_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
_Kızımı dar kıçından zımbaladıktan ve içinde patladıktan sonra yatakta yatan babamın yanına uzandım. Onun yaşlı bedenini okşamaya başladım. Kalan son nefesiyle bile babafingoma vurmaya çalışıyordu. Yavaşça arkasını çevirip içine, küçük yaşlı deliğinden içeri girdim. Onu skmeye başladığımda zevkten ne hale geldiğimi düşünebilirsin. İşte o sırada
Reklam
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Bizde Birileriyiz!.. Garib Çoban
Bizde Birileriyiz!.. Tenimdeki her gözeneklerdeki terimle, damarlarımdaki her damla kanla. Aldığım her nefeste. Dudaklarıma dokunan her gülümsemeyle. Dilimin telaffuz ettiği gönülden her tondaki duada. Seni her şekilde ve her şeyde sevmeyi seviyorum çocuk bayramı gibi yüreğim. Sen kalbime kazınmış tek ölümsüz aşk şiirisin. Her harf nefesimle
Sene 2010,üniversite 4. Sınıftayım. Besiktaş Maçka Abdi İpekçi Öğrenci Yurdu’nda kalıyorum. Acayip bir yurt ortamı var, her akşam ayrı bir komedi içinde geçiyor günler. Koridora taşan kahkahalardan, sabaha kadar uyumamamızdan, sürekli benim Elfida ve MimozaÇiçeğim parçalarını son ses açmamdan herkes şikayetçi; ama halimizi de anlıyorlar. Çünkü
Reklam
Mesele ne olmak istediğimizde
“Bir yerde okumuştum. Bir baba, oğlunun devam ettiği okulun müdürüne, oğlunun daha kısa zamanda mezun olabilmesi için, derslerin basitleştirilmesinin mümkün olup olmadığını sorunca, müdürden şu cevabı almış: "Şüphesiz ki, mümkündür. Yalnız bu, sizin, oğlunuzu ne olarak yetiştirmek istediğinize bağlı. Şöyle ki, Allah, bir meşe ağacını murat edince ona yüz yıllık mühlet tanır. Ama bir balkabağını murat ettiğinde iki ay kâfi gelir!”