İsa

"Memento mori!"* * "Bir gün herkes toprak olacak!"
Sayfa 89 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Buca'da 1+1 lerdeki 1, mutfağı temsil ediyor :D
"Cidden geniş bir mutfak," dedi Bunny; "her zaman için bir kon­fordur."
Sayfa 50 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Sözcüklere dök­mek bir şeyi belirgin kılar ve ayırt edilmesini sağlar.
Sayfa 19 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çünkü ancak esareti isteyenler esir olurlar.
Sayfa 220 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bütün hayatını bir şey istemekle geçirmek fakat istediği şeyin ne olduğunu kendisi de bilmemek ne kadar tahammül edilmez şey bilseniz...
Sayfa 189 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güzelliğe hücum edenler içlerinde ve dışlarında güzelliğin en ufak bir eserini bile taşımayanlar ve güzel bir şey yapmaya asla muktedir olmayanlardır. Onlar böylece kendi mahrumiyetlerinin intikamını aldıklarını zannederler.
Sayfa 186 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Sevgi bizi saadete, zevke götürecek bir vasıtaysa diğer birisine ihtiyaç vardır. Fakat muhabbeti böyle adi bir vasıta değil de, büyük ve temiz bir gaye, hatta hayatımızın sebebi olan bir mevcudiyet diye kabul edersek başka birisinin lüzumu yoktur. İnsan tek başına da sevebilir. Böylece hiç kimseye hasredilmeyen bir aşk bütün kainatı içine alabilir. Halbuki bir şahısta toplanabilen ve teskin edilebilen bir aşkın, düşün, ne kadar kuvvetsiz ve dar olması lazımdır!”
Sayfa 177 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Wow!
Her şey ölümden daha korkunçtur. (Sükût) Bazı gece uyuyamazsın, içinden uykuyu alıp götüren büyük bir derdin vardır. Yarın karşılaşacağını ve önünde ezileceğini bildiğin birçok müşkülat yakıcı bir güneşin ışığı gibi gözlerine vurur, seni uyutmaz. Sen yorgun, bitkin, bir dakika kendini unutabilmek için çareler ararsın. Kalbinin etrafında gürültü yaparak sana uykuyu haram eden bu düşünceleri bir an olsun kafandan çıkarmaya karar verir, yüze kadar sayar, yahut gözlerini sabit bir noktaya dikerek hiçbir şey düşünmezsin. Yavaş yavaş tatlı bir dalgınlık vücuduna yayılmaya başlar, adeta her tarafının yumuşadığını duyarsın. Fakat bu anda kafandan zorla çıkarıp attığın düşünceleri dışarda tutan eller de yumuşar. Ve bir sandalın altındaki deliği kapayan tıkaç oradan alındığı zaman sular nasıl deli gibi içeri dolarsa, bu düşünceler de tekrar kafana hücum ederler. Sen, kalbin şiddetle çarparak uyanırsın. Aynı azap yeniden başlar. Seni asıl harap eden, şimdi uyusan bile yarın akşam bu işkencenin gene tekrar edeceğini, hiç bitmeyeceğini bilmektir. O zaman gözlerinde bir uyku tüter. Öyle bi uyku ki, ne çarpıntısı vardır, ne de yarını… Yorgun vücudun boylu boyunca yatıp dinlenecek ve hiçbir düşünce, hiçbir dert sana gelmeye yol bulamayacaktır. İşte ölüm bu uykudur… Geceleri gözlerini kapayamayanların aradıkları uzun ve rüyasız uyku.
Sayfa 164 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Evlilik teklifi yerine şu cümleleri okumak.. Var bi hayalimiz :)
Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş, kendimi gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum. Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. Ben bu kadar bol hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim. Şimdi ömrümün bir tek gayesi var: bir gün evvel sana kavuşmak, seni kollarımın arasına almak, güzel, temiz yüzüne saatlerce, senelerce hiç doymadan bakmak. Ancak o zaman tam neşeli, senin istediğin gibi neşeli olabileceğim. Senden ayrı, senden uzak bulunurken benden nasıl neşeli şeyler istiyorsun?
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
HELP
Bir köpek sürüsü tarafından kovalanarak bir köşeye sıkıştırılmış ve etrafı sarılmış bir geyik gibi şaşkın, meyus, fakat mağrur ve çetin, kendimi müdafaaya çalışıyordum. Uzaktan yaptıkları hücumlarla iktifa etmeyerek bana daha çok sokulmak isteyen ve dişlerini gösterenleri şiddetli, fakat ümitsiz darbelerle kendimden uzaklaştırıyordum. Lakin onlar biraz sonra tekrar ve daha kuvvetli hücuma geçiyorlardı.
Sayfa 107 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ne kadar insanlıktan uzak mahluklardı bu kadınlar. Onları anlamaya asla imkan yoktu. Çünkü anlaşılacak tarafları yoktu. Onlar kendileri de ne yaptıklarının farkında değillerdi ve sevkıtabiilerine tabi olarak akıllarına eseni yapıyorlardı. Onların hareketlerinde sebep ve şuur arayan bizler, böyle bir şey bulamayınca, -kadın anlaşılmaz ve derin bir mahluktur!- diyoruz; şeytani bir kuvvetle bizim üzerimizde hüküm yürüten bu mahlukun boş, manasız ve basit bir -yarı hayvan- olduğunu kendimize itiraf etmek istemediğimiz için...
Sayfa 105 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
fakat bütün günü dolduran bu eğlendirici işlerin içinde insan bir boşluk hissi duymaktan kurtulamıyordu. Bir şey eksik gibiydi, bütün ömrünce işlemeyen bir yeri varmış gibiydi.
Sayfa 66 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Seni bilmem, fakat ben maddelerin fevkinde bir manevi bağa, insanları birbirine yaklaştıran bir hisse inanıyorum. Düşün, dünyada birbirini severek, birbirine yakın olmak hisleri de olmasa yaşamanın manası kalır mı? Bizi kütlenin fevkine yükselten yalnız bunlardır.
Sayfa 62 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ülkede olanlarla ilgili en ufak bir şey duyduğumda anksiyete nöbetleri geçirir olmuştum. Her şey tepetaklak gidiyordu ve düzeltmek için elimden bir şey gelmemesi çileden çıkmama sebep oluyordu. Kişisel sorunlarım yetmiyormuş gibi bir de üstüme bunlar çöküyordu. Ülke sanki kanser olmuş gibiydi ve her sabah yeni bir hücresini daha kaybediyordu. O kaybettikçe ben yenilmiş hissediyordum. Ölümünü izlemek değil kurtarmak için ne bileyim bir kemoterapi filan bir şey yapmamız gerektiğini düşünüyordum. Ama karşımda devlet vardı. Durumu sistemli olarak bu hale getiren, kulakları hiç duymayan, sadece koskocaman bir ağızdan ibaret olan devlet. Mütemadiyen çiğniyor, yutuyor ve n’apıyorsun demeye kalmadan suratıma doğru geğiriyordu sanki.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Boşluğun yarattığı ağrı. Bence ağrıların en beteri.
İletişim YayınlarıKitabı okudu