Bir dönem Bektaşiliğe intisab etmiş olduğunu söylerdi. Bu meşrep galiba onun mizacını son derecede iyi tamamlıyordu. Keskin bir zekâya sahipti. Bazen öyle espriler yapardı ki günlerce gülmekten kırılırdık. Musikinin çok hüzünlü olduğu, hissiyatın gözyaşlarını aştığı yerde ise hemen keserdi. Galiba saba ve zirgüleli hicazın bütün duygusallığını bünyesinde toplayan dügâh faslını geçmeye hiçbir zaman yanaşmaması bu yüzdendi.