İsmi değişti sanki..
Hükümdar, yalnız başına, devleti sevk ve idare eder ve her şeyi o emrederse, öyle bir devletin hükümetine, hükümeti mutlaka denir. Böyle bir devlette hükümdar "devlet benim der, muharebe ilân eder, sulh akteder, kanunlar yapar, vergiler koyar, memleketin varidatını istediği gibi sarf eder, hulasa, memleket onun malikânesidir. Eğer hükümdar, kanunları hazırlayan, milletvekillerinden mürekkep bir meclis kabul etmişse, o zaman, meşrutî hükümet olur. Bu şekil hükümette dahi, nihayet, yine her şey, hükümdarın son sözüne bağlıdır. Hükümeti meşrutada hükümdar bir vatandaşa bir hükümet teşkil ettirir, memleketi onunla idare eder.
Örgün YayıneviKitabı okudu
720 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
80 günde okudu
Gericiler için Meclis de hükümet de geçici idi. İlk firsatta Osmanli meşruti saltanat sistemine dönülecekti. Mustafa Kemal'in gelecekte yeni bir rejim kurma korkusunda gerici olmayanlar da onlarla birlikti. Kazım Karabekir tanıdıklarına: - İdare tek ele doğru gitmektedir, diye şikayet ediyordu. Kuvvetler birliği üzerine yapılan ilk anayasa tartışmaları ağır olmuştu. Bir hukukçu, Mustafa Kemal'e: - Sizin kurmak istediğiniz sistem hiçbir hukuk kitabında yok demesi üzerine Mustafa Kemal: - Uygulanıp denemeden geçen işler prensip ve kaide haline gelirler. Ben yapayım, siz kitaba yazarsınız, cevabını vermişti.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20143,878 okunma
Reklam
Hürriyet, müsavat, uhuvvet, adalet.
Meşrutiyet adeta hemen alınması zorunlu olan bir hayat iksiri gibiydi. Osmanlı subaylarından oluşan Jöntürkler adlı bir grup, padişahı 1876 anayasasını tekrar kabul etmeye zorlayarak Osmanlı İmparatorluğu’nda çok daha önemli olacak bir meşruti ve parlamenter hükümet dönemine geçişi sağladı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti, temelinde XIX. yüzyıldaki reform hareketlerinin ve özelliklede Yeni Osmanlılar'ın çizgisinin bir uzantısıydı. II. Abdülhamit'in politikalarına muhalefet eden ve modernleşme yanlısı olan İttihatçılar, Yeni Osmanlılar gibi meşruti bir hükümet kurarak padişahın yetkilerinin kısıtlanmasını istiyor, bunun için Osmanlı tebaasının birlikte hareket etmesi gerektiğine inanıyordu. Ne var ki İttihatçı kadrolar devlet yöneticiliği konusunda kendisinden önceki kuşağa göre deneyimsizken toplum içerisinde de onlar kadar geniş bir tabana sahip değildiler
Meşruti hükümet sosyal devrime bir panzehir bulabilseydi, Belçika, Fransa ve İngiltere örneklerinde görüldüğü gibi refahın da en sağlam garantisi olacaktı.
Sayfa 130 - Boğaziçi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Fransa’daki Şubat Devrimi, 24 Şubat 1848’de Louis-Philippe’in meşruti monarşisini devirdi. Paris’te, ayaklanmacıların Temsilciler Meclisi’ni işgal etmesi üzerine, Louis Blanc gibi radikal önderlerin de yer aldığı bir geçici hükümet kuruldu ve çok geçmeden cumhuriyet ilan edildi.
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.