Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
"Beni bulamazsan üzülme, eşyalarımı bulacaksın. Kestiğim taşları,açtığım yolları, işlediğim heykelleri bulacaksın.
Ve göreceksin ki binlerce yil öteden, parmak izlerimiz değecek birbirine..”
İnsan hakları, cinsiyet eşitliği, barış ve şiddetsizlik kültürünü geliştirmeyi, dünya vatandaşlığı,kültürel çeşitlilik ve kültürün sürdürülebilirliğini
Bugün yalnızca ruhumuzu besleyelim; sevgiyle, sevdiklerimizle.
Çok sade ve akıcı bir dille yazılmış, ve her birinden ayrı ayrı dersler çıkarılabilecek 6 hikayeden oluşan çok kıymetli bir eser.
Ben, incelememi; hikayelerden çıkardığım ana fikirleri yazarak yapmak istiyorum.
ANA FİKİRLER
1. Hikaye:
Bir insana, bir çiçeğe, bir hayvana olan yardımımız, ilgi ve alakamız, merhametli bir birey olduğumuzu
"Doğum günün kutlu olsun Marilyn!!! Bir yıl daha az yaşayacağını düşün!..."
Çevrenizdeki dükkanlara bir bakın; çiçekçiler, fırınlar, gülümseyen insanlarla dolu kafeler, lezzetli yiyeceklerle süslü vitrinler, rengarenk elbiselerin göze çarptığı butikler ve nicesi... Her biri yaşamımızı kolaylaştırıp bize keyif veren şeylerle dolu onca
Tıp Bilimine Eleştirel Bir Bakış: Hastalık Hastası
Hastalık Hastası, Moliére'in yazmış olduğu son komedyadır. Oyunda tıp bilim dalı ve doktorluk, eczacılık gibi meslekler sert bir şekilde eleştiriliyor. Oyunumuzun başrolü Argan, hastalık hastasıdır. Hani şu başı ağrısa Google'dan bakıp kendini kanser ilan eden, üç gün ömrüm kaldı diyen tipler vardır ya hah işte onlardan. Hatta onlardan da öte. :) Argan'ın başı hastalıktan (!) kurtulmaz, aman yarabbi dünyadaki bütün musibetler, ağrılar, acılar kendisini bulmuştur sanki. İlaç içmese ayakta duramaz, yataklara düşer, onu dinç tutan bu ilaçlardır zaten. Hep yakınır, söylenir, hapşırır, tıksırır, öksürür. Bu tavırlarıyla ailesini de bezdirir. Ama onlar da artık durumu kabullenmiştir. Eczacısı ve doktoru da onun bu durumundan faydalanır, onu pekiştirirler. Sürekli ilaçlar, lavmanlar, hacamatlar kullanır durur. Zaten Moliére'in tıp bilimine karşı acımasızca eleştirileri bu durumdan kaynaklanır.
Argan, kızı Angélique'yi bir hekimle evlendirmek ister. Sebebi ise kendi çıkarlarıdır. Çünkü bedavadan tedavi olup, ilaç yazdırabilecektir. Kızı ise Cleánte adında bir delikanlıdan hoşlanır. Argan, kızının bu genci sevdiğini öğrenince bu duruma karşı çıkar. Kızını manastıra kapatmak ister. Sonrasında diğer karakterlerin oynadığı türlü oyunlarla mesele çözülür. Ve nihayet mutlu son :)
Yine bu eserde de, klasik bir komedyada olan birbirini seven iki genç, buna karşı çıkan aile, kılık değiştiren karakterler, türlü entrikalar, oyunlar ve sonucunda mutlu son mevcut. Bu komedyayı farklı kılan şey; tıbba ve doktorluğa yönelik eleştirel ve iğneleyici göndermeler. Okuması keyifli ve düşündürücü bir eserdi.
"Göğü Delen Adam"
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri.. Bu konumu 1984’e vermiştim şimdi Göğü Delen Adam’a geçti. Zaten çok farklı gidişatlarda olsa da bu kitapları birbirine benzetip “1984’ün başka bir versiyonu demiştim” okurken..
İnsanın acizliğinin çok bariz göstergesidir bu kitap. Bir de açgözlülüğünün, para hırsının, haydut ve soygunculuğun.. Ve
Yapay Zeka Çağında İnsan Olmak Yaşam 3.0 ,Max Tegmark
Oturup yapay zeka hakkında kitap okuyacağım derseniz , buyurun , Max Tegmark'ın Yaşam :3.0 ' ı sizin için ,merakla okuyacağınız , okurken şaşıracağınız, bazen korkacağınız bir eser. Kitabın başında elinize kocaman boş bir çuval verip içini , Yaşamın tanımından ve aşamalarından başlayarak yaşam:1.0 ,yaşam:2.0 ve sonunda yaşam: 3.0 ile dolduran bir eser. Bu süreçler içerisinde toplanan birikim ile Yapay Genel Zeka hakkında yeterince bilgi sahibi oluyor , halihazırda alanda çalışan insanların çalışmalarından da haberdar oluyorsunuz . Tabi ki onlarca dünyanın sonu nasıl olur senaryolarıyla .Bilimin , teknolojinin kaçınılmaz olarak etkilediği hayatlarımıza da bu kitap yardımcı oluyor . Dün, bugün ,yarını gözlere önüne alan ve yarın için bugün ne yapmamız ,yarın da ne olmamız gerektiği konusunda yeterince yardımcı oluyor ,gelecekte tutunacak meslekler konusunda gerçekten güzel veriler sunuyor . Hem bu kitapta teknolojik gelişmelerden, yapay zeka alanında öncü firmaların çalışmalarından haberdar oluyoruz . Kitabın sonunda ayrıca yapay zeka ,makine öğrenmesi ve çeşitli alanlar için güzel kaynaklar verilmiş .Bu yazıdan sonra tabi ki tavsiye ediyorum :)
Meslekler~Polis Sampi
Güneş doğar doğmaz, araçlar ve yayalar yola düşmüştü. Kent meydanı hareketlenmişti. Trafik Polisi Sampi işe gidiyordu.
"Harika bir gün! Umarım halkımız trafik kurallarına uyar." dedi. Çocukluk anıları gözlerinin önüne geldi.
Arkadaşları ile oyun oynarkan iki araba korkunç çarpışmıştı. Ortalık toz duman içinde kalmıştı. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılmıştı.
Polis Sampi işte o zaman karar vermişti. "Büyüyünce trafik polisi olacağım kazaları engellemek için elimden geleni yapacağım," demişti.
Dediği gibi de oldu. O artık trafik polisiydi. Elinde düdüğüyle yayaları ve araçları uyarıyordu. Bıkmadan usanmadan yaya ve sürücülere trafik kurallarını hatırlatıyordu. Sayesinde trafik kazaları azalmıştı. Sampi mesleğini çok seviyordu. İyi ki Trafik Polisi olmuşum diyordu. Elinde tuttuğu Trafik Teşkilatı'nın ona verdiği ödül bunu kanıtlar nitelikteydi. Kendisiyle gurur duyuyordu.
###
Ehliyetimi alırken çok zorlandım. Ama pes etmedim üzerine gittim. "Çok şükür," ehliyetimi alabildim..
Meslekler ~ Doktor Lala
Yıldızların ışıl ışıl parladığı gece vakti" Zırr! Zırr! " diye öten bir telefon sesi..
Gözlerini zorlukla açan Doktor Lala.."Alo buyrun ben Doktor Lala. Nasıl yardımcı olabilirim? dedi telefonu açarak.
" Özür dilerim Doktor Lala, sizi rahatsız ettim. Babam çok hasta. Ateşi hiç düşmüyor. "
" Pekala, hemen yola çıkıyorum."
Hastayı iyileştirmek için arabasına binip vakit kaybetmeden evden ayrıldı. Hastasına bir iğne yapıp ateşini düşürdü.
Sabah erkenden kalkar kalkmaz hastaneye koştu. Bugün de hastalarını iyileşleştirecek, hastalarının acısını dindirecekti.
Ameliyata girdi. Yaralı için içinden dualar etti. Elinden geleni yaptı. Çok şükür korkulan olmadı, yaralı iyileşti.
Lala evine dönünce annesinin yaptığı limonotayı içti. Ve bugünü gözlerinin önünden geçirdi. Hastalara şifa dağıtmıştı. Mutluydu..
###
Laf aramızda trafik kazası geçirdiğimde "neden doktor olmadım?" diye ufak çaplı bi pişmanlık duymuştum.
Meslekler ~ Öğretmen Vudi
Bembeyaz kar, çatıların üzerini örtmüştü.
Vudi hiç tanımadığı çocukları eğitmek için uzaklardan geliyordu. Öğrencilerini merak ediyordu. Onu okul müdürü karşıladı.
Vudi sınıfı görünce hayal kırıklığını gizleyemedi. Sıralar eskimiş, demirleri paslanmış. Duvarların rengi solmuştu.
Hiç vakit kaybetmeden duvarları boyadı, çöken tavanı onardı, sınıfı temizledi, aileler ona yardım etti. Sınıf sonunda şipşirin oldu.
Sabah sobayı yaktı. Tebeşiri eline alarak dersini anlatmaya koyuldu.
Kar yerden erimiş, İlkbahar gelmiş, çiçekler açmıştı. Vudi çocukları yeşil tepelere götürdü. Çocuklar fidan dikti.
Günler, aylar, geçmiş yıl sonu gelmiş çocuklar tatili hak etmişti. Hepsinin karnesi yıldızlarla doluydu.
Çocuklar öğretmenlerine kucak dolusu kır çiçekleri toplamışlardı. Öğrencilerinin mutluluğunu gören Vudi'nin gözleri yaşardı. "İyi ki öğretmen olmuşum, dedi. Vudi mesleğini çok seviyordu.
###
Tüm meslektaşlarıma selam olsun..
Meslekler~ Pilot Pandi
Pilot Pandi Mavijet Hava Yolları adında bir şirkette çalışıyordu. Bugün yapacakları uçuş için hazırlanıyordu. 100 den fazla yolcuyu Ankara'dan İstanbul'a uçuracaktı.
Kaptan kıyafetlerini giydi, havaalanına vardı. Birazdan Pandi'nin uçağı kalkış yapacaktı.
Uçuş saati gelmiş, Pandi uçağın ön kısmına geçmişti. Hava durumunu öğrendi.
Uçuş uzmanın sesi anonstan duyuluyordu.
Bu sırada ise Hostes Maviş, yolcuları tehlike anında neler yapılması gerektiğini anlatıyor ve tiz bir ses tonuyla yolcuları "Lütfen kemerlerinizi bağlayın. Yolculuğumuz başlıyor," diye uyarıyordu.
Uçak gökyüzüne doğru havalandı. Yolcular arasında ilk kez uçağa binenler vardı. Uçaktan dağlara, derelere, köylere hayranlıkla baktılar.
Uçağın pilotu Pandi ise kendine sürekli telkin ediyordu." Yolcuların güvenliğinden ben sorumluyum. Onların sağ salim uçağımdan inmelerini sağlamalıyım." diyordu.
Telsis ile kuleye bağlanan Pilot Pandi, uçuş izni istedi. İzin verildi. Uçak sakin bir süzülüşle aşağı doğru indi. İniş takımlarını açtı.
Pandi "Ooo! Çok şükür!" diye derin bir nefes aldı. Uçak inişini tamamlamıştı. Pandi için en büyük sevinç buydu. Mesleğini çok seviyordu. İyi ki pilot olmuşum dedi.
###
Tertemiz gökyüzünde uçaklar gibi süzülmeyi kim istemez ki?
Meslekler~ Yazar Nana
Gecenin geç saatleriydi. Nana bilgisayarının başında çalışıyordu. Bazen kitaplara bakıyor, bazen de internetten bilgi alıyordu.
Nana bir yazardı. Çocuklar için öyküler yazıyordu.
O, ninesinin anlattığı masallarla büyümüştü.
Masalları, hikayeleri çok severdi.
Daha küçük bir kızken, üç cocuğun kovaladığı kedi üzerine bir hikaye yazmıştı.
Öğretmeni ve arkadaşları hikayesini çok beğenmişti. O günü hatırlıyordu. Hikayesi sayesinde arkadaşlarının kedileri çok sevdiğini görmüştü.
Ve işte o zaman karar verdi. "Ben yazar olacağım," dedi. Hedefine ulaşmak için kitaplar okudu.
###
Aramızda yazar olmak isteyen var mı?
Meslekler~ Gazeteci Bambum
Bambum araştırmacı bir gazeteci.. Sürekli haber peşinde koşardı.
Güneşin en tepeye yerleştiği öğle vaktiydi. Haber merkezine bir haber gelmişti. Hayvanat bahçesinde bir olay olmuştu. Gelişmeleri öğrenmek için hemen olay yerine gitmeliydi.
Ertesi sabah ise işe giderken yoldan geçenlerin fısıldaştığını duydu. Şehir müzesinde bir hayaletin olduğu konuşuluyordu. "Olur mu öyle şey? "deyip şehir müzesine doğru gidip, haberi araştırdı.
Akşam olmuş, Bambum yorgun argın eve dönmüş. Patronu Bay Dobi onu aramıştır. "Bambum, Martı Plajı'nda ürkütücü bir canavar varmış."
Bunu duymasıyla Bambum' un sabah güneş doğunca ilk işi plajın yolunu tutmak olur. Olayla ilgili fotoğrafları çeker ve patronuna gönderir.
Haber merkezinde işlerin yoğun olduğu bir başka gün de ise Dereköy yakınlarına bir helikopter düşmüştür.
Bambum hemen olay yerine koşar. Orada uzun süre inceleme yapıp, notlar alır. Ve haberini yayına hazırlar.
İşte gazeteci Bambum'un günleri böyle geçiyordur.
Bambum "Yeşil Vadi gazetesi mutlu olduğum en güzel yer!" diye düşünerek kendini bulutların üzerinde uçuyormuş gibi hissediyordur.
###
En son ne zaman gazete okudunuz, Değerli Dostlar?
Meslekler~ Aşçı Hamham
Sağlıklı yemeklerin piştiği Martı Lokantası.. Bembeyaz masa örtüsü ve ışıl ışıl parlayan çatal kaşık takımlarıyla yeni bir güne merhaba der.
Aşçı Hamham mutfakta, sevinçle yardımcılarına sesleniyordur: "Çabuk çabuk olun.. Sebzeler meyveler iyice yıkansın. Balıkların kılçıkları ayıklansın. Soğanlar minik minik doğransın. Patatesler soyulsun. Her taraf tertemiz olsun. Lokantamda bir tane böcek gezmezin. Müşteriler gelmek üzeredir."
Ellerini yıkayan Hamham, aşçı şapkasını başına geçirir. Önlüğünü takar. Ağızlara layık çeşit çeşit yemekler yapmaya koyulur.
Ve mutfaktan nefis kokular gelmeye başlar.
Müşteriler bir bir sipariş veriyor. Aşçı Hamham göz zevkine önem vererek yemekleri en şık şekilde sunmak için yiyecekleri tabaklara bir sanat eseri gibi yerleştiriyordur.
Gün neşe içinde biter. Aşçı Hamham ve yardımcıları ise koşuşturmacadan, günün nasıl bittiğini anlamaz. Tâki ay ve yıldızların lacivert gökyüzüne yayıldığını görene kadar..
Nihayetinde gece geç saatlerde evine ulaşan Aşçı Hamham, kucağında yemek kitabı, yüzünde tebessüm uyuyakalır. İyi geceler..
###
Aranızda aşçı olmak isteyen var mı? Laf aramızda kalsın yemek yapmakta hiç iyi değilimdir.
Meslekler ~ Çiftçi Mumu
Sabahın erkek saatleriydi. Bir horoz üüü ürürü diye ötüyordu. Ardından kuşlar ona eşlik ediyordu. Bu sırada tahta kapı açıldı. Çiftçi Mumu
göz kapaklarını ovusturarak etrafa bakındı.
"Bugün yapmam gereken ne çok iş var!" dedi.
Sebze ve meyve bahçesi, zeytin ağaçları kümesteki tavuklar, otlaktaki koyunlar, sütü sağılacak inekler bütün onu bekliyordu.
Çiftçi mumu, işini yaparken çiftlikte her sabah güzel düşlere dalardı. "Ben işimi çok seviyorum benim çiftliğimde üretilen besinler sağlıklı ve temiz olmalı, o zaman ben çok mutlu oluyorum," derdi.
Yavaş yavaş tüm işini bitirmiş tatlı bir yorgunlukla
güneşin tepelerin ardından usul usul batmaya başlağını görüyordu. Gün bitmiş akşam olmuştu. Uyku saatiydi. Biliyordu.
Güneş sabah yine gelecekti. Horoz yine ötecekti. Çiftlikteki herkes yavaş yavaş uyanacaktı.
###
Emek üretmektir, sevmektir, sabretmektir. Yurttaş olarak çiftçilerimizin kıymetini bilmek dileğiyle..
Meslekler~ İtfaiyeci Şanti
Şanti bir itfaye istasyonunda çalışıyordu. Hayat kurtarmayı ve mesleğini çok seviyordu. Bugün okulda çocuklara yangın tatbikatı konusunda eğitim verecekti. Çocuklara doğru dönüp yangın durumunda "soğukkanlılarını korumalarını ve 110 acil durum numarasını aramalarını gerektiğini" söyledi.
Eğitimden sonra istasyonda yemek yemek üzere olan Şanti, alarm sesiyle irkildi. Bir yerde yangın olmalıydı. Vakit kaybetmeden hemen arkadaşlarıyla yola koyulmalıydı.
Geldiklerinde alevler bütün binayı kaplamak üzereyken, içeride birinin mahsur kaldıklarını öğrendi. İtfaye aracının yangın merdiveniyle binaya girip bu kişiyi, kurtardı. Ardından alkışlar eşliğinde kontrolleri yapılmak üzere hastane aracına taşıdı.
Bugün de bir çok kişinin hayatını kurtarmıştı. Hayat kurtarabilmek onu mutlu ediyordu. Şanti mesleğiyle gurur duyordu. O bir kahramandı. :))
###
Buradan tüm itfayeci dostlara selam olsun..
