-Ne okuyorsun?
*Geçen yılın istatistiklerini: her kırk dakikada bir intihar, yüz elli bin intihar girişimi, on iki bin ölü. Korkunç...
-Evet korkunç, ne kadar çok başaramayan var bu işi. İyi ki biz bu işi yapıyoruz.
Kendisinden bir şeyler öğrenmiş olduğum tek psikolog Dostoyevski'dir: o , yaşamımdaki en güzel rastlantılardan biridir hatta Stendhal'i keşfetmemden bile daha güzeldir.
Başka hiçbir yerde Avrupa'nın iki büyük uyuşturucusu olan alkol ve Hristiyanlık böylesine ahlaksızca kötüye kullanılmamıştır. Geçenlerde bunlara bir üçüncüsü eklendi ki bu, ruhun ince ve rahat hareketliliğini öldürebilecek olan müziktir.
Neden ile sonucu birbirine karıştırmak kadar tehlikeli bir yanılgı yoktur: ben buna gerçek anlamda aklın çürümesi diyorum. Yine de bu yanılgı insanlığın en eski ve hala geçerliliğini koruyan bir alışkanlığıdır: bizlerin arasında bile kutsanmıştır, ''din ve ahlak'' olarak anılır.
Şehvetin tinselleştirilmesine aşk deniliyor: o, Hristiyanlığa karşı kazanılmış büyük bir zaferdir. Diğer bir zaferimiz ise, düşmanlığın tinselleştirilmesidir. Bu, düşmanlara sahip olmanın değerini kavramakta yatar.
Yalnız yaşayabilmek için ya hayvan ya da tanrı olmak gerekir demiş Aristo. Üçüncü olasılığı hesaba katamamış: ikisini birden olmak gerekir. Yani filozof