Metin Mamati

Metin Mamati
@metinmamati
“Faaliyet Zevki” adını taşıyan bir konferansta “Avrupalılarla aramızda bir mukayese yaptığımız vakit, onlar çalışkandır, biz tembeliz deriz, fakat buna bir hükmü daha katarız: Onlar bizim gibi zevk ve sefaya düşkün değil. Halbuki memleketimizde yaşayan Avrupalılara sorduğumuz vakit görürüz ki, onlar bu hususta büsbütün başka düşünüyor. Asıl bizim eğlenceden yoksun, nasıl yaşadığımıza şaşırıyorlar. Bunun sebebi sadedir: Çünkü biz zevki Avrupalılardan başka türlü anlıyoruz. Biz eğlenmeyi hareketsizlikte arıyoruz, Avrupalılarsa faaliyette arıyorlar. Biz hareket ve faaliyeti sıkıcı buluyoruz. Avrupalılarsa en büyük zevklerini faaliyette buluyorlar.
Sayfa 254 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Alman ve Fransız görüşlerindeki büyük fark, hatta sarih karşıtlık sebebi düşünülünce anlaşılır: Almanya’da yeni bir vatanseverlik doğduğu vakit bir devlet yoktu. Yüzden fazla küçük devlet vardı. Bunların halkı arasında dilden başka bir bağ yoktu. Almanlar büyük bir devlet kurabilmek için bu bağa dayanacaktı. Fransa’da ise şerefli bir tarih ve büyük bir devlet vardı. Bu devlet birçok milletleri idaresine almış ve onların çoğunu temsil etmişti. Bundan dolayı Fransızların vatan duygu ve fikirleri, bu devleti devam ettirmek için geçmişe, yani tarihe dayanacaktı. Almanlar tarihin koyduğu sınırları kaldırarak yeni bir devlet kurmayı düşünürken, Fransızlar tarihin kaldırdığı sınırların yeniden çıkmasına mâni olarak devleti idame ettirecekti. Kısaca: Fransa’da devlet ve tarih, milleti vücuda getirmişti. Almanya’da millet tarihi ve devleti yapmıştır. Onun için vatan fikri Fransa’da tarih ile devlet mefhumuna dayandığı halde, Almanya’da dil ve millet mefhumuna dayanmıştır.
Sayfa 250 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Biz değişmeleri bir kanunla desteklendiği zaman görüyor ve bu değişmenin kanundan ileri geldiğini sanıyoruz. Halbuki, uzun bir çalışmanın eseridir. Hakiki kanun kurucuların görevi, sanısı tarafından yazı ile tespit edilen adetleri düzenlemekten ibarettir.
Sayfa 220 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Reader Follow Recommendations

See All
Ahmet Mithat, Sadi'nin Gülistan'ından şu hikayeyi anlatıyor: Çölde aç bir yolcu, bir kese inci bulunca onu yiyecek bir şey sanarak çok seviniyor, fakat bunun inci olduğunu görünce kızıp atıyor. O halde bu incilerin değeri nerede? Öyleyse değer tamamen izafidir. Ekonomik politik ise değişimi olabilir olan şeylerin değeri vardır der. Fakat bu da görelidir. Richesse morte, capital mort denen şeyler üzerine (yazarın kitabında bu kelimeler Fransızca asıllarıyla geçiyor. Ölü servet ve ölü sermaye olarak karşılanır.) insan emeği katılırsa, bu tam anlamı ile bir servet olur. Mesela su içinde bulunan dalgıca verilen hava yahut sıcak hava tertibatı ile ısınan evlerde havanın değeri, üzerindeki emeğe oranla artar.
Sayfa 157 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Siyaset ilmine göre, medeniyet toplum değil, rahatlıkta (confort) olgunluk anlamına gelir.
Sayfa 131 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Reklam
1,085 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.