Yezit ki sarayda maymunla, itle Hasbihâl içinde oynaşıyordu Ona biat eden o soysuz kitle Aslında şeytanla kaynaşıyordu
“Saltanat”a döndü artık “Hilafet” Emeviler dine, bin nifak kattı Ümeyye oğlunun kurduğu devlet Minberde Ali’ye lanetler etti
Oysaki İslam’ın Peygamber’inin En büyük yoldaşı, yarıydı Ali Allahın Ku’rân’da ayetlerinin “Pak” tarif ettiği, biriydi Ali
Meşk edip, sarhoşken camide namaz
Kıldıran Halife, olmuştu Yezit Saray’a eğlence, şarap, kadın, saz
Dolduran Halife olmuştu Yezit
Ya Zillet Ya Hürriyet
Friedrich Rückert : Bir şairin ve dil dehasının dünyası
1788’de doğan ünlü şair, “İnsanların ilk ve asli lisanı şiirdir” der.
Bir milleti tanımak ve sevmek, ne o ülkeyle yapılan savaş ve siyasetle ne de o ülkeyi kitaplardan öğrenmekle mümkündür. Zira bir milleti anlamak, o milletin şiirini ve kelimelerini anlamakla olur. Bireyler gibi
MEŞK YOLDAŞI
Samanlıkta, seyranlıkta hayal bahçesi rüyalar
Güneşin meşk ettiği taraflar bülbüle bayram
Kulağımda mahoş müzikle hatrın bahçesinde gül
Kalbimdeki seni bilsen kıskançlıktan nar gibi kızarırsın.
Dudağının bir kaç kelamı keyfiyetten başka bir şey değil
Bilmezsin belki de inanmazsın hoşnutluk bir adımıncak katlanır
Bir tavşan kanı çayın hiddetli hay