Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
mesude sert
mesude sert
@mesudemskitapligi
İzmir
173 okur puanı
Ekim 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
️Dedektif Erika Foster izinli olduğu Noel günü sabah uyandığında hala son davanın yorgunluğunu üzerinden atamamıştı. Hazırlanıp davetli olduğu öğle yemeğine yetişmek için çıktında yol kenarinda polis arabaları ve meslektaşları dikkatini çeker. Arabadan indiği anda kendini yeni bir vakanın içinde bulur.
️Marissa Lewis Noel sabahı evinin bahçesinde annesi tarafında ölü bulunur. Marissa genç yaşına rağmen karmaşık ilişkiler yaşamış oldukça fazla düşman kazanmıştır.
️Son zamanlarda aynı bölgede gece geç saatlerde tren istasyonun yakınlarında gaz maskeli bir saldırgan tarafında hastanelik olan insan sayısı da çoğalmaktadır.
️Erika ve ekibinin işi hiç de kolay olmayacak. Acaba genç kizi vahşice öldüren kim?
Yazar yine sürpriz bir sonla kitabı bitirmiş
Tavsiye ederim..
️24 yaşındaki Wu Yaunsong eşi ile birlikte iyi bir hayat hayali umut ederek Çin den İtalya ya kaçak yollarla göç eder. Bu yolculuğun ağır bir bedeli olduğu bilen karı koca hayatlarının tehlikede olduğunun farkına vardıklarında artık çok geç kalmışlardır.
️Malpensa yakinlarinda patalog olarak çalışan Dr Tommy Davies Pekin 'den Milano 'ya uçan uçakta ölen Çinli bir adama yaptığı otopsi de adamın karaciğerin büyük bir kısmının çok yakın bir zaman içinde alindigini fark eder. Olayla ilgili jandarma yüzbaşı Pauli ile yaptığı görüşme sonucunda olayın bir organ bağışından farklı olduğunu düşünmeye başlar. Çocukluk arkadaşı gazeteci Abisso ile şüphelerini paylaşır. İki kafadar organ mafyasinin izini sürmeye başlar.
️Wu Yaunsong ve eşi hayatta kalabilmei başarabilecek mi? Tommy ve Abisso organ mafyasiyla başa çıkabilecek mi?
️Bir umut yolculuğu ile başlayan muhteşem bir roman.
Annesiyle birlikte yaşayan Nina gençliğin verdiği hırçınlık ve özgürlüğün verdiği heyecanla, çalıştığı lokantadan tanıdığı kendinden yaşça büyük Max'in yanına taşınır. Aşk genç kadının gözünü kör etmiştir sevgilisinin yaptıklarinin yanlış olduğunu bile bile göz ardı eder. Takı sıra ona gelene kadar.
Thames Nehrinin kıyısında iki valiz bulunur. Valizlerden tanınmayacak halde vahşice öldürülen bir kadın ve birde erkek cesedi çıkar. Bu cinayetler çözmek yine gözü pek derektif Erika Foster ve onun ekibbine düşer.
Nina -Max ikilisinin yolları Erika Foster ile nerde kesişir? Dedektifimiz seri katili yakalayabilecek mi?
Yazar diğer kitapları gibi elimden birakmadan merakla okuduğum bir kitap. Polisiye severlere tavsiye ederim.
Okur Takip Önerileri
Richard Lafargue tanınmış başarılı bir estetik cerrah. Şehrin dışında yaşayan doktor her davete birlikte katıldığı güzeller güzeli Eve, şoförü ve ev işlerine bakan yardımcı kadın dışında görkemli villada başka yaşayan yok. Eve evinde yaşadığı Dr. Lafargue'ye Mygale (yer örümceği) adını takar.
Alex ve Vincent liseli iki kafadar. Her türlü belaya bulaşımiş ama Vincent'in pratik zekası sayesinde her seferinde polisten kurtulmayı başarmış ikili. Bir banka soygununda polisi vuran ve yaralanan Alex dört yıl önce ortadan kaybolan dostu Vincent'i düşünürken bir yandan ülkeden kaçma planları yapmakta.
Bu üçlünün yolları bir yerde kesişir. Gizemli güzel Eve'nin her zaman yüzündeki alaycı gülümsemesi nin, Dr Lafargue'nin yüzündeki bitmeyen öfkenin sebebi ne?
Güzel değişik bir kitap tavsiye ederim.
İkinci dünya savaşı ve Auschwitz toplama kampı. Bu kampta yolları kesişen İki kadın Eva ve Sofie . Eva kocası Michail'ı bulmak için gönüllü olarak Auschwitz'e gelmiş, Sofie ise oğlunu emanet ettiği kuzenini bulmak için.
Bir yandan hayatta kalma savaşı veren iki kadın bir yandan da umudunu kaybetmemek için gelecek ile ilgili hayaller kurar. Kocası Michail'ı yaralı olarak kampta bulan Eva çok kısa bir süre sonra onu yine kaybeder. Açlık, işkence ve ölümün kol gezdiği kampta bir mucize gerçekleşir. Eva kadın mahkumların ve can dostu Sofie'nin yardımıyla minik kızı Nadeje'yi dünyaya getirir. Nazi subaylarindan anne ve bebeği korumak için ölen Sofie nin son dileği Eva'nin oğlu nu bulmasi ve ona sahip çıkması.
Eva o kamptan kurtulup sözünü tutabilecek mi, minik kızı Nadeje hayata tutunabilicekmi?
Gerçek hayat hikayelerinden uyarlanan bu kitabı okumalısınız.
Savaşın ve açlığın hüküm sürdüğü Kuzey Çin'de Mei Ling ve ailesi yaşam savaşı vermektedir. Ailenin açlıktan ölmemesi için ablası para karşılığı tanımadığı bir adamla evlenmek zorundadır. Fakat ablası hastalanınca onsekiz yaşındaki genç kız onun yerini almak zorunda kalır. Tüccar olarak bildiği hiç tanımadığı bir adamla ve onun üç yaşındaki oğlu ile birlikte sahte bir isimle Amerika'ya gemi yolculuğuna çıkar. Gemide kocasından ayrı sadece kadınların kaldığı kamarada yeni arkadaşı June ve küçük yetim kız Siew ile tanışır. Zorlu gemi yolculuğunu hayal kurarak ve karnındaki bebeğe tutunarak geçiren Mei Ling ailesine mektup yazmayı ihmal etmez.
Yabancı topraklarda sahte kimlikle hakkında hiçbir şey bilmediği kocası ve üvey oğluyla karnında bebekle aklında küçük Siew, acaba Mei Ling'i nasıl bir hayat bekliyor?
Oldukça akıcı güzel bir kitap. Tavsiye ederim.
Altı yıl önce Fransa'da aynı görev için bir otelde bulunan Karmen ve Hakan, tesadüf eseri kumsalda karşılaşır ve aşık olurlar. Birbirine aşık olan ikili evlenmeye karar verir, fakat kız istemeye gelmeyen Hakan arkasında hiç bir iz bırakmadan kaybolur.
Altı yıl sonra Elazig'da cinayetten hapis yatan Hakan'i ziyarete gelen iki kişi ona bir teklifte bulunur. Dayısı Cemil Keskin'in elindeki rehineleri kurtarmak için yardımcı olursa özgürlüğü ne kavuşma sözü alan Hakan dayısının karşısına evli bir çift olarak çıkacaktı. Karısı ise alti yıl önce Fransa da bıraktığı Karmen.
Operasyon başarılı olacakmi, Hakan alti yıl önce neden kayboldu, Karmen Hakan'ı af edecekmi?
Bu soruların cevabını merak ediyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun pişman olmayacaksınız. Sadece bir aşk hikâyesi değil aksiyon ve duygu yüklü bir kitap.
Sabahın erken saatlerinde Londra'nın pek de tekin olmayan bir Mahallesi'nde çöp konteynerinde bir kadın cesedi bulunur.
Dedektif Erika Foster birlikte olduğu Dedektif Peterson ile birlikte olay yerine ilk ulaşan polis fakat bu dava artık onun değil. Başka bir birimde masa başı çalışan Erika konteynerin içinde inanılmaz işkencelere maruz kalan kızın cesedini aklından çıkaramaz. Yaptığı araştırma sonucu benser bir vaka dağa olduğunu öğrenir.
Dedektif Erika Foster bir yandan eski işini geri almaya çalışır, bir yandan da araştırmalarina devam eder. Ekibe geri dönen Erika ve ekibi zorlu ve zeki bir katille karşı karşıya gelir. Güzel kadınları takip eden ve internet üzerinden sahte profille tuzağına düşüren katil arkasında hiç bir ip ucu bırakmaz. Bu sefer Erika Foster'in işi zor.
Güzel , sürükleyici bir kitap.
Ankara Çinçin mahallesinde yıkık dökük bir evde bir ceset bulunur. Bu olayı çözmek ve katili bulmak için görevlendirilen Kuğulu Park Cinayeti kitabından tanıdığımız Erhan amir. Erhan amir ve ekibi olay yerine vardıklarında bir erkek cesediyle karşılaşırlar. Cesedin bulunduğu yerde maktulün kanıyla yazılı "Kızıl Sedye" yazısı ve ağizinda bulunan "Kızıl" yazılı not kafaları karıştırsada Erhan amir ve ekibi gece gündüz Ankara sokaklarında ip ucu ararken cesetler çoğalır. Ölen kimdir ve onu öldüren eski kan davası mı uyuşturucu mafyası mi yoksa daha derinlerde bir mesele mi gizli?
Güzel sürükleyici bir kitap. Devamı var.
Salı günü sabahın erken saatlerinde balığa çıkan yaşlı adam Kandilli İskelesi'nde o günkü nasibinin peşine düşmüş balık avlamayı düşünüyordu fakat bugünkü şansına bir cesett bulmuştu.
Eşi tarafinda sürekli şiddete maruz kalan elli üç yaşındaki Prof. Dr. Gülçin Arıcı büyük bir buluşa imza atmıştı. Türkiye'de ve Dünya'da bütün büyük ilaç firmaları profesörün peşindeydi bulduğu müthiş formülün sayesinde insanlık kansere son verebiliecekti.
Başkomiser Fatih Korkmaz ve yardımcısı Ahmet sabah gelen haberle Prof Gülçin Arıcı'nın villasına vardıklarında evde çalışan Gülşah'ın cansız bedeni ile karşılaşırlar. Ev sahibinin telefonu cevap vermez ve uzun süredir kendisine kimse ulaşamamıştır. Olay yeri inceleme ekibi ise başladığı sırada Kandilli İskelesinde bulunan bir ceset haberi gelir. Aradıkları ev sahibi Gülçin Arıcı 'nın cesedi şok etkisi yaratır. Profesör ölmüş, bulduğu formülün bulunduğu bilgisayar kayıp, İngiltere de yaşayan profesörün oğlu Kaan dan haber yok.
Başkomiser Fatih Korkmaz Kaan'ı bulmak ve formülün peşinde olan İngiliz ilaç firması nı araştırmak için yola çıkarken onu bekleyen sürpriz karşılaşmadan haberi yoktur.
Gülçin Arıcı'nın ölümünden şüpheli olarak ilk eşi tutuklanır sonra yardımcısı.
Acaba profesörü kim öldürdü? Formülün peşinde ki karanlık güçler mi, kıskanç ve şiddet uygulayan eski eş mi , en yakınındaki yardımcısı mı?
Aslı yirmi beş yaşında Marmara üniversitede tarih bölümünden mezun olan boşanmış olan anne babasının göz bebeği hayalleri olan bir kız. Urartu Medeniyeti hakkında tez hazırlamak için Erzincan'a gitmek için babasından izin istemeye gidince, babası Feridun beyin yakinen tanıdığı İngiliz Prof. David Clark'ın asistanı olarak Erzincan'da yürütülen kazı çalışması için İstanbul'dan Erzincan'a taşınır.
Üç kafadar çocuk Firatın buzlu suyunda balık tutmaya çalışırken kırdıkları buzun altında bir kadın cesedi bulurlar.
Başkomiser Fatih Korkmaz tarihi eser kaçakçıların korkulu rüyası olmuştu. Bu konu üzerine yapılacak sempoziyumda konuşmacı olarak Erzurum'a gider. Yolculuk sırasında aynı etkinliğe katılmak için giden Prof. David Clark la tanışır. Erzurum'dan Erzincana savcı olan dayısını ziyarete giden Başkomiser Fatih nehirde bulunan genç kızın cinayetini aydınlatmak için yerel polis savcılık ve jandarma ile iş birliği içinde çalışmaya karar verir. İki şüpheli gözaltına alınır, katil yakalandı derken Fatih Korkmaz bizi şaşırtmayı başarır.
Prof. David Clarkın gerçek kimliği ortaya çıkınca başka çeşitlerde gün yüzüne çıkar.
Çok güzel ve akıcı bir kitap.
Çatlıca köyü bir dağın eteğinde kurulmuştu. Dere mahalle, Ermenilerin oturduğu ve Yukarı mahalle, Türklerin oturdu iki mahalleden oluşan köyde kavga gürültü olmaz herkes kardeş gibi geçinirdi.
Ermeni Rafuel'in üç kızı ve bir oğlu vardı büyük kızı Sonya Hasan Emminin oğlu İbrahim'e sevdalanip kaçınca köyde taşlar yerinden oynamaya başladı. Ailesi Sonya yi af etmedi ama gelin gittiği evde sevildi sayıldı mutluydu. Bu mutluluk uzun sürmedi İbrahim ormanda öldürüldü karnı burnunda Sonya bu acıya dayanmaya çalışırken küçük kız kardeşi Devrez çayının sularında kayboldu. Kader bu ya hükümet Ermenileri sürgün etme kararı aldı. Ailesi Sonya yi almaya geldi. Hasan Emmi ve eşi oğlunun emaneti gelini ve torununu bırakmak istemedi, trende doğum yapan Sonya annesi ve kızkardeşi öldü, kardeşi Hristo kalabalıkta kayboldu Rafuel hayatta kakan tek yakını minik bebeği Hasan Emmi ye emanet etti. Adını Arsine koymasını istedi. Arsine ye gözü gibi bakti Hasan Emmi ve eşi ama zamanı gelince onlarda bu dünyadan göçtü. Artık Cafer dedesine emanetti Arsine. Ondan dinlerdi anne babasının hikâyesini. Cafer dedesi de bu dünyadan goçünce kimsesiz kaldı Arsine. Köyde evde gavurun kızı derlerdi ona. Köyün yarısı onundu ama ayağına giyecek ayakkabısı bile yoktu. Çekmediği işkence kalmadı güzel Arsine in en sonunda köyün delisi ile evlendirildi.
Arsine anne oldu koca evinde sevgiyi buldu ailesinin başına gelenleri kaybolan Hristo dayısından öğrendi . Arsine Ayşe oldu gün geldi köyün en hatırı sayılır hanımı oldu. Arsine 106 yaşında Ayşe nine oldu.
Yirmi üç yıl sonra doğduğu ve ailesini kaybettiği kasabaya geri dönen psikiyatr Jan Forstner geçmişiyle yüzleşmek ve yeni bir başlangıç yapmak için babasının çalıştığı Orman Kliniği'nde işe başlar. Aklında hala hic bir iz bırakmadan kaybolan kardeşi için suçluluk duyan Jan babasinin o gece araba kazasında ölmesiyle bunların sonucu hayatina son veren annesinin anılarıyla dolu olan baba evine yakın komşusu Rudi'nin evinde kalır.
Bir gün işe giderken köprüden atlayan genç bir kıza yardım etmek için yanına gider fakat çok geç kalınmıştır. Daha sonra kızın çalıştığı klinikte tedavi gördüğünü ve yillar önce kardeşinin kaybolmadan once gölde can veren Rudi'nin kızına ne kadar çok benzediğini fark eder. Arşivde yirmi üç yıl önceki kayıtlara bakmaya gittiğinde ise dosyanın kaybolduğunu öğrenir. Kardeşinin kaybolması ve üst üste yaşanan intihar vakaları onu gerçeğe bir adım daha yaklaştırır. Hasta kim tedavi gören mi yoksa tedavi edenmi?
Kızıl Haç hemşiresi olarak Sovyetler Birliğin'den kaçıp okyanusu aşıp Amerika'ya gitmeyi başaran Tatyana Ellis Adasın'da küçük oğlu Anthony ile birlikte yaşamaya başlar. Alexander'in yaşını tutan Tatyana çantasında buldugu kocasının son kahranlik madalyası ona bir ışık tutar. Alexander yaşıyor. Limana gelen her gemi onun için bir umut ışığı oluyor. Ama kocasından bir iz bulamıyor.
Askeri mahkemeye çıkan Alexander fatana ihanetle ve casuslukla suçlanır. Dimitri'nin ölümüyle bütün suclamalar düşer yine de Alexander ceza taburunun başına geçer. Yeterince yemek ve silahı olmayan ceza taburuyla Almanya sınırına kadar gelen Alexander Paşa ile karşılaşır. Almanlara esir düşerler .Kısa bir süre sonra Paşa ölür. Savaş biter ama Sovyet askerlerini için kurtuluş yok vatana ihanetle ve düşmanla işbirliği yapmakka suclanirlar ve Almanya'da kendi irdudunun esiri olarak kamplarda tutsak edilirler. Alexander için artık umut yok. 25 yıl hapse mahkum edilir.
Arkadaşı Vikki ve oğlu ile bir apartman dairesine taşınan Tatyana yeni hayatına ayak uydurmaya çalışır. Bir gün gelen bir haberle Alexander'in yaşadığını ve Almanya'da tutsak olduğunu öğrenir. Artık onu kimse durduramaz. Gönüllü Kızıl Haç hemşiresi olarak Almanya'ya kocasına kurtarmaya gider.
İkinci dünya savaşı ve Yahudilere ve onlara yardım edenlerin sonu toplama kampları. Bu sefer o dönemin en büyük kadın toplama kampına Ravensbrück'e yolculuk yapıyoruz.
Hannah Sterling annesinin ölümünden sonra kendini bir türlü toparlayamaz. Annesi Lieselotte hayattayken bile anne sıcaklığına hasret yaşayan Hannah, gizli bir banka kasasında annesinden geriye kalanları görünce saklanan sırların peşine düşer.
Lieselotte otuz yıl önce savaşın ortasında sevdiği Lukas ve onun ailesi ile birlikte Yahudi lere yardım etmekte. Babası Nazi Partisi'nde yükselmekte olan kız babasının acımasızlığı ile karşı karşıya gelir ve kendini Ravensbrück kadinlar toplama kampında bulur. Onu ve kamptaki kadınları hayata bağlan tek şey karnında taşıdığı bebegi, Ravensbrück mucizesi.
Hannah, annesinin hayatı hakkında bilgi toplamaya geldiği Almanya'da büyük babasının yaptıklarıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bazen gerçekler acıdır.
Ravensbrück toplama kampından kurtulanların anlattıklarıyla yazılan bir kitap.
