Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
hafif müzik dinleyelim mi bu akşam? ki yarın hafif meşrep olalım
352 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
okuduğum en yarım bırakmak istediğim kitaptı.
Madam Bovary
Madam Bovary
Kitabı okumaya başlamadan önce büyük umutlar barındırıyordum içimde. hayatım boyunca çok çaresiz ve umutsuz olduğum bir kitap hatırlamıyorum. çok zor okudum kadın karakter çok uçarı ve hafif meşrep bir kadın olduğundan dolayı ahlaki yargılar açısından kendinizde bir yer bulabilir misiniz bilmiyorum ama ben bulamadım. çok zorlana zorlana okudum. yazarın karakter analizleri zayıf ve yetersiz buldum. iç dünyasına biraz daha ışık tutması bence daha iyi olabilirdi.
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Oda Yayınları · 200933bin okunma
Reklam
Hafif meşrep abide, yaz zamanı şaibe Güz başında ölüp gitti benim küçük sahibem
İlâhları hevâ ve heves, Ma’bûdları emirler, âmirler, sultanlar Kıbleleri para, pul Şeriatları benlik (ahmaklık, yobazlık),
Sevecen ve derviş-meşrep tavrıyla Nureddin Eren'i pek sevdim. Bir baba sıcaklığıyla dükkânında yaptığı sohbetlerin keyif ve mânevî hazzını hâlâ unutamıyorum Dükkânına astığı "Men Küntü Mevlâhu fe Aliyyü'n-Mevlâhu" yazılı levhanın altında pek ruhlu konuşurdu. Dükkânı, bir alışveriş yeri mi yoksa minik bir tasavvuf meclisi miydi, bunu pek anlayamazdım. Şu dörtlüğü ondan işittim: "Melâmet sırrına iren geçmez mi gavgâdan Temaşâ-yı cemâl lâzım, ne hâsıl kuru daʼvâdan Hüve'l-Evvelü ve'l-Ahıru ve'z-Zahiru ve'l-Bâtın Hemân bir zât-ı mutlaktır görünen bu merâyâdan" Nureddin Efendi, Hırka-yı Şerif'e yakın otururdu. Bizim dededen kalma fakirhâne de o civardaydı. Benim yetişme çağında kaybettiğim dedemi tanıması, aramızda rûhî bir köprü olmuştu. Bana, dedemin mensûbu bulunduğu tasavvuf silkini, hele Bâyezit Kütüphânesi müdürü allâme, insan-ı kâmil İsmail Saib [Sencer] Efendi'ye olan rûhî yakınlığını anlatır ve "Onlar pîrdaştı" derdi. Anlattıklarını şaşkınlıkla dinlerdim. Artık, Çarşı'da ailemi bilen birinin beni sahiplenmesinin sıcaklığını yaşıyordum.
TAHLİLE DEĞMEZ, BASMAKALIP BİR TÜR!..
- "Bunlar (gençler), bir koyun sürüsündeki mizaç ve meşrep ayrımını yapılamaz tek koyunlar gibi, şahsiyet aynası tek tek tahlile değmez, ancak toptancı bir bakışın "tiplemesi"ne mevzu basmakalıp bir tür...
Sayfa 45 - 46 2.Levha, Âdem'in Gözüyle -Leylâ ve Meçhul Genç- İBDA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Çok doğru bir tespit..
Müslüman Nüfusun Çokluğu ve Dağınık Olması Vahdete Engeldir, İddiası cahillerin ve emperyalistlerin sözüdür. Müslüman nüfusu, Müslümanları bir araya getirmenin önündeki engel olarak görenler, gerçekte bunun bir araya gelmenin önündeki engel olmadığını çok iyi bilmelerine rağmen, bunu da kasıtlı olarak dile getirmektedirler. Böylece Müslümanlar
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
110 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Aydınlanma ile gelen bir karar anı
“Git artık beni yalnız bırak” der kocasına Marianne. Neden söylediğini de bilmez üstelik. Yeni yüzme öğrenen birinin ilk defa boyunu aşan suya balıklama atlamasıdır, ilk defa kimse tutmadan pedalları çevirmesidir, ilk defa tek başına araba kullanmasıdır onun “beni bırak” derken yalnızlığın kollarına kendini bırakması…. Bir kadın ne zaman
Solak Kadın
Solak KadınPeter Handke · Metis Yayınları · 2000541 okunma
Asr-ı saadet, din yaşanırken sorun çıktığında, müracaat edilecek temel ve aslî zemindir. Dolayısı ile asr-ı saadet, içinde Nebî'nin bizzat yaşadığı zaman dilimi olarak, Müslümanların hayat düzeninin hem başında hem yanı başında hem de geleceğini içinde taşır. İlâhî emirlerin gerçek hayatta nasıl uygulama bulduğunun tayin edici misali, onu tebliğ ve beyan edenin bizzat hayatında sunulduğu gibi, onunla birlikte yaşayan insanlar tarafından algılanıp öğrenilerek üstlenilmiş; böylece din bir arzu veya ütopya olmaktan çıkıp, hemen her yaş, meşrep, meslek ve konumdaki yüzbinlerce insan, yani sahabe tarafından yaşanmış ve yaşanabilir, bu mânada makul bir inanç ve hayat düzeni olarak imtisal edilmiştir. Bunun insan hayatında nasıl tahakkuk ettiğini tespit etmek demek, Yesrib'in nasıl Medine haline geldiğini kavramak demektir.
Sayfa 8 - Ketebe Kitap ve Dergi Yayıncılığı, Derin Tarih, Tarih Okuyan Şaşırmaz, Genel Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Turkuvaz Dağıtım PazarlamaKitabı okuyor
İyi Bayramlar
Dil, ırk, meşrep, lehçe gibi farkların yerle yeksan olduğu, İslâm âlemi olarak ortak noktada buluşabildiğimiz nâdir zamanlardan olan bu mübarek bayram, hepimize kutlu olsun. Rabbim birlik ve dirliğimizi daim etsin. Herkesin sağlıklı, mutlu, huzurlu bir bayram geçirmesini dilerim ☺️🌸🍬
Reklam
Bir dönem Bektaşiliğe intisab etmiş olduğunu söylerdi. Bu meşrep galiba onun mizacını son derecede iyi tamamlıyordu. Keskin bir zekâya sahipti. Bazen öyle espriler yapardı ki günlerce gülmekten kırılırdık. Musikinin çok hüzünlü olduğu, hissiyatın gözyaşlarını aştığı yerde ise hemen keserdi. Galiba saba ve zirgüleli hicazın bütün duygusallığını bünyesinde toplayan dügâh faslını geçmeye hiçbir zaman yanaşmaması bu yüzdendi.
Meşrep: Huy, tabiat, kişilik anlamına gelir. Arapçadaki anlamı yer, kaynaktır. Kelimenin kökünde su ve kaynak vardır. İnsan nereden besleniyorsa suyu nereden içiyorsa meşrebini orası şekillendiriyor.
Yoksa Handan şuh-meşrep bir kadın mı? Böyle herkesi, kimisini dimağıyla, kimisini ruhu ve ihtisasatıyla tutabilecek nihayetsiz oltaları olan kadınlardan mı? Acaba gayr-i samimi bir mahluk mu?
1.161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.