Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Erkek egemenliğinin modern totalitarizmin kaynağı olduğu fikrini ilk işleyen başlıca distopya, Katharine Burdekin'in Swastika Geceleri'dir (1937). Burdekin'e göre, Nazizm en iyi, hiper erkekliğin aşırılaşmış biçimi (biz şimdi ona "zehirli erkeklik" diyoruz) ve kadınların sömürüldüğü, kafeslere kapatıldığı, salt üremeye yarayan hayvanlara dönüştürüldüğü bir rejim olarak anlaşılabilirdi. Kavgam'da Hitler'in, kadınların rolünü "ırkı yeniden üretmek" olarak tanımlamış olması tesadüf değildi." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 17
Sayfa 17
"... Bugünün ütopyası yarının hakikatı olmaya adaydır." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 16
Sayfa 16
Reklam
"Charles Taylor'un ifadesiyle, "canalıcı düşünce, insanların farklılığa rağmen değil, farklılık sebebiyle birbirlerine bağlanabildikleridir. Yani birbirleriyle ilişki içinde olmadıkları zaman hayatlarının daha dar ve bütünlükten yoksun olduğunun farkına varabilirler. Bu anlamda, farklılık bir tamamlayıcılığı tanımlar." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 19-20
Sayfa 19
"Eichmann, bilerek düşünmemeyi seçmiştir. Kötülük, negatif biçimde, düşünmemeyi seçmek ve ahlaki yargılama yetisini kullanmaktan kaçınmak olarak tanımlandığı için kendisini bir "var olan" ile değil, "yok olan" ile ortaya koyar." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 42
Sayfa 42
"Arendt'in Eichmann davasından öğrendiği belki de en önemli şey, akıllı insanların en büyük kötülükleri yapabilecekleri ve zeki olmanın bizi feci yanlışlar yapmaktan koruyamayacağı gerçeğiydi. Düşünme dünyası kendisini sadece bazı seçkinlere aşikâr eden bir sırlar âlemi değil, bütün insanların zihinlerine açık bir dünyadır." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 40
Sayfa 40
"Felsefeciler ve metafizikçiler bu yetiyi [düşünme] tekellerine aldılar.. Her insanın düşünmeye muhtaç olduğunu.. ve bunu sürekli yaptıklarını unuttuk," der Arendt. Sürekli düşünme ve yargı yetisini kullanma, "'ne kadar bilgili ya da cahil, ne kadar zeki ya da aptal olsun akıl sağlığı yerinde olan herkesin" yapabileceği bir șey olduğu için herkesten talep edilebilir. Ama kişinin önce düşünmeyi seçmesi gerekir." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 40
Sayfa 40
Reklam
"Zorlukları aşmanın yolu, önce olgulara dayanan ve herkesi ilgilendiren doğru soruları sormak, sonra da birlikte hareket ederek onlara ortak çözümler bulmaya çalışmaktır. Ne var ki bu uğraş, Sisyphos'unki gibi, sürekli yinelenmek zorundadır ama bu hiç de anlamsız değildir." Başarısız olduğumuz zaman bununla açıkça yüzleşip hep yeniden ve yeniden denemekten başka, bu dünyada birlikte yaşamanın sabit, alışıldık, belirlenmiş çözümleri yoktur." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 35
Sayfa 35
"Albert Camus, Sisyphos Efsanesi'nde, Sisyphos'un çarptırıldığı cezanın, kayayı sürekli dağın tepesine taşıdıktan sonra geri yuvarlandığı için işe yeniden başlamak zorunda kalmasının, aslında anlamsız ve boşuna olmadığını düşünür. Kayanın tepeden aşağı her geri yuvarlanışı yeni bir başlangıç fırsatıdır aslında. Aynı şey insanlık için geçerlidir. Daima yeni bir şeyler başlatma yetimiz vardır. Üstelik "kayayı yukarı taşımayı başardığımızda kazandığımız zaferin kısa ömürlü olması onu daha anlamlı kılar. Öyle olmasaydı muhtemelen fazla bir değeri olmazdı!" -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 35
Sayfa 35
"... "Saf" ve içe dönük düşünme, tefekkür, dünyevi konulardan tümüyle uzaklaşıp hiçbir olgunun yer almadığı bir uzama geri çekilebilir. Bu tür düşünme, apolitiktir. Hatta düşünmelerinin soyut sonuçlarını dünyanın pratik sorunlarına uygulamaya kalkanlar tarafından kullanıldığında politik alan açısından ciddi bir tehlike haline gelir." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 51
Sayfa 51
"... Düşünmeyen insanlar uyurgezerlere benzerler." -Fatmagül Berktay, Düşünme Etiği, Metis Yayınları, syf: 51
Sayfa 51
701 öğeden 461 ile 470 arasındakiler gösteriliyor.