 2019 tarihinde katıldı
96 syf.
·
Beğendi
İnsan Neyle Yaşar?
İnsan Neyle Yaşar?Lev Tolstoy
8.3/10 · 190,2bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Dirilt Kalbini
Dirilt KalbiniNouman Ali Khan
9/10 · 10,1bin okunma
Bu nasıl bir kitaptır ki, insanları imana davet etmekle kalmıyor, aynı zamanda diyor ki "lütfen bütün eleştirilerinizi toplayıp da gelin." Açık görüşlülük dediğin budur işte. Kur'an açık görüşlülüğe davet ediyor; dar görüşlü olan ise bizleriz. Görüşümüzü genişleterek, Kur'an'ı açarak ve onun bizim düşünmemizi istediği şekilde düşünerek bu ümmeti tekrar güçlendirebiliriz. Ta ki dinin zihni, gözleri ve kalbi kapatan bir şey olmadığını görsünler. Din zihni açmak, karşılıklı iletişimi arttırmak ve insanlığa medeniyet getirmek için mevcuttur. Onlar çözümü dini tamamen izale etmekte buluyorlar; biz ise çözümün dini doğru anlamak ve yaşamak olduğunu söylüyoruz. Evet, yanlış anlayışlar baskı getirir, fakat Allah'ın dini ancak güzellik getirir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İçimizde yanlış olan bir şeyler var. Ümmette yanlış olan şeyin ne olduğu sorusuna Allah'ın verdiği cevap, insanların içindeki bir şeyin yanlış olduğu yönünde. Ümmetin bugünkü sorununun ne olduğuna Allah'ın cevabı bu. "Eğer gerçekten iman sahibi iseniz, üstün gelecek olan sizsiniz (Ali İmran Suresi 3:139)" buyuruyor. Günümüzde üstün gelen bizler değiliz, demek ki imanımızla ilgili bir problem var, çünkü Allah asla yanılmaz.
Bir ümmet kendinde olanı değiştirmedikçe Allah insanlarda olanı değiştirmeyecektir. Rad Suresi 13:11
Reklam
Hakiki rızık verdiğimiz zaman bize ihsan edilen Allah’ın rahmetidir; satın aldığımızda, ele geçirdiğimizde değil. Biz verdiğimizi sanırız, ancak aslında Allah’ın rahmetini almışızdır.
Rabbimiz bizlere Müslümanlara karşı yufka yürekli olmayı, affederek yola devam etmenin kıymetini bilmeyi ve şükrünü eda edebilmeyi nasip etsin.
Gerçek liderlik, Peygamberi liderlik ve Allah Resulü’nün liderliği, kendine tabi olan, fedakarlıkta bulunan insanlara birer hizmetkar ve köle gibi sonsuz bir bağlılık içinde olmaktır.
Cenab-ı Hakk’ın Hazreti Peygambere ve ashabına ihsan etmiş olduğu rahmetin, şefkatin, yumuşaklığın ve aşkın tarifi nâmümkündür. Daha evvel hiçbir lider böyle muazzam bir örneklik teşkil etmemiştir.
Bir liderin hakikiliği, müntesipleriniz size itaat ettiğinde değil; sizi hayal kırıklığına uğrattığında test edilir.
Reklam
“Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz.” -Âl-i İmran 3:110
Tüm insanlığa hitap etmeden evvel Allah Teala iman edenlere sesleniyor, çünkü Müslümanlar örnek şahsiyetler olmalı. Genelleme yapmayan, insanlarla alay etmeyen, zanda bulunmayan, iletişimi kuvvetli, şüphe duymanın faydalı yönünü değerlendirebilen, kesin bir bilgiye ulaşmadan yargıda bulunmayan örnek insanlar. Kesin bir malumata erişmediyseniz, bir beyanda bulunmazsınız. Fikrinizi kendinize saklarsınız.
Birbirimizin kusurunu bulmaya çalışmakla o kadar meşgulüz ki, güzellikleri paylaşmaya zaman kalmıyor. Herhalde ümmet artık Allah'ın kitabına o kadar aşina ki, sizin, benim ve diğer insanların yaptığı hatalara ayıracak bir sürü vakti var. Bunun için zamanımız yok, harcanan enerji ve efora değmez. Allah kelamının yayılıp neşvünema bulması gerekirken biz hala kendi zanlarımızı doğrulama peşindeyiz.
Normal şartlar altında Kur'an'da düşündüğümüz için azarlandığımız bir yer bulamazsınız. Daha evvelden sadece fiile döktüğümüz şeylerden sorumlu olacağımızı öğrenmiş olabilirsiniz; "Eğer kötü bir şey düşündüysen, ama uygulamaya geçmediysen bir sorun yoktur" denir. Ancak bu hususla ilgili bazı istisnalar var. Örneğin, niyetler en nihayetinde bir düşüncedir. Eğer niyetiniz bozuksa, yaptığınız amel iyi gibi görünse dahi, aklınızdan geçen o düşünce amelinizin nasıl tartılacağını etkiler. Bir diğer benzersiz ve önemli istisna ise işte bu ayet, "İctenibu kesiran mine'z zan." Rabbimiz buyuruyor ki, "Zan denen bu kavramdan uzak durun." Ben "Varsayımlarda bulunmaktan uzak durun" diye çeviriyorum. Varsayımda bulunduğunuzda sadece zihninizden bir düşünce geçirirsiniz ne bir şey söylersiniz ne de bir fiilde bulunursunuz. Ancak Allah bu kadarı için dahi buyuruyor ki; "Bu şekilde düşünmeyin bile."
Eleştiride bulunmamızın tek nedeni, insanlarla dürüstçe konuşabilecek kadar sıkı bir bağ içinde olmamızdır. Karşılıklı eleştiride bulunuruz ve bu hiçbir sorun teşkil etmez. Herkes hata yaptığını fark eder. İnsanın gelişmesi ise ancak bir diğerinden öğrendiğinde mümkündür. Subhanallah..
Duygularınızı bastırarak beklemeye sabır denmez. Aslında içinizde biriktirdiğiniz şey barut tozudur ve en sonunda patlar.
Reklam
Tevâsi, karşımdakinin de bana aynı şekilde sevgi ile tavsiyede bulunmasına istekli ve umarlıyım demektir. Yalnızca öğüt verebilmek değil, öğüt alabilmek de demek olan “tevâsi” mevzuu ile ilgili Hazreti Ömer’in başından geçen çok güzel bir hadise vardır. Kendisinin Mü'minlerin Emiri olduğu dönemde bir görevi de hutbe vermekti. İnsanlara
“Vel Asr. İnne’l insâne lefî husr. İllellezîne âmenû ve amilu’s sâlihâti ve tevâsav bi’l hakki ve tevâsav bi’s sabr.” “Asr’a yemin olsun ki, insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine sabrı ve hakkı tavsiye edenler bunun dışındadır.” Asr Suresi 103:1-3
“İnnemâ yüveffe’s sâbirûne ecrehüm bi ğayri hisâb” “Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.” -Zümer Suresi 39:10
Hazreti Musa Allah’a şöyle niyaz ediyor; “Rabbim bana, hayra ait ne indirdiysen, ne lütufta bulunduysan şüphe yok ki hepsine de muhtacım ben.” Kasas Suresi 28:24
Niyazım o ki, Allah bizi dua ehli, tevekkül ehli hakiki insanlar kılsın. Bizi Allah’tan hemencecik vazgeçen insanlardan eylemesin. Dualarımız bizi O’na gittikçe daha çok yakınlaştırsın ve Allah bizleri ibadetleri vesilesi ile imanlarına kuvvet verdiği insanlar arasına katsın. Eğer Allah umduğunuzu anında nasip etmezse, kendi kendinize şunu demeyi öğrenin;” Allah’ın içinde bulunduğum şu durum için planladığı her ne ise, kesinlikle benim için o daha iyidir.” Bu hayatın imtihanı işte budur.
Her ne hissediyorsam, Allah benim bildiğimden daha iyi biliyor. Eğer ben bir şeyi önemsiyorsam, bilmeliyim ki ben Allah ile tevfiddeyim(ortaklık içindeyim). Bu nedenle Allah’ın cümle muradına sadece güvenmekle kalmam, bilirim ki O’ndan istediğim her ne ise önemsiyor.
Reklam
Duanın amacı Allah’ın huzurunda teslimiyettir. Verenin ancak O olduğunu, bizim ise ihtiyaç sahibi olduğumuzu itiraf etmektir.
“Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, ona çok büyük bir hayr verilmiş demektir. Bunu ancak, temiz akıl sahipleri düşünüp anlar.” (Bakara Suresi 2:269)